Ana SayfaGüncelCumartesi Anneleri Aksoy ve Cingöz’ün akıbetini sordu

Cumartesi Anneleri Aksoy ve Cingöz’ün akıbetini sordu

HABER MERKEZİ – Cumartesi Anneleri, 7 Haziran 1995 yılında Diyarbakır’da kaybedilen Edip Aksoy ve Orhan Cingöz’ün akıbetini sordu.

Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılmasını talep etmek amacıyla her hafta gerçekleştirdikleri eylemlerinin 842’ncisini pandemi nedeniyle online gerçekleştirdi.

Bu haftaki açıklamada 7 Haziran 1995 tarihinde Diyarbakır’da kaybedilen Edip Aksoy ve Orhan Cingöz’ün akıbeti soruldu.

Edip Aksoy’un kızı Beritan Aksoy,  babasının insan hakları savunucusu olduğunu ve birçok kez gözaltına alındığını söyleyerek şu bilgileri verdi:

Çeşitli işkenceler gördü. Köyde de çok uzun süre barınamamış göç etmek zorunda kalmışlardı. Diyarbakır Merkez’e geldikten sonra 7 Haziran günü Orhan Cingöz ile birlikte beyaz Toros marka bir araca bindirilip kaybedildiler. Onların araca bindiğini görenler vardı. Ama resmi kurumlara yapılan başvurularda gözaltına alınmadıkları ve şahısları tanımadıkları söylendi.

‘Mücadelesinden vazgeçmeyeceğim’

Babasının mezarına ulaşmadan ölmek istemediğinin altını çizen Aksoy, “26 yıldır onsuz tek bir anım geçmedi. Ben 40 günlükken kaybedildi, onu hiç görmedim. Bir insan bir mezar taşı ile mutlu olacak. Bugüne kadar en büyük hayalim babamın mezarının olması ve çiçekler donatıp o mezarı sulamak. Yıllar geçse de babamın mücadelesinden vazgeçmeyeceğim” şeklinde konuştu.

‘Çay bahçesinden kaçırıldılar’

842’nci haftanın basın açıklamasını faili meçhul cinayette hayatını kaybeden Savaş Buldan’ın kızı Zelal Buldan okudu.

Buldan Edip Aksoy’un 7 Haziran 1995 sabahında Melikahmet’teki dükkânına gitmek üzere evden ayrıldığını belirterek kaybedildikleri günle ilgili olarak şunları anlattı:

Öğlene doğru tütün almak için Diyarbakır’a gelen köylüsü 23 yaşındaki Orhan Cingöz’le buluştu. Birlikte saat 12.00 civarında Diyarbakır Dağkapı’daki Yeşilçınar Çay Bahçesi’ne gittiler. Burada arkadaşları ile birlikte oturup sohbet ederken çay bahçesinin önünde Beyaz Toros marka bir araç durdu. Araçtan inen sivil giyimli, silahlı ve telsizli üç kişi yanlarına geldi. Kendilerini polis olarak tanıtan bu kişiler, Edip ve Orhan’ın kimliklerini aldıktan sonra ‘İfadeniz var, karakola gideceğiz’ diyerek, onları bölgede ‘ölüm arabaları’ diye bilinen Beyaz Toros’a bindirerek götürdüler.

JİTEM’ci Aygan’ın itirafları

2005’te JİTEM elemanı Abdulkadir Aygan’ın itiraflarının bir bölümünde Aksoy ve Cingöz’ün JİTEM tarafından sorgulandığı ve sorguladıktan sonra infaz edilerek Silopi yolu üzerinde bir dere kenarına gömüldükleri bilgisinin olduğuna dikkati çeken Buldan, “Savcılık, Aygan’ın söz ettiği yerde 28 Haziran 1995 tarihinde iki kişiye ait ceset bulunduğunu ve belediye aracılığıyla Kimsesizler Mezarlığı’na gömüldüğünü tespit etti” diye belirtti.

Kimsesizler Mezarlığı’nda ortaya çıkan 4 kişiye ait kemikler üzerinde yapılan DNA testinde, kemiklerin Aksoy ve Cingöz’e ait olmadığının anlaşıldığını belirten Buldan, kayıpların mezar yerlerinin açıklanması ve adaletin sağlanması için yargı makamlarını göreve çağırdıklarını ifade etti.




Önceki Haber
Atalay’ın dosyası soruşturulmadı faili meçhul kaldı
Sonraki Haber
Mevcut en güncel haber.