Ana SayfaManşet‘Kobani’ iddianamesi: IŞİD cinayetinden de HDP’liler sorumlu tutuldu 

‘Kobani’ iddianamesi: IŞİD cinayetinden de HDP’liler sorumlu tutuldu 

HABER MERKEZİ – 2014 yılındaki Kobani eylemleri gerekçe gösterilerek HDP’li 108 siyasetçi hakkında hazırlanan iddianamede, IŞİD tarafından öldürülen Yusuf Güldiren cinayeti HDP’lilere yüklendi. Savcı, HDP’lileri bu cinayetten de sorumlu tutarak, ceza istedi.


Haber: Hayri Demir


6-8 Ekim Kobani eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile HDP’nin eski Merkez Yürütme Kurulu üyelerinin de aralarında bulunduğu 108 siyasetçi hakkında hazırlanan ve 3 bin 530 sayfadan oluşan iddianamede bir skandal daha ortaya çıktı.

İddianamede Adana’da 10 Ekim 2014 tarihinde IŞİD tetikçileri tarafından “Allah’a küfrettiği” iddiasıyla öldürülen Yusuf Güldiren cinayetinden de HDP’li siyasetçiler sorumlu tutuldu.

Üstelik Güldiren cinayetinden halen IŞİD’liler yargılanıyor.

Yusuf Güldiren, 10 Ekim akşamı Adana’nın Fevzipaşa Mahallesi’nde yanında eşi ve çocukları bulunduğu sırada silahlı saldırıya uğradı. Ağır yaralanan Güldiren, kaldırıldığı Acıbadem Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.

Otopsi raporuna göre, Güldiren’in yaşamını yitirmesinin nedeni ateşli silah yaralanmasıydı.

Yusuf Güldiren, eşi ve çocuklarının gözü önünde IŞİD’liler tarafından vurularak öldürülmüştü.

Güldiren’in oğlu Ahmet Güldiren, babasının silahlı saldırıya uğradığı anı tüm detayları ile anlatmıştı.

‘Sen misin Allah’a küfreden’ deyip saldırdılar

HDP’liler hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede de Ahmet Güldiren’in anlatımlarına yer verildi.

Ancak savcı cinayet zanlılarının IŞİD bağlantısı hakkında tek bir ifadeye yer vermedi.

Güldiren’in iddianamede yer alan ifadesi şu şekilde:

Bu sırada bizden yaklaşık 8-10 metre ileride önü bize doğru dönük kirli beyaz renkli çok yeni ve çok eski olmayan bir minibüs duruyordu. Ben bu aracın plakasını görmedim. Bu minibüsün yan kapısından uzun sakallı, esmer, başında yünden örülmüş, kışın takılan takke tipi bir bere olan ve normal boyu, 60-70 kilolu bir adam elinde siyah renk tüfek ile bu arabadan inerek babama doğru ‘Sen misin lan Allah’a küfreden’ dedi ve elindeki tüfeğin arkası ile babamın yüzüne vurdu. Babam sersemledi. Daha sonra aynı adam babamın ayağına doğru ateş etti ve babam yaralanarak yere düştü. Annem Hatice bu şahıslara hitaben ‘eşim’ diye bağırdı. Bu şahıslar da anneme hitaben ‘Susun size de sıkarım’ dedi.

Fezlekede de yer aldı

Silahlı saldırıyı gerçekleştiren şahsın saldırıdan sonra indiği arabayı çalıştırdığını ve bu sırada 2-3 şahsın daha aracın içerisinde oturduğunu anlatan Güldiren, ardından babasını hastaneye ulaştırdıklarını aktardı.

Yaşanan cinayet ve anlatımlar polis fezlekesinde de yer aldı.

Soruşturma aşamasında saldırı sırasında olay yerinde olan aracın Servet Koç tarafından kullanıldığı ortaya çıktı.

Aynı araç saldırı sırasında orada olan Güldiren ailesinin fertleri tarafından da teşhis edildi.

