Financial Times gazetesi, 14 Mayıs seçimleri öncesinde Konya’da seçmenlerin nabzını tuttu. Haberde, özellikle ekonomik kriz nedeniyle kentte değişim isteği olduğu ama muhalefete henüz güven duyulmadığı yorumu yapıldı.
İngiltere merkezli Financial Times (FT) gazetesi “AKP’nin kalesi” Konya’da seçmenlerle görüşerek nabız tuttu.
Gazete, haberinin başlığında bir seçmenin “Ekonomiyi batırdılar” yorumuna yer vererek seçmenlerin “Erdoğan’dan usandığını” belirtti. Ancak Financial Times, Konya özelinde AKP’nin ekonomi politikalarına yönelik tepkinin muhalefete oy verileceği anlamına gelmediği gözlemini de aktardı.
2018 genel seçimlerinde Konya’da AKP 10, MHP ve CHP 2’şer, İYİ Parti ise 1 milletvekili çıkarmıştı. AKP ve MHP’den oluşan Cumhur İttifakı’nın kentteki oy oranı ise yüzde 74,9’du.
‘Ekonomiyi batırdılar’
Artı Gerçek’te yer alan habere göre, FT haberinde görüşlerine yer verilen seçmenlerden Selman Deveci, bölgede giderek daha fazla kişinin “Değişim istiyorum” diye ‘fısıldadığını’ söyleyerek “Ekonomiyi batırdılar” ifadelerini kullandı.
Bir kafede şeflik yapan Deveci, Türkiye’de temel hak ve özgürlüklerin erozyona uğraması ve gücün sadece cumhurbaşkanında toplanmasının da kendisini Erdoğan’dan uzaklaştırdığını belirtti. Bununla birlikte, Millet İttifakı’na oy vermek için kendisi adına çok az sebep gördüğünü söyleyerek, “Onlara inancım yok” dedi.
‘Enflasyona ve depremdeki yetersizliğe rağmen…’
Financial Times haberinde, “Erdoğan ile AKP’nin iktidarda geçirdikleri 20 yılın en zorlu seçim kampanyalarından birini yaşadığını ve “anketlerin Millet İttifakı’nın adayı olan Kemal Kılıçdaroğlu ile Erdoğan’ı başabaş gösterdiğini” belirterek şöyle devam etti:
“Bununla birlikte, Erdoğan’ın yönetiminde yaşanan enflasyon krizine, hükümetin depremlerdeki eksikliklerine duyulan öfkenin eklenmesiyle çok sayıda kişinin yaşadığı hayal kırıklığına rağmen Deveci’nin görüşleri, seçimin niçin muallakta olduğunu gösteriyor.”
‘Muhalefet henüz inandırıcı bir alternatif yaratamadı’
Haberde, Erdoğan’ın uzun süredir ülkenin Konya gibi muhafazakâr kesimlerindeki seçmenin desteğine güvendiği belirtilirken, Sabancı Üniversitesi’nden Berk Esen de “bu kez yaşanan devasa ekonomik krizin AKP tabanında küçülmeye yol açtığını ama bunun illa ki muhalefete oy verileceği anlamına gelmediğini” söyledi.
Esen, “Konya gibi çok muhafazakâr ve dindar bir seçmen blokunun olduğu yerlerde, çoğu AKP seçmeni henüz gemiyi terk etmeye karar vermedi. Bu kısmen, muhalefetin çekici ve inandırıcı bir alternatif yaratamamasından kaynaklanıyor” diye konuştu.
‘Artık Erdoğan’ı sevmiyorum, kitap bile alamıyorum’
Financial Times’ın görüştüğü bir öğrenci ise ailesinin geçmişte Erdoğan’ı desteklediğini ama fikirlerini değiştirdiğini belirterek “Artık Erdoğan’ı sevmiyorum” dedi.
“Kitap almak gibi basit zevklerinin bile yüksek fiyatlar nedeniyle zorlaştığını” söyleyen öğrenci, hükümetin baskısı nedeniyle ismini vermek istemedi.
‘Değişime ihtiyaç var’
Aynı şekilde adını vermeyen Konyalı bir eczacı da, “Ekonomi her geçen gün kötüye gidiyor. Değişime ihtiyaç var” diyerek, yüksek enflasyon nedeniyle hastaların ilaç bulmakta zorlandığını söyledi.
Fakat eczacı, yeni bir hükümetin fazla bir değişime yol açmayacağı görüşünü paylaşarak, “Ne Erdoğan, ne Kılıçdaroğlu, hiçbiri” dedi.
Konya’nın Meram ilçesinin belediye başkanı Mustafa Kavuş ise birçok seçmenin ekonomi nedeniyle zorlandığını kabul etmekle beraber, “halkın öfkesinin sadece AKP’ye yönelik olmadığını” ve “zorlukların yakında geçeceğini, refahın yakın olduğunu” savundu.
‘Laiklik çok önemli’
İsmini vermeyen bir makine şirketi yöneticisinin ise müşterilerinin “enflasyon daha da yükselmeden” satın alma yapması nedeniyle işlerinin iyi gittiğini söylemesi ancak “dinin iş dünyası ve hükümette daha da derinlere sızmasından” endişe ettiğini belirtmesi dikkat çekti.
‘Mütedeyyin bir Müslüman’ olduğunu söyleyen bu kişi, “Laiklik çok önemli. Basın ve medya da özgür değil” diyerek durumun “son 15 yıldır kötüleşmekte olduğu” yorumunu yaptı.
FT yorumu: Ekonomik düşüş, Erdoğan’ın siyasi grafiğine paralel
Financial Times, Konya’da refah seviyesinin ülkenin diğer kentlerine paralel olarak özellikle 2013’ten beri düşmekte olduğuna dikkat çekti:
Söz konusu düşüş, Erdoğan’ın bir siyasetçi olarak sahip olduğu grafikle uyumlu. Erdoğan 20 yıl önce seçildiğinde, Türkiye için taze bir rota çizebilecek ılımlı, iş dünyasına dost bir İslamcı olarak görülüyordu. Fakat hükümeti, özellikle ilk yıllarında önemli reformları hayata geçirmiş olsa da düzenli olarak sivil özgürlükleri erozyona uğrattı. 2013’teki protestoları şiddet kullanarak bastırdı, üç yıl sonraki darbe girişimi de Erdoğan’a kapsamlı yetkiler veren cumhurbaşkanlığı sisteminin kabul edildiği referandumu yaptırmasının önünü açtı.