Ana SayfaGüncelYargıtay Başsavcılığı, IŞİD’li Ekici’ye verilen cezayı çok buldu

Yargıtay Başsavcılığı, IŞİD’li Ekici’ye verilen cezayı çok buldu

HABER MERKEZİ – Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 10 Ekim Katliamı’nın faillerinden IŞİD’li Erman Ekici’ye verilen cezayı fazla buldu. 10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu, dosyada bulunan tebliğnameye tepki gösterdi.

10 Ekim Katliamı Davası’nda yargılanıp ceza alan sanıklar arasında bulunan Erman Ekici’nin cezası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından fazla bulundu.

Yargıtay Başsavcılığı, dosyaya dair mütalaasını tebliğ etti. Dosyaya giren tebliğnamede mahkemece katılma talepleri kabul edilen Barış Emek ve Demokrasi Mitingi’nin düzenleyicileri ile birçok üyesi katliamda yaşamını yitirmiş ve ağır yaralanmış olan Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS), Büro Emekçileri Sendikası (BES), Halkevleri Derneği gibi kurumlar, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği’nin “katliamda zarar görmedikleri” gerekçesiyle davaya katılma hakları olmadığı belirtildi.

Başsavcılığın tebliğnamesinde ayrıca, sürmekte olan firari sanıklara ilişkin dosyada tek tutuklu sanık olan ve hala insanlığa karşı suçtan yargılanan Erman Ekici’ye “fazla ceza tayini yapıldığı”, sanık Yakup Yıldırım’ın “beraat etmesi” gerektiği gerekçeleriyle Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararın bozulması talep edildi.

Avukat Komisyonu’ndan açıklama

Söz konusu tebliğnameye ilişkin 10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu yazılı açıklama yaptı.

Yapılan açıklamada, “Her şeyden önce 10 Ekim 2015 günü gerçekleştirilmek istenen mitingin düzenleyicileri olan, üyelerini kaybeden, yaralıları olan çok sayıda kurumun ve varlık nedeni yalnızca bu katliamın mağdurlarının sesi olmaktan ibaret olan 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği’nin davanın katılanı olmasından duyulan rahatsızlığı anlamak mümkün değildir” denildi.

Açıklamada, “Ayrıca Tebliğname bu haliyle, yargı organlarının katliama olan bakış açısını net bir biçimde göstermektedir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 200’e yakın klasörden oluşan dava dosyası üzerinde yaptığı incelemede sonuç olarak yalnızca iki konuya odaklanmıştır; birincisi mağdurlar bu davayı takip etmesin, ikincisi ise IŞİD’lilere fazla ceza verilmesin” ifadeleri kullanıldı.

“Öte yandan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından büyük bir hızla düzenlenen tebliğnamede taleplerimizin tamamı ve hatta temyiz talebimizin kendisi yok sayılmıştır” diyen 10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu’ndan yapılan açıklamanın devamı şöyle:

Dava dosyasında eksik delillerin toplanması ve katliamın gerçek sorumlularının ortaya çıkarılması için yaptığımız taleplerle dolu ‘kovuşturmanın genişletilmesi’ne dair çok sayıda dilekçelerimiz ile yüzlerce sayfayı bulan ‘istinaf’ ve ‘temyiz’ başvurularımız da vardır. Ancak her nedense Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, bu dilekçelerimizdeki talep ve itiraz noktalarımızla ilgili hiçbir değerlendirmede bulunmayarak, dosyanın eksik incelenmesinde ve delillerin eksik toplanmasında kendince ‘hukuken’ bir sakınca görmemiş ve taleplerimizi suskunlukla geçiştirmeyi tercih etmiştir. Savcılık aynı suskunluğu, ‘tüm sanıkların ve henüz yargılanmayan katliam sorumlularının insanlığa karşı suç işlemekten yargılanmaları gerektiği’ ne dair iddiamız karşısında da göstermiştir.

Tebliğnamede sanıklar hakkında insanlığa karşı suç uygulanması gerekip gerekmediğine dair hiçbir değerlendirmenin yapılmadığına da vurgu yapılan açıklamanın sonunda ise şunlar kaydedildi:

En başından beri söylediğimiz üzere sınırlardan Gaziantep’e, Adıyaman’dan Ankara’ya katliama giden yol adım adım döşenirken buna engel olması gerekenler görevlerini yapmadıkları için 10 Ekim Ankara Katliamı gerçekleşti. Sonrasındaki yargı sürecinde de katliamın gerçek sorumlularının ortaya çıkarılmaması için soruşturma savcıları tarafından bir kısım deliller hasıraltı edildi, çok önemli deliller toplanmadı, yargılama esnasında da katliamla ilgili pek çok nokta karanlıkta bırakıldı. Ancak her kademeden yargı organlarının maddi gerçekleri suskunlukla geçiştirerek yokmuş gibi davranması, gerçekleri değiştirmeyeceği gibi katliamla ilgili adalet mücadelemizi de engelleyemeyecektir. Altı yıla yaklaşan hukuk mücadelemizde karşımıza konan engelleri, örtbas girişimlerini hiç unutmadığımız gibi taleplerimize ve kamuoyunun adalet beklentisine gözünü kulağını kapatan bu tebliğnameyi de 10 Ekim Ankara katliamına ilişkin unutturmayacaklarımız arasına alıyor ve bu katliamdan sorumlu her bir kişi yargılanıp hesap verene kadar adalet mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuna bir kez daha duyuruyoruz.

Ne olmuştu?

Müzakerelerin sona ermesiyle birlikte yeniden başlayan çatışmalı sürecin sonlanması için Türk Tabipler Birliği (TTB), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ile Türk Mimar ve Mühendis Odalar Birliği (TMMOB) tarafından 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Gar Meydanı’nda ‘barış’ talebiyle miting geçekleştirilmek istenmişti.

Türkiye’nin 81 ilinden Ankara’ya gelen on binlerce insanın katılacağı mitinge yönelik IŞİD tarafından canlı bomba saldırısı gerçekleştirilmişti.

Katliamda 103 kişi yaşamını yitirmiş, yüzlerce insan yaralanmış ve onlarca insanda kalıcı hasarlar meydana gelmişti.

7 Kasım 2016 tarihinde 19’u tutuklu 36 sanık hakkında açılan davanın yargılama süreci ise 2 yıl sürmüştü.

2 Ağustos 2018 tarihinde Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklu 19 sanıktan dokuzuna “anayasal düzeni ihlal”, “kasten öldürme” ve “öldürmeye teşebbüs”, dokuz sanığa da “örgüt yöneticiliği, üyeliği, patlayıcı madde bulundurmak, temin etmek” gibi suçlardan cezalar vermişti. Bir sanık ise beraat etmişti.

Mahkeme ayrıca, firari sanıklar yönünden dosyanın ayrılmasına karar vermişti. Aralarında İlhami Balı’nın da olduğu 15 firari sanık yönünden ayrılan dava dosyası hala görülmeye devam ediyor.




Önceki Haber
Gazeteci Alphan'ın 'propaganda'dan cezalandırılması istendi
Sonraki Haber
İzin çıktı: Helin Şen’i öldüren polis yeniden yargılanacak