Ana SayfaYazarlarHakan YurdanurSistemin işleyişi üzerine

Sistemin işleyişi üzerine


Hakan Yurdanur


Kapitalizm devlet olmadan var olamaz. Devletin güvencesi onun en önemli silahıdır. Bu silah aynı zamanda yaşanan uygarlığın ceset medeniyeti olmasının da nedenidir. Neden ceset medeniyeti? Çünkü var olan her şey alınıp satılıyor paralılaştırılıyor, ucuzlatılıyor. Canlı olan ne varsa yok ediliyor.

Günümüzde finansal olgu ile mafyalaşma iç içe geçmiş durumda. Nedenlerini kısaca inceleyelim. Sistemin işleyiş mekanizması, ekonomi —> toplum —> doğa biçimindedir. Başta bulunan ekonomi (yani hakim piyasa güçleri) toplum ve doğa üzerinde hegemonik güç uygulayarak bu iki alanı işgal etmiş, sömürgeleştirmiştir.

1980’lerin başında sermayenin yeniden üretimi ve birikimi aşamasında çok ciddi sorunlar ortaya çıktı. Sermaye eskisi gibi değerlenemiyor, fazladan değer yani artı değer yaratmakta zorlanıyordu. Bu süreçten çıkmak için sıkı önlemler ardı ardına geldi. Liberalizasyon ile sermaye hareketinin önündeki sınırlar ortadan kaldırıldı. Ardından özelleştirme ile ortak mülkiyetler sermayeye devredildi. En sonunda da kuralsızlaştırma ile toplum ve doğa lehine olan kurallar sermaye lehine çevrildi. Bu üçlü yıkım yoksulluğun, açlığın, talanın, sefaletin de önünü açacaktı.

Sürekli büyümek, biriktirmek ve kâr elde etmek zorunda olan sistem finansallaşma yolu ile yeni bir zenginlik alanı yaratacaktı. Finansallaşma özü itibariyle önceden yaratılmış değerin yeniden değerlendirilmesidir. Yani yeni bir değer yaratma söz konusu değildir. Tarım, sanayi ve hizmet sektörlerinde daha önceden yaratılmış değer bu yolla pazarlanır. Oluşan kârların reel karşılığı olmadığı için büyük bir fazlalık şişkinlik oluşur. Sonunda da patlar. Nitekim 2008’de de böyle oldu. Bu patlama piramit tipi örgütlenmiş toplumsal yapının en altındakileri vurdu. En üsttekilere patlamanın sadece sesi ulaştı. Piramidin üzerinde yükseldiği toprak (doğada) bu patlamadan büyük hasar aldı. Etkisi her geçen gün artmakta.

Sistemin işleyişinde devlet önce hükümete, hükümet partiye, partide şirkete evrilir. Böylece şirketin yönettiği bir yapı oluşur. Bu yapı hem yatay (coğrafi ) hem de dikey (ekonomik ) olarak genişlemek zorundadır. Bu genişlemenin de sınırları var ve o sınırlara dayanıldı. Bu şekilde yaşamak için bir gezegene daha ihtiyaç duyulduğu ortaya çıktı. Ama ne yazık ki başka bir gezegen yok!

Kapitalizmin işleyiş yapısı cinayet ekonomisinin de yaratıcısıdır. Değer yaratamayan finans oligarşisi çamura battıkça çıkmak için mafya tipi örgütlenme modeline geçti. Yer altı-üstü, gizli-açık ayrımları ortadan kalktı. Kârların artması uğruna her yol mubah ilan edildi. Doğaya saldıran neoliberal politika savunucuları ormanları yok ederek ormansız orman kanunlarını yürürlüğe koydu.

Aslına bakılırsa kapitalist sistem insanlık tarihinde bir sapma, bir yol ayrımıdır. Ve asla insan doğasına uygun bir yapıda değildir. Kutuplaştırıcı, ayrıştırıcıdır. Yaptığından daha fazlasını yıkan, çözmek yerine sorun yaratan bu uygarlığın büyük insanlığa verebileceği hiç bir şey yok. Geleceği olmadığı içinde hep bu günde yaşatıyor, geçmişi özletiyor.

Ekonomik krizleri ekolojik krizler takip ediyor. Şüphesiz ki, temiz olmayan toplum temiz doğayı da yaratamıyor. Köprüden önceki son çıkışa yaklaşıyoruz. Bir şeyleri değiştirmek için kalan süre azalıyor. Biraz daha geç kalınırsa geriye kurtarılacak pek bir şey kalmayabilir.

Sistemin bütünlüklü saldırılarına karşı bir araya gelme zamanı.




Önceki Haber
Cumartesi Anneleri: Peker'in itirafları ihbar kabul edilmeli
Sonraki Haber
Peker'in ifşaatları çöküşün nedeni değil sonucudur