Aynı kişiler Kadri Bağdu’yu da öldürdü

Azadiya Welat çalışanı Kadri Bağdu, Güldiren cinayetinden dört gün sonra gazete dağıtırken öldürülmüştü.

Minibüsten inerek Güldiren’i öldüren kişilerin Cumali Güler, Talip Güler ve Ercan Güler isimli şahıslar olduğu tespit edildi.

Hatta Dilber Nur Güldiren, gösterilen fotoğraflardan Taner Güler’in “Seni de vururum” diye tehditte bulunan şahıs olduğunu teşhis etti.

Güldiren’i öldüren kişilerin aynı zamanda Azadiya Welat gazetesi dağıtımcısı Kadri Bağdu’yu 14 Ekim 2014’te katleden kişiler olduğu, Bağdu soruşturmasındaki tanık ifadelerine de yansıdı.

O dönem emniyete tutuklanmaları yönünde yapılan başvurulara ise “Suriye’ye kaçtı. IŞİD’e katıldı” yanıtı verildi.

Suriye’ye gittiği iddia edilen Talip Güler ve Ercan Güler, IŞİD’e dönük operasyon kapsamında 30 Temmuz 2015’te Antep’te gözaltına alındı.

Ancak Güldiren’i öldüren Servet Koç bir türlü yakalanamadı.

Cinayeti itiraf etti

Antep’teki operasyonda tutuklandıktan bir süre sonra tahliye edilen Taner Güler, savcılık ifadesinde Güldiren cinayetini işlediklerini itiraf etmişti:

Aracı ben kullanıyordum. Otogar arkasına geldiğimizde Ercan telefonla gelmemize gerek kalmadığını söyleyerek kızıyordu. O sırada aracın yanından geçen Güldiren isimli şahıs arkasındakilere bağırarak ‘yürüyün’ diyor, Allah’a küfrediyordu. Eniştem Servet Koç ve Coşkun Yalçın araçtan inerek, adamla tartışmaya başladılar. Ben ve diğerleri de araçtan inmişti. Eniştem Servet Koç elindeki tüfekle adamın yüzüne vurunca adam düştü ve eniştem yakın mesafeden ateş etti.

Yine Güldiren cinayeti dosyasında ifadesine başvurulan dört kişi de Ercan Güler’in, “Benim bir an önce Suriye’ye geçmem gerekiyor, Şakirpaşa’da öldürülen gazeteciyi de benden bilecekler” dediğini ifade etmişti.

Dava dört yıl sonra açıldı

Güldiren’in öldürülmesine ilişkin 2014 yılında hazırlanan iddianame, 2018 yılında Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilerek dava açılmıştı.

İddianamede Servet Koç’un “kasten öldürme” iddiasıyla müebbet ve iki kez “tehdit suçunu işlemek” gerekçesiyle ise 4 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.

Koç’un Suriye’ye kaçmasına yardımcı olan Taner Güler hakkında da “suçluyu kayırma” iddiasıyla 6 aydan 5 yıla kadar ceza istemiyle dava açılmıştı.

HDP’liler sorumlu tutuldu

IŞİD’liler tarafından öldürülen Güldiren ile ilgili olarak dava açılırken, aynı şahıslar tarafından öldürülen gazeteci Kadri Bağdu dosyası hala davaya dönüşmüş değil.

Yıllar sonra Kobani eylemleriyle ilgili HDP’liler hakkında hazırlanan iddianamede ise Güldiren cinayetinden HDP’li siyasetçiler sorumlu tutularak cezalandırılmaları talep edildi.

Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede, Güldiren’in öldürülmesiyle ilgili olarak Türk Ceza Kanunu’nun 82/1 maddesi kapsamında “adam öldürme” suçu kapsamında ceza isteniyor.


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Covid-19 pandemisinde vaka sayısı 89 milyonu aştı
Sonraki Haber
Einstein üzerine (II): Savaşın gölgesinde bilim