Ana SayfaManşetNewroz isyanında İstanbul Sözleşmesi

Newroz isyanında İstanbul Sözleşmesi


Zuhal Atlan


Newroz kutlamaları bitti; ama etkisinin uzun süre konuşulacağı, tartışılacağı, üzerine bolca analizlerin yapılacağını göz önünde bulundurursak Newroz’u aslında bir bitiş değil, bir başlangıç olarak görebiliriz. Öyle ki kutlamalar öncesi kaos ve baskı haberleriyle uyanmamız bize bunun sinyalini çoktan verdi bile. Bu haberler bizi şaşırtmadı tabi, Türkiye’de yaşıyoruz. Günler öncesi planlamalarımız, hatta akşam planlarımızın olmadığı, gözlerimizi nasıl bir sabaha açacağımızın belirsizliğinin olduğu bir ülkede…

İşte 20 ve 21 Mart sabahları da telefonumuza tonlarca mesajın geldiği, internet sitelerinde, televizyon kanallarında, sosyal medyada SON DAKİKA manşetleriyle bir güne başladık. Diğer taraftan, Newroz alanına akın etmek için bu günü bekleyen yüzbinlerin coşkusuyla güne merhaba dedik.

20 Mart 2021 Cumartesi günü, iktidarın sürekli “kaldıracağız” dediği ve kadınların da mücadelesini verdiği İstanbul Sözleşmesi’nin bir gece ansızın Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile “feshedildiği” Resmi Gazete’de yayımlandı. Türkiye, uluslararası bir sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi’nden imzasını çektiğini açıkladı. Kararın açıklanması ile kadınlar, sosyal medyada tepkilerini dile getirdi ve “Biz bitti demeden, bu sözleşmeden çekilmeyeceğiz” mesajı verdi.

Bu tepki sosyal medya ile sınırlı kalmadı, Newroz alanlarında da yankı buldu. Kadınlar, isyanlarını Newroz ateşiyle birleştirerek zaten uygulanmayan İstanbul Sözleşmesi’ni ortadan kaldırmak isteyenlere “Buradayız” dedi. Mor pankartları ile İstanbul Newrozu’na gelen feministlerden, İzmir’den Diyarbakır’a, Mersin’den Van’a, Cizre’den Aydın’a kadar her yerde kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını istedi. Bu söz sadece sloganlarda dile gelmedi, konuşma yapanlar da Sözleşme’nin neden önemli olduğunu açıkladı.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, İstanbul Newroz’unda yaptığı konuşmasında, “Beyler, efendiler son sözü kadınlar söyler. İşte o yüzden İstanbul Sözleşmesi kadınlar bitirmeden asla bitirilmeyecek bir anlaşmadır” dedi. Mersin Newrozu’unda kadınlar sahneye çıkarak, hep birlikte İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik saldırıların yaz aylarında yaptıkları eylemlerle kadınların barikatlarına çarptığını belirtti ve hep bir ağızdan, “İstanbul Sözleşmesi bizim, karar bizim” dedi.

DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Van’da yaptığı konuşmasında, “AKP-MHP ittifakı kadınlardan o kadar çok korkuyor ki kadınları koruyan yasalara dahi tahammülleri yok. İstanbul Sözleşmesi’ni bir gece yarısı kararı ile kaldırdılar. Bütün alanlarda kadınlar bu sözleşmeye nasıl sahip çıkacağını dünde gösterdi, bugün de gösterecekler” ifadelerini kullandı.

“Newroz bir ulusal bayram, İstanbul Sözleşmesi nalakaaa?” diyenler olabilir. Newroz’u sadece bir bayramdan ya da kutlamadan ibaret görmemek lazım, Newroz mücadele ve isyan günüdür. Tam da kadınların bu yılki Newroz’daki isyanı, İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik saldırılara karşı ortak mücadeleleri oldu. Çünkü kadınlar; her gün erkek şiddeti ile mücadele ederken, bu şiddetin son bulması için iktidar doğru düzgün yasaları uygulamazken, Sözleşme’nin de ortadan kalkması demek, kadınları şiddetle baş başa bırakmak demektir. Çünkü kadınlar Sözleşme’den çekilmenin yaşamın her alanından dışlanmak, ev içine hapsedilmek olduğunun farkında. Ancak kadınlar artık ölmek istemiyor, her gün erkek şiddeti ile yüz yüze bırakılmak istemiyor.

İşte tam da bu nedenlerle 20 Mart günü Newroz meydanlarında haykırışlarını akşam yaptıkları eylemlerine taşıyan kadınlar, 21 Mart günü de isyanlarına devam etti. Kadınlar 21 Mart günü İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin pankartlarını hazırlarken yine bir haber ile uyandık. Vekilliği düşürüldüğü için Meclis’te adalet nöbetine başlayan HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun sabah namazına kalktığında gözaltına alındığı haberiyle…

Bizler bu haberlerle uyandıkça Newroz alanları daha da dolup taştı. Bizler son dakika manşetlerini gördükçe Newroz ateşi, kalın puntolarla yazılan SON DAKİKA manşetlerini söndürdü. 7’den 70’e herkes (hatta 90’ına) Newroz alanına aktı. Kürtler ulusal birlik vurgusu yaparken, işçiler “aş iş” dedi, kadınlar “Yaşamak istiyoruz”u haykırırken, gençler “Gelecek istiyoruz” dedi, LGBTİ+’lar gökkuşağı bayraklarıyla “Alışın, buradayız” mesajı verirken, Çerkesler, Lazlar, Ermeniler, Pomaklar, Süryaniler, “Bu ülkenin sahipleriyiz” dedi. Milyonlar, seçilmişlerinin cezaevinde olmasına tepki gösterdi, siyasi tutsakların açlık grevinde olmasına neden olan İmralı tecridinin kaldırılmasını istedi, HDP’nin kapatılmak istenmesine “HDP burada” diyerek cevap verdi.

Adaletsizliği iliklerine kadar yaşayan herkesin talepleri ayrı, ama mücadelesi ortak oldu. Yüzlerde gülücük, gözlerde umut, dillerde özgürlük… Halaylar giderek büyürken baskı politikalarından medet umanlar küçüldü. Bu yılki Newroz ateşi, işte bu politikaları küle çevirdi.




Önceki Haber
Önce araçla çarptılar sonra darp ettiler: Suriyeli gencin durumu ağır
Sonraki Haber
18 gündür kayıp olan Zilfinur Bakır'ın cesedi bulundu