Ana SayfaYazarlarErcan SezginUlus devlet tanrısı İngilizlerin Kürtlere olan gazabı

Ulus devlet tanrısı İngilizlerin Kürtlere olan gazabı


Ercan Sezgin


16. yüzyıldan sonra, hegomonik güç olan İngilizler, devlete ulus maskesini takarak, dünyadaki tüm krallıkları, imparatorlukları parçalayarak, yerine ulus devletleri koydular. İngilizler ulus devlet denen devlet formunun yaratıcısı, mucidi ve tanrısıdır.

İngilizler, 1806’da Osmanlı padişahının izniyle Doǧu-Hint şirketleriyle Ortadoğu’ya geldiler. Bu şirketin tüm mühendisleri, mimarları, arkeolog ve antropologları İngiliz misyonerleriydiler. Sonraki hikaye biliniyor zaten. Osmanlı İmparatorluğu dağıldı. Yerine 22 Arap devleti, İran şahına bir devlet, bir de Türk devleti kuruldu. Bu devletlerin kuruluş aşamalarında İngilizlerin rolü biliniyor.

Kürtler ise, dört devlet arasında paramparça edildi. Kürdistan’ın parçalanmasının, Kürtlerin katliamlardan geçirilmesinin yegane sorumlusu, İngiliz devlet politikalarıdır. Kürtlerin kaderinin çizildiği Sykes-Picot, Lozan ve San Remo anlaşmalarının baş mimarı İngilizlerdir.

Kürdistan’ın parçalanması, dağıtılması yetmiyormuş gibi, Kürt isyanlarının bastırılıp katliamlarla sonuçlanmasında da Britanya Krallıǧı’nın payı var. Hemen hemen tüm Kürt isyanlarında İngilizler var. İsyanların önce teşvik ettireni, sonrasında da ezdirenidir. Bedirxan isyanından tutalım Şêx Mahmûd Berzencîye, Şeyh Ubeydullah’tan tutalım, Şêx Saîd ve Simko Şikakî isyanlarının teşvik ettiricisi İngiliz bölge misyonerledir. Daha sonra ulus devletlerle anlaşıp bastırmada teşvik eden de İngiliz devletidir. Güney Kürdistan’daki isyanları kendisi bastırmıştır, Kuzey Kürdistan’dakileri de, Türk devletine ezdirmiştir. Musul’u alma karşılığında Kuzey Kürdistan’daki Kürt katliamlarına onay vermiştir. “Böl-parçala-yönet”, “tavşana kaç tazıya tut” politikasını en fazla Kürtler üzerinde uygulamıştır.

İngiltere devletinin Kürt politikalarında, devlet bürokrasisinde, bazen farklı yaklaşımlar çıkmıştır. Dönem dönem devlet, özerklik, federasyon tartışmaları olmuştur. İngilizlerin Hindistan Valisi Lord Curzon Kürt bölgelerinin tümden İngilizlerin bölgelerine dahil olmasını savunurken, Churchill Kürdistan’ın Araplarla Türkler arasında bir tampon bölge olmasını İngiliz çıkarları için daha uygun olacağını savunmuştur.

Yakın dönemde Türkiye’nin uyguladığı ve adına 93 konsepti denilen konseptin onaylayanı yine İngilizlerdir. Bunu dönemin genelkurmay başkanı Doğan Güreş, İngiltere’ye yaptığı ziyareti ardından oradan kendi deyimiyle terörü ezmek için yeşil ışık aldıklarını söyledi. Sonrası biliniyor. Binlerce köy yakıldı. Binlerce insan sokak ortasında infaz edildi. Yüz binlerce insan yerinden yurdundan edildi.

İngilizlerin tarihsel Kürt politikaları tarihçiler tarafından şüphesiz daha fazla aydınlatılmalı. Tarih neyse güncel odur. Yüzyıllık katliamın baş mimarından günceldeki Kürt soykırımına karşı sessiz kalması bile işin içinde iş olduğunun bir göstergesidir.

İngilizlerin güncel politikaları fazla görünür değildir. Güncel politikalar ancak 20-30 yıl sonra ortaya çıkar. Daha çok gizli ve kapı arkası diplomasisi ile işi yürütmektedir. Günümüzdeki İngiliz büyükelçileri geçmişin misyonerleri gibi çalışmaktadır. Özellikle Güney Kürdistan ve Bağdat büyükelçileri çok aktiftir.

Her ne kadar görünür olmasa da bazı veriler güncel politikayı ele veriyor. 2016 yılında Türkiye’de bir darbe girişimi oldu. Bu darbe girişiminin mimarları devletin güvenlik bürokrasisi olarak bilinir. Fidan ve Akar’ın darbeden haberleri olduğu, bir gün önce görüştükleri yazılıp çizildi. Görüntüler ortaya çıktı. Darbe başarısız olduktan sonra Erdoğan’ı ilk kutlayan Türkiye’nin İngiliz Büyükelçisi Richard Moore’dir. Moore şu anda İngiliz istihbaratı olan M16’nın başındadır.

Sonrası biliniyor; Başbakanlık lağvedildi, MHP ile ittifak gelişti, 93 konseptinin mimarları Ağar ve ekibi iktidara eklemlendi. Güncelde tüm Kürt kazanımlarını hedefe konuldu, siyasal demokratik yapılanmalar kapatıldı. Binlerce insan tutuklandı, Afrîn Serêkanî, Gre Spî Türkiye’nin ve Ankara’nın desteklediği grupların denetimine geçti. İngilizler bu duruma ilişkin şimdiye kadar tek bir cümle söylemedi. İlgisizler mi? Mümkün değil; onaylayanıdır.

Yine Güney Kürdistan’daki referandum ve sonrası gelişmelere bakıldığında İngiliz etkisini görebiliriz. Nisan 2017’de İngiliz dışişleri bakanlığından üst düzey bir heyet Mesut Barzani’yi ziyaret etti. Ziyaret basına yansıdı ve Barzani ile İngiliz heyetinin harita üzerindeki fotoğraflarından yola çıkılarak kimi spekülasyonlar yapıldı. Ziyaret sonrası referandum kararı alındı. Referandum yapıldı, sonrası da Kerkük başta olmak üzere birçok Kürdistanî bölge, Irak güçlerinin eline geçti. İngilizlerin Kerkük’e ilgisiz kalıp ses çıkarmamaları mümkün değildir. Kerkük petrolünün yüzde altmışını hala İngiliz şirketi alıyor. Tarihsel İngiliz-Kürt politikasına çok benzer. Referandum için teşvik et, sonra diğer güçlere ezdir. Referandum böyle sonuçlandı.

Son günlerde İngiliz heyetler Güney Kürdistan’a yoğun bir diplomatik trafik başlatmışlar. İngiltere’nin Bağdat büyükelçisi Mesut Barzanî ve Nêçîrvan Barzanî ile görüşmeler yaptı. Hatta Nêçîrvan Barzanî büyükelçiyi Barzan bölgesine gezmeye bile götürdü. Daha sonra da İngiliz Dışişleri Bakanı Dominic Roob, Kürdistan Bölgesel Yönetim Başkanı Nêçîrvan Barzanî ile görüşmeler gerçekleştirdi. Görüşme sonrası Nêçîrvan Barzanî, BAE, Bahreyn, Ürdün ve Suudi gibi Körfez ülkelerine ziyaretler yaptı. Acaba Nêçîrvan Barzani Irak cumhurbaşkanlığına mı hazırlanıyor?

Bu ziyaretler öylesine değildir. İngilizler hala Güney Kürdistan üzerinden çok etkili. Bu ilişki düzeyi sadece siyasal değil ekonomik ve sosyal açıdan da ilişkiler çok yoğun. Birçok Güney Kürdistanlı aynı zamanda İngiliz vatandaşıdır. Orada oturuyor orada yaşıyor. Özelikle Süleymaniye ve çevresinde bu çok daha belirgindir. Aynı durum tüm Irak için geçerlidir.

İngilizlerin yüz yıllık Kürt politikası insanlık dışı, vahşi bir politikadır. Güncelde ise her ne kadar renk vermese de mevcut soykırım politikalarını onaylayan bir konumdadır. Kürtler bunu bozabilir. Ama nasıl? Bu da başka bir yazının konusu.




Önceki Haber
Yer değiştirmeler
Sonraki Haber
Kutup ayıları için son güvenli nokta küresel ısınma tehlikesinde