İHD İstanbul Hapishane Komisyonu, 29 yıldır cezaevinde tutulan ağır hasta tutuklu İdris Başaran’ın, tedavi hakkının engellenmesinin yanı sıra farklı saldırılara da maruz bırakıldığını belirtti. Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi ise 27 yıldır cezaevinde tutulan ve çoklu kronik rahatsızlıkları bulunan İmdat Bingöl’ün sevk taleplerinin engellenmesine dikkat çekti.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Hapishane Komisyonu, gerçekleştirdiği 576’ncı F Oturması’nda Antalya S Tipi Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutuklu İdris Başaran’ın durumunu aktardı.
‘Cezaevinde üç defa kalp krizi, bir kez de mide kanaması geçirdi’
Başaran’ın, 29 yıllık tutukluluk sürecinde üç defa kalp krizi, bir defa mide kanaması geçirdiği bilgisi verilen açıklamada, “Rahatsızlıkları nedeniyle bağırsak ve guatr ameliyatı olan ve 2006 yılında geçirdiği kısmi felç nedeniyle halen fiziki güç kaybı yaşayan İdris Başaran; Kronik bronşit, astım, epilepsi, panik atak, gastrit, boyun ve bel fıtığı, kalp ritim bozukluğu, mitral yetmezlik, Çölyak ve Ailevi Akdeniz Ateşi hastalıkları ile de mücadele etmektedir” denildi.
Ailesi tutuklunun hayatından endişeli
Cezasının bitmesine yaklaşık 1 yıl kalan tutuklunun, tedavi edilebileceği bir hastane yerine 24 Mayıs 2022 tarihinde ‘ağır infaz koşulları ile bilinen’ Antalya S Tipi Cezaevi’ne sevk edildiği belirtilen açıklamada, Başaran’ın kardeşinden gelen bilgiler paylaşıldı:
Ağabeyim, bu güne kadar hep sürgün olarak cezaevlerine sevk edildi ve her gittiği yerde sağlık ve tedavi hakkı ihlal edildi. Dolayısıyla hastalıkları daha da ilerledi ve birçok yeni hastalığı gelişti. Tedavisi engellenmese bile hapishane koşulları tam tedavi olmasına imkan vermiyor. Bu nedenle serbest bırakılmasını istiyoruz. Ağabeyim tedavi hakkı engellendiği gibi farklı saldırılara da uğruyor. Son görüşmemizde bana ‘Cezaevi idaresi duruşmamın olduğunu belirterek beni bulunduğum odadan alıp cezaevinde farklı bir odaya götürdüklerinde 3 kişi beni odada bekliyordu. İçeri girer girmez Siirt İstihbarat elemanı olduğunu belirten bu şahıslar benimle konuşmak, sohbet etmek istediklerini söyledi. Ben görüşmeyi kesin bir dille reddettim. Duruşman var dediniz, görüşmeyi kabul etmiyorum, böyle bir talebim yok diyerek kesin bir dille reddetmeme rağmen bu 3 kişi ‘sen Siirt… köylüsüsün biliyoruz, seninle buraya sohbet etmek için geldik’ diye ısrar ettiler. Ben de bu görüşmeyi kabul etmeyerek gardiyanlara beni odama götürmelerini için ısrar ettim, bunun üzerine beni bulunduğum odaya götürdüler’ dedi. Ağabeyimin başına bir şey gelmesinden korkuyoruz, başına bir şey gelirse bundan Adalet Bakanlığı sorumludur.
‘Yaşam hakkının korunması için yetkilileri göreve çağırıyoruz’
İddialar doğrultusunda Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’ne yazı ile durumu bildirdiğini belirten komisyon, konunun takipçisi olacaklarını duyurdu.
Ciddi rahatsızlıkları nedeniyle yaşamını sürdürebilmek için başkasının yardımına ihtiyaç duyan Başaran’ın yeterli tedavi ve bakım olanaklarından yoksun şekilde cezaevinde tutulmasının sağlık ve yaşam hakkını tehdit ettiğine vurgu yapılan açıklamada, yetkililere seslenildi:
Ağır hasta mahpus İdris Başaran ve bütün ağır hasta mahpusların serbest bırakılarak, sağlık ve yaşam haklarının korunması için yetkilileri göreve, kamuoyunu duyarlılığa çağırıyoruz.
