Ana SayfaGüncelDünya Sanat Günü’nde sanatçılar: Geçinemiyoruz

Dünya Sanat Günü’nde sanatçılar: Geçinemiyoruz

HABER MERKEZİ – Pandemi nedeniyle zor günler geçiren sanatçılar bir an önce eski günlere dönmeyi bekliyor. Bu süreçte hiçbir destek alamayan sanatçılar, en çok da yaşamına son veren meslektaşlarına üzülüyor. 15 Nisan Dünya Sanat Günü’nde sorunlarını anlatan müzisyen Ayam Ayfer Aslan, oyuncu Sevinç Erbulak ve ressam Berivan Doğan, ‘Geçinemiyoruz, boğuluyoruz’ diyor.

Tüm dünyayı etkisi altına alan Corona virüsü salgınının en çok etkilediği kesimler arasında sanatçılar da yer alıyor.

Bir yıl süresince konser, tiyatro, sinema, müzayede, sergi gibi sanatın icra edildiği mekanlar ya kapatıldı ya da çok kısıtlı biçimde yapıldı.

Türkiye’de devletin destekleme yapmadığı sanatçılar zor günler geçirirken, yıl içinde birçok sanat insanı girdiği travma nedeniyle intihar etti.

15 Nisan Dünya Sanat Günü kapsamında müzisyen Ayam Ayfer Aslan, oyuncu Sevinç Erbulak ve ressam Berivan Doğan ile görüşen JinNews, yaşadıkları zorlukları dinledi.

‘Sistemin içinde boğuluyoruz’

Müziğe çocuk yaşta adım atan Ayam Ayfer Aslan, pandemiden önce bağlama eğitmenliği yaparak ayakta duruyordu.

Kurslarında 100’e yakın öğrencisi olan Aslan, salgın sürecinde online derse geçse de bu yeterli olmuyor.

Ayfer Aslan, çalışmalarının durma noktasına gelmesiyle dersleri sonlandırmak zorunda kaldıklarını ifade ediyor.

Şimdi kursu işletmiyorum ve hiçbir iş yapamıyorum. Konserler yapılmıyor, etkinliklere de çıkamıyoruz, şu anda evde oturuyoruz. Biz müzisyenler çok büyük paralar kazanmıyoruz, sistemin içerisinde boğulan sanatçılarız aslında biz. Nedeni de şöyle; iki sınıf sanat icra edenler var, biri sisteme hizmet eden, diğeri de sisteme hizmet etmeyen. Sisteme hizmet edenler biraz daha yüksek ücretler kazanıyor, yüz bin liralarla konserlere gidiyorlar, bizler 300, 500 lirayla etkinliklere gidiyoruz.

‘Çocuklar asimile olmasın diye…’

Kira ödemeleri ve yeme içme sorumlulukları için asgari düzeyde bir gelire ihtiyaç duyduklarını söyleyen Ayfer Aslan, devlet destekli yardımdan yoksun oldukları için kiralarını ödeyemez hale geldiklerini vurguladı.

Aslan, bu süreçte en üzücü olanın kimi müzisyenlerin intihar etmesi olduğunu söyledi, kendisinin de sağlık sorunları olduğunu ekledi.

Tüm zorluklara rağmen sanatlarını icra etmeye çalışan insanların var olduğunu ifade eden Ayfer Aslan, “Bu süreçte popülist kültürden uzak kalmaları ve toplumsal değerlere önem veren sanatçıları desteklemeleri birazcık da olsa kendi gelecekleri için, çocuklarını asimile olmadan, kendi kültürlerini doğru öğrenebilmeleri için bu değerli kaynak olan insanları önemsemelerini ve kadın sanatçılara önem vermelerini istiyorum” dedi.

30 yıllık sanat yaşamı sekteye uğradı

Şehir Tiyatrolarında 30 yıl sahneye çıkan Sevinç Erbulak ise sanat hayatını pandemiden önce ve pandemiden sonra diye ikiye ayırıyor.

Pandemi nedeniyle sahne hayatı kesintiye uğrayan Erbulak, sahneye ilk çıkacağı gecenin hayalini kuruyor.

