Dink Cinayeti Davası: Esas hakkındaki savunmalar 22 Aralık’ta başlayacak

HABER MERKEZİ – Hrant Dink cinayetine ilişkin aralarında kamu görevlilerinin de olduğu 76 sanıklı dava bir kez daha ertelendi. 22-23-24 Aralık günlerinde yapılacak duruşmada esas hakkındaki savunmalar sunulacak.

Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin aralarında kamu görevlilerinin de olduğu dördü tutuklu 76 sanığın yargılandığı davanın 113’üncü duruşması bugün yapıldı.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuksuz yargılanan eski Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay, IQ Yayınevi sahibi ve genel yayın yönetmeni Adem Sarıgöl, Abdullah Dinç, sanık avukatları ve Dink ailesi avukatları katıldı.

Tutuklu sanıklar ise bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı.

‘İki günde sunulacak görüş ciddiyet içermez’

Duruşma başında söz verilen Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, 15 Aralık’taki duruşmada esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulunmaları için iki aylık bir süre istediklerini ancak sadece iki gün süre verildiğini hatırlatarak, şunları söyledi:

Hrant Dink cinayetine dair 14 yıldır sürmekte olan yargılamada katılan taraf olarak maddi gerçeğin ve hakikatin açığa çıkarılmasına yönelik davanın esasına ve savcılık makamının mütalaasına ilişkin beyanlarımızı sunmak için talep ettiğimiz süre mahkemeniz tarafından tarafımıza verilmemiştir. Sanık savunmalarının tanık beyanları ve deliller ile birlikte değerlendirilmesini içerecek şekilde beyanlarımızı tarafımıza tanınan iki günlük sürede sunmamızın dava dosyasının kapsamı dikkate alındığında olanaklı olmadığı ve bu sürede sunacağımız bir görüşün de herhangi bir ciddiyet içermeyeceği açıktır.

Bakırcıoğlu’nun ardından mahkeme başkanı, sanıklara ve avukatlarına mütalaaya karşı beyanda bulunup bulunmayacaklarını sordu.

Salonda bulunan Adem Sarıgöl söz alarak mütalaa doğrultusunda hakkında beraat kararı verilmesini talep etti. Sarıgöl “Bizim hakkımızda yanlı haber yapanları da Allah’a havale ediyorum” dedi.

Sarıgöl’ün ardından o dönem İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’nda ‘aşırı sol faaliyetler unsur elemanı’ olarak görev yapan Abdullah Dinç söz aldı.

Dinç, dava kapsamında bir yıl tutuklu kaldığını belirterek mütalaada kendine yöneltilen ‘FETÖ’ suçlamasını kabul etmediğini belirtti.

Dinç’ten sonra Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer söz aldı.

Yılmazer, esas hakkındaki mütalaayı henüz inceleyemediğini, bu nedenle kendisine süre verilmesini talep etti.

Mütalaada hakkında beraat kararı verilmesi talep edilen sanıkların avukatları da söz alarak müvekkilleri hakkında bu doğrultuda karar verilmesini istedi.

Esas hakkındaki savunmalar başlayacak

Avukatların ve sanıkların konuşmalarının ardından mahkeme başkanı, ara kararını verdi.

Buna göre,

• 22 Aralık Salı günü yapılacak duruşmada dönemin İstanbul jandarma görevlileri Adnan Acar, Metehan Kadir Yıldırım, Niyazi Malkoç, Rahmi Özer, dönemin Trabzon jandarma görevlisi Cevat Eser ve Samsun jandarma görevlisi Atilla Güçlüoğlu ve Samsun’da muhabir olan Muammer Ay,
• 23 Aralık Çarşamba günü yapılacak duruşmada dönemin Trabzon jandarma görevlileri Resul Kütükoğlu ve Ünsal Gürel, Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi polis Tefik Cantürk, Samsun Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli polisler Ahmet Çetiner, Ahmet Faruk Aydoğdu, Samsun jandarma görevlisi Birol Ustaoğlu ve dönemin İstanbul İstihbarat Şube müdürü Ahmet İlhan Güler,
• 24 Aralık Perşembe günü yapılacak duruşmada ise dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç, İstanbul Jandarma görevlileri Eyüp Temel, Musa Yıldırım ve Mikdat Özbek, Trabzon jandarma görevlileri Hacı Ömer Ünalır, Hüseyin Yılmaz, Trabzon emniyet görevlisi Hasan Durmuşoğlu, Samsun jandarma görevlisi Murat Bayrak mütalaaya karşı esas hakkındaki savunmalarını yapacak.

Mütalaadan

14 Aralık 2020 tarihinde yapılan duruşmada esas hakkında açıkladığı 68 sayfalık mütalaasında savcı, İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in “Tasarlayarak öldürme suçuna iştirak” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, “Görevi kötüye kullanma”, “FETÖ yöneticiliği”, “Resmi belgelerin yok edilmesi veya gizlenmesi” suçlarından 18 yıl 3 aydan 31 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması isteniyor.

Dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek’in “Tasarlayarak öldürme suçuna iştirak” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi, “FETÖ yöneticiliği”, “Resmi belgenin yok edilmesi veya gizlenmesi”, “Görevi kötüye kullanma” ve “Resmi belgede sahtecilik” suçlarından da 21 yıl 6 aydan 40 yıla kadar hapsi isteniyor.

Mütalaada “MİT TIR’larının durdurulması” davasında hapis cezasına çarptırılan tutuklu sanık Hamza Celepoğlu’nun “Anayasayı ihlal”, “Kasten öldürme” suçundan ayrı ayrı müebbet hapis cezalarıyla cezalandırılması, “FETÖ üyeliği” suçundan ise 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

Tutuklu sanık Muharrem Demirkale’nin ise “Anayasayı ihlal”, “Kasten öldürme” suçundan ayrı ayrı müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması istenirken, “FETÖ üyeliği” suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapsi isteniyor.

Mütalaada Fetullah Gülen, Zekeriya Öz, Ekrem Dumanlı ve Adem Yavuz Arslan’ın da aralarında bulunduğu 13 firari sanığın dosyasının ayrılması talep ediliyor.

Karınca, Evrensel, Diken