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi ise hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirdikleri eylemlerinin 448’inci haftasında İHD Ankara Şubesi önünde bir araya geldi. İHD Ankara Şube Eş Başkanı Sevil Turgut, Trabzon/Beşikdüzü T Tipi Cezaevi’ndeki hasta tutuklu İmdat Bingöl’ün durumunu aktardı.
Çoklu kronik hastalıkları bulunan tutuklu 27 yıldır cezaevinde
Yaklaşık 27 yıldır cezaevinde tutulan İmdat Bingöl’ün İHD’ye göndermiş olduğu mektupla yaşadığı sağlık sorunlarını aktardığını belirten Turgut, şu bilgileri paylaştı:
Akciğer, mide, kalp, tansiyon, alerji, kansızlık ve böbrek hastalıkları var ve daha önce böbreklerinden 4 kez ameliyat olmuştur. Bronşit ve KOAH hastasıdır. Midesinden kaynaklı ciddi sorunlar olmasına rağmen tedavi olamıyor, zaman zaman verilen ilaçları kullansa da iyileşme sağlanamıyor. Çok fazla ilaç kullandığından mide ve böbrekleri de zarar görmüş, mide sorunundan kaynaklı olarak ring aracıyla yolculuk yapamıyor, bu durum 2 yıldır ağırlaştığından bünyesi de uzun yolculukları kaldırmıyor, sürekli kusuyor ve baş dönmesi meydana geliyor.
‘Saatlerce ring aracında bekletildi, sadece mide ilacı verildi’
Bingöl’ün 15 ay önce mide ve akciğer hastalıklarından dolayı hastaneye sevk edildiğini ve 1 buçuk saatlik ringle yapılan yolculukta durumunun daha da kötüleştiğini belirten Turgut, devamında şu bilgileri verdi:
Hastaneye gittiğinde Genel Cerrahiden bir doktorla konuştuğunu, kan alınıp, röntgen ve endoskopi için bir hafta sonrasına gün verildiğini, doktorun ‘Midesinde bir kitlenin olduğunu, bunu ancak endoskopi ve diğer sonuçları gördükten sonra netleştirebileceğini’ söylediğini, o gün sabahtan akşama kadar hastanenin önünde ring aracının içinde bekletildiğini, bu sırada defalarca kustuğunu ve baş dönmesi yaşadığını aktarmıştır. Akşam tekrar hapishaneye getirildiğinde durumunun kötü olmasından kaynaklı olarak 112 aranmış ancak sadece bir mide ilacı verilmiştir. Genel Cerrahiden alınan randevu günü geldiğinde revire çıkarak yolculuğa bu şekilde çıkamayacağını aktarmış, doktor tarafından da ‘bir şey yapılamayacağı ancak ağrı çekmemesi için kanser hastalarında kullanılan bir ilaç verebileceği’ söylenmiş ancak ilacın etkisinin ne olacağını bilemediğinden kullanamamış ve hastaneye de gidememiştir.
‘İklimi kuru olan yerde kalması gereken tutuklunun sevk talepleri kabul edilmiyor’
Kronik akciğer hastalığı bulunan Bingöl’e, daha önce Tekirdağ Devlet Hastanesi doktoru tarafından “İklimi kuru olan yerlerde kalması gerektiğinin” söylendiğini belirten Turgut, tutuklunun havası kuru bir yere sevk talebinde bulunduğunu ancak iklimi nemli olan Beşikdüzü T Tipi cezaevine sevk edildiğini ve 3 yıldır da burada tutulduğunu söyledi.
Tutuklunun, hastane ile bulunduğu cezaevi arasındaki mesafenin uzun olmasından kaynaklı olarak yaşadığı sağlık sorunlarını kısmen çözmek ve tedavi olabilmek için şehir merkezine yakın olan Trabzon E Tipine geçici sevk talep etmesine rağmen bu talebinin de karşılık görmediğini aktaran Turgut, sözlerini şöyle sonlandırdı:
Uzun yola çıkamadığı için şu anda tedavi olamıyor ve durumu da gittikçe kötüleşiyor. İmdat Bingöl’ün öncelikle hapishane ile hastane arasındaki mesafenin kısa olduğu bir yerde tutulması ve mutlaka iklimi kuru olan bir yerde bulunma talebi karşılanmalıdır. Tetkik ve tedavi süreçlerindeki sorunlar sağlığa erişiminin önündeki engeller acil olarak kaldırılmalıdır.