Ana SayfaGüncelÉlisée Reclus’nün gözünden ‘Dağ’

Élisée Reclus’nün gözünden ‘Dağ’

HABER MERKEZİ – Bambaşka bir gözle bakacaksınız Dağ’a; her zamankinden farklı görecek, işitecek, onu şimdiye dek hiç olmadığı kadar coşkulu ve derinden hissedeceksiniz. Élisée Reclus’nün “Bir Dağın Hikayesi” adlı eseri, Canan Coşkan’ın çevirisiyle Aram Yayıncılık’tan çıktı.

Dağı dağ olduğu için seviyordum. Biz daha gölgedeyken güneşin aydınlattığı muhteşem ve sakin yüzeyini seviyordum. Masmavi yansıyan buzları sırtladığı kuvvetli omuzlarını, meraların ağaçlar ve döküntü kayalarla nöbetleşe yer değiştirdiği yamaçlarını, devasa bir ağacın köklerini andıran ve her biri, derecikleri, şelaleleri, gölleri ve çayırları ile vadilere ayrılmış yayvan güçlü kollarını, kayalık üzerinde büyüyen sarı veya yeşil yosundan otların arasında parlayan taşa kadar, dağın her şeyini seviyordum.

Daha önce kimse böyle anlatmadı Dağ’ı.

Sadece bir hikâye anlatmıyor ve sadece ilahi bir mimariyi gözlerimizin önüne sermiyor, çağların ve bin yılların ötesinde, dünyanın başlangıcından bu yana toprağın, kayaların, çığların ve buzulların altından zirvelere doğru yankılanarak yükselen güçlü ışığını, o büyülü sesini geri veriyor.

Fransa’nın Anarşist Coğrafyacısı Élisée Reclus bu eşsiz müziği duymamızı, bu muazzam büyüklüğü görmemizi, özgürlüğün çağrısı olan Dağ’ın bu ölümsüz ruhuyla yeniden birleşmemizi istiyor.

Élisée Reclus hakkında

15 Mart 1830’da Fransa’nın Güneybatısındaki Sainte-Foy-la-Grande’de doğan Élisée Reclus, birçoğu insanlığın bilim ve yaşam tarihine şahıslarına münhasır imzalarını atmış olan Reclus kardeşlerin dördüncüsüydü.

Sekiz yaşına kadar ananesi ve dedesiyle evde öğrenim gördükten sonra, Prusya’dan Belçika’ya oradan tekrar Fransa’ya uzanan ve dini eğitim ile bilimsel öğrenim arasında zaman zaman isyanla, zaman zaman da hevesle mekik dokuduğu bir öğrenim hayatı oldu.

İlk anarşist metnini 21 yaşında kaleme aldığında anarşiyi “düzenin en yüksek ifadesi” olarak tanımladı.

Özgürlükçü bir coğrafyacı olan ve bu doğrultuda anarşist coğrafyaya engin katkılarda bulunan Élisée Reclus, aynı zamanda bir Paris Komünar’ı, anarşist bir militan, bir eleştirel eğitimci ve üretken bir yazardı.

Birinci Enternasyonal’in üyesiyken, Michel Bakunin’in dışlanmasının ardından Jura Federasyonu’na katıldı. Pierre Kropotkin ve Jean Grave ile Le Révolté (İsyancı) gazetesinde yer aldı. İlki Napoléon Bonaparte’ın darbesine muhalefet etme gerekçesiyle 1851’de, ikincisi de Paris Komünü’nünde yer alma gerekçesiyle Fransa devleti tarafından iki kere sürgün edildi.

1892’de Université Libre de Bruxelles tarafından davet edildi ve ona Fen Fakültesi’nde karşılaştırmalı bir coğrafya kürsüsü teklif edildi. Fakat henüz kürsüye başlamadan, 1893’ün sonunda anarşist Auguste Vaillant’ın Paris’teki Temsilciler Meclisi’ne saldırı düzenlemesinin ardından dersleri askıya alındı. Daha sonra ilk derslerini mason locası olan Les Amis philanthropes binasında verdi.

Ekim 1894’te, istifa eden diğer öğretim üyeleriyle birlikte Brüksel’de Université Nouvelle’i (Yeni Üniversite) kurdu. 4 Temmuz 1905’te Belçika’nın Torhout kentinde yaşamını tamamladı.

Zamanından çok önce bir dünya yurttaşı olmuş ve sosyal coğrafya, jeopolitik, jeotarih ve ekolojinin öncülüğünü yapmış olan Élisée Reclus’ün birçok dile çevrilmiş başlıca eserleri iki ciltlik Yeryüzü, 1875-1894 yılları arasında tamamladığı on dokuz ciltlik Evrensel Coğrafya, altı ciltlik İnsan ve Yeryüzü, Bir Derenin Hikâyesi ve Bir Dağın Hikâyesi’dir. Ancak kalemiyle yaşayan Reclus, anarşist dergilerde yaklaşık 200 coğrafya makalesi, çeşitli temalar üzerine 40 makale ve 80 siyasi makale yazdı.

1976’dan beri hala jeopolitika ve coğrafya temelinde bilimsel yayına devam eden Hérodote dergisi, 2005 yılında onu zamanının en önemli coğrafyacılardan biri olarak belirledi.




Önceki Haber
Kanal İstanbul projesinde köprünün temeli atıldı
Sonraki Haber
Boşanma aşamasında olduğu kadına zorla hap içirip, yaraladı