Geçen yıl Mart ayına kadar soluksuz bir şekilde sahnelerde olduğunu anlatan Erbulak, bu süre zarfında sadece Ekim ayında yeni bir oyun çıkarabildiklerini, ancak beş gösterimin ardından yasaklar nedeniyle bir daha sahne yapamadıklarını aktardı.

Tiyatronun yanı sıra yazarlık deneyimi de bulunan Erbulak, “İki kitabım var, biri deneme ve yaşam öyküsü olan ‘Gözünü Kırpma Düşerim’, ikinci kitabım da ‘Artık Aranmayanlar Gezegeni’ adlı roman. Yazmaya devam ediyorum, pandemi oynamayı engelliyor ama yazmayı engellemiyor. Fakat sahne üzerindeki hayatım kesintiye uğradı” diyor.

Darbeden sonra tiyatrodan atıldı

15 Temmuz’dan sonra şehir tiyatrolarından uzaklaştırılan altı oyuncudan biri olduğunu belirten Erbulak, “Çok ağır bir şeyle suçlandık, hiç çekinmedik ve korkmadık bu suçlamadan çünkü bir tiyatro sahnesinde bile olamayacak kadar fantastik bir suçlamaydı” diyor.

Dört ay şehir tiyatroları sahnesinden uzak kaldığını fakat o sırada imdadına dışarıdan meslektaşlarının yetiştiğini belirten Erbulak, özel tiyatroda oyunculuk yapmaya devam ettiğini ve bunun da akıl sağlığını korumasına yardımcı olduğunu ifade etti.

Birçok öğretmenin yaşadığı gibi ‘Bir yanlış ihbarmış, isim karışıklığı olmuş’ üzerinden fantastik bir açıklamayla tekrar işime iade edildim. Ne hikmettir ki şu anda uzaklaştırıldığım tiyatronun genel sanat yönetmeninin yardımcısı olma onurunu yaşıyorum, dönüşüm muhteşem oldu. Ben o ithamlardan bir şekilde kurtulabilmiş biriyim ama birçok insan bu ithamlar nedeniyle hayatına son verdi. Pandemi sadece meslek grubum olan oyunculuğu değil müzisyenlerle beraber birçok alanı çok zorladı.

Rahmetli babam ‘Oyunculuk kolay mı?’ diyenlere, ‘İlk 36 yıl çok kolay’ derdi, ben profesyonel olarak 32’nci senemdeyim, dünyanın en güzel mesleklerinden birini yaptığımı düşünüyorum ve evime ekmek götürebiliyorum. Şu anda en büyük sıkıntı seyirciyle buluşamamamız. Özel tiyatro yapmaya çalışan oyuncu, yönetmen, tasarımcı, müzisyen, ressam dünyası ve sanatın diğer yaratıcı dallarında evine ekmek götüren insanların hayatı çok değişti.

‘Bitmeyen bir süreç bu’

Ressam Berivan Doğan, çizdiği resimlerin henüz kimliğinden ötürü bir olumsuzlukla karşılaşmadığını fakat bunun yanında birçok sıkıntı ve zorluk yaşadığını aktarıyor.

Resim yapmaya kadınları çizerek başladığını ve resim yapmak için biraz zaman ve sakinlik gerektiğini söyleyen Berivan Doğan, “Yaşadığımız coğrafya ve dönem bunları olanaksız kılıyor olsa da, sakinlik değil belki ama zamanımı yaratabiliyorum. Şimdiki gibi bir bilinçle değil tabi” diyerek şimdi kadınları inat ve ısrarla çizdiğini belirtiyor.

Evet, bu süreçten en çok etkilenenler arasında sanatçılar var. Yönetilemeyen bu süreçte geçinemeyip intihar eden müzisyenler ve kapatılan tiyatrolar oldu. İşini yapamayan sanatçılar var, bitmeyen bir süreç bu. Diğer sanatçılar gibi ben de destek alamıyorum. Geçim sıkıntısıyla karşı karşıyayız. Sadece çizerek geçimimizi sağlayamıyoruz.




Önceki Haber
Sağlık Bakanlığı'ndan genelge: İzinler durduruldu, istifalar kabul edilmeyecek
Sonraki Haber
Ahmet Şık'a 'Boğaziçi' fezlekesi