Ayşe Gökkan’a, 2011 yılında kurulan “Çözüm Çadırı” gerekçe gösterilerek “örgüte bilerek isteyerek yardım etme” iddiasıyla 3 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Bu arada Gökkan’a verilen 22 yıl 6 ay hapis cezası da onandı.
Mardin’in Nusaybin ilçesinde 2011’de belediyeye ait Mitani Kültür Merkezi bahçesinde “Demokratik Çözüm Çadırı” kurulması nedeniyle dönemin Nusaybin Belediye Başkanı Ayşe Gökkan’ın “örgüte bilerek isteyerek yardım etmek” suçlamasıyla yargılandığı davada karar çıktı.
Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği 7 yıl 6 ay hapis cezasının “orantısızlık” nedeniyle Yargıtay tarafından bozulmasıyla yeniden görülen davanın karar duruşmasına, Gökkan bulunduğu Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Sistemi (SEGBİS) üzerinden bağlandı.
Gökkan, Kürtçe yaptığı savunmada, mahkemenin başından beri tarafsız olmadığını, buna dair defalarca reddi hakim talebinde bulunduklarını ifade ederek, “Bu mahkemeyi, heyetini, başkanını, hatta katibini reddediyorum” dedi.
Mahkemeye 20 sayfalık savunma gönderdiğini ifade eden Gökkan, savunmaya dair ekleyeceği başka bir şeyinin olmadığını belirterek, “Jin, jiyan, azadî, yargılanamaz” ifadelerini kullandı.
Avukatlar savunma yapmayı reddetti
Mahkemenin savunmalarını engellediğini, müvekkillerinin Kürtçe savunma yapma istediğinin defalarca reddedildiğini, işitme sorununa rağmen her defasında müvekkillerinin SEGBİS üzerinden duruşmaya alındığını, avukatların mahkemeden çıkartıldığına işaret eden Gökkan’ın avukatı Muharrem Şahin, sıraladığı nedenlerden dolayı savunma haklarının kısıtlandığını ve savunma yapmayacaklarını ifade etti.
Mahkemeyi ‘tiyatroya’ benzeten Şahin, şöyle konuştu:
Hem mahkemenin içinde hem de dışında maruz kaldığımız durumdan kaynaklı savunma hakkımızın engellendiğini, mahkeme heyetinin hukuka uygun bir karar veremeyeceğini, bu yargılamanın bir tiyatro olduğunu değerlendiriyoruz. Mevcut dosyamızla ilgili yargılamanın hukuki bir değeri yoktur, müvekkil kadın haklarını savunmaktadır. Kadınların eşit ve özgür olmasını, Kürtlerin temel hak ve özgürlüklerini savunmaktadır. Müvekkilin yargılanması gereken 2 hususu var: Kadın ve Kürt olması. Bu böyle belirlenmelidir. Bunun dışında yapılan yargılama hukuksuzdur. Soruşturma propagandadan yapılmıştır, propagandaya yardım diye mevzuatımızda bir şey yoktur. Bu nedenle savunmalarımızı üst mahkemelerde yapmak üzere esas hakkında savunma yapmayacağız.
Mahkemenin kendilerine ve müvekkillerine yönelik olumsuz davranışlarını sıralayan Gökkan’ın avukatlarından Özüm Vurgun ise “Bu mahkemede hukuk konuşulamaz, bu mahkemede hukuk felsefesi de konuşulamaz. Karşımızdakilerin hukuk değil, olaya siyasi saiklerle yaklaştığını düşünüyoruz. Sadece siyasi olaylarda değil, diğer Kürt adli diye adlandırılan dosyalarda bile adil yargılama yapılmamaktadır. Biz reddettiğimiz mahkemeye karşı savunma yapmayacağız” ifadelerini kullandı.
Son sözü sorulan Gökkan, “Mahkemeyi reddediyorum, kadın, özgürlük ve yaşam yargılanamaz” yanıtını verdi.
Hapis cezası verildi
Mahkeme, Gökkan’a “örgüte bilerek isteyerek yardım etme” iddiasıyla 3 yıl 9 ay hapis cezası verdi.
Ayşe Gökkan’ın 22 buçuk yıllık cezası onandı
Bu arada Ayşe Gökkan’a verilen 22 yıl 6 ay hapis cezası da onadı.
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 9’uncu Ceza Dairesi, Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nin Gökkan’a alt sınırdan uzaklaşarak “örgüt üyesi olmak”tan 12 yıl, yine “örgüt üyesi olmak”tan 7 yıl 6 ay, “örgüt propagandası yapma”ktan 3 yıl hapis cezası verdiği kararı onadı.
Gökkan’ın avukatlarının Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nin 20 Ekim 2021’de verdiği karara karşı yaptığı itirazı değerlendiren Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 9’uncu Ceza Dairesi, istinaf başvurusunu, esastan reddetti.
İstinaf Mahkemesi, “hükümde isabetsizlik bulunmadığı” gerekçesiyle reddettiği kararda, şu ifadelere yer verdi:
Yapılan yargılamaya, dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, karar yerinde gösterilip incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli delillere, mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınarak, savunmanın inandırıcı gerekçelerle red edilmesine, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, verilen hükümde bir isabetsizlik bulunmadığından istinaf nedenleri yerinde görülmemiş olmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 280/1-a maddesinin ilk cümlesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine…
İstinaf mahkemesi, Gökkan’ın tutukluluğuna yapılan itirazı da adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı gerekçesiyle kabul etmeyerek, Gökkan’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi.