5 Nisan Avukatlar Günü’ne dair açıklama yayınlayan TBB, ÖHD ve ÇHD, “Kutlama yapmıyoruz, mücadeleye devam ediyoruz” vurgusu yaptı.
Türkiye Barolar Birliği (TTB), “Umutla, dirayetle, el birliğiyle, yeniden!” başlığıyla 5 Nisan Avukatlar
Günü’ne dair açıklama yayımladı.
TBB: 10 bine yakın avukat depremden etkilendi
TBB’nin ortak açıklamasında, “5 Nisan Avukatlar Günü’nde, deprem felaketinde kaybettiğimