Ana SayfaGüncelBabası kaybedildiğinde 4 yaşındaydı: Bir mezarı olsun istiyorum

Babası kaybedildiğinde 4 yaşındaydı: Bir mezarı olsun istiyorum

HABER MERKEZİ – Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 848’inci haftasında 1994 yılında kaybedilen Recep Diker’in akıbetini sordu. Babası katledildiğinde henüz 4 yaşında olan Mahsum Diker, “Her insan gibi ben de babamın bir mezarı olsun istiyorum” dedi.

Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen ya da faili meçhul cinayetle öldürülen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılması talebiyle 848’inci haftadır sürdürdükleri eylemlerine devam etti.

Covid-19 pandemisi nedeniyle bu hafta da online gerçekleştirilen eylemde, 14 Eylül 1994 yılında Diyarbakır’da alıkonulduktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Recep Diker’in akıbeti soruldu.

Eyleme katılan Diker ailesi fertleri faillerin cezalandırılmasını istedi.

‘Ölümle tehdit ediliyordu’

Kaybedilen Recep Diker’in eşi Leyla Diker, yaşadıkları Silvan’da sürekli tehdit edilmesi üzerine eşinin Diyarbakır kent merkezinde bulunan ağabeyinin yanına gitmek zorunda kaldığını, buraya geldikten bir süre sonra da kendisinden haber alamadıklarını anlattı.

Eşinin kaybolmasının ardından pek çok devlet kurumuna başvurmalarına rağmen hiçbir ize ulaşamadıklarını dile getiren Leyla Diker, “27 yıldır hiçbir haber alamıyoruz. Yaşıyor mu, ölü mü bilmek istiyoruz. Bir mezar sahibi olmak istiyoruz. Çocuklarımız da babamızın mezarının yerini bilmek istiyor” diye konuştu.

Abdurahim Diker ise, kardeşinin de tıpkı kendisi gibi maruz kaldığı baskılar nedeniyle Diyarbakır’a geldiğini, burada alıkonulmasıyla birlikte tüm arayışlarına rağmen hiçbir bilgiye ulaşamadıklarını kaydetti. Diker, kardeşine dair yıllardır hissettiği acının hala tazeliğini koruduğunu ifade etti.

‘Bir mezarı olsun’

Recep Diker’in oğlu Mahsun Diker de, babası kaybedildiğinde henüz 4 yaşında olduğunu dile getirdi.

Büyüdüğünde ailesi ile birlikte babasını arama mücadelesine katıldığını belirten Diker, ancak yıllardır aramalarına rağmen hiçbir bilgiye ulaşamadıklarını kaydetti.

Diker, “Amacımız babamın kemiklerine ulaşmak. Nerede, nasıl yaşamını yitirdiğini bilmek istiyoruz. Bu olayın bir an önce ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Her insan gibi ben de babamın bir mezarı olsun istiyorum” dedi.

Kuşaklar boyu arayış

Bu haftaki basın açıklamasını gözaltına alındıktan sonra cansız bedeni bulunan Ferhat Tepe’nin kardeşi Ayşe Tepe yaptı.

Diker ailesinin 27 yıldır maruz bırakıldıkları bu işkenceye ve üç kuşaktır süren arayışlarına tanıklık ettiklerini belirten Tepe , “Bugün 110 yaşını giren anne Sarya Diker ile başlayan, eş ve kardeşler tarafından sürdürülen arayışa şimdi de suç tarihinde henüz bebek olan çocuklar ve yeğenler katıldı. Bugün onların ‘oğluma, eşime, kardeşime, babama, amcama ne oldu?’ diyen seslerine sesimizi katıyoruz” ifadelerini kullandı.

Diker ailesine yaşatılan işkenceye son verilmesi çağrısında bulunan Tepe, tüm kayıplar için adalet istemekten ve devletin hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceklerini kaydetti.




Önceki Haber
TGC Veyis Ateş'i üyelikten çıkardı
Sonraki Haber
İHD ve TİHV: 'İşkenceye sıfır tolerans' sözü koca bir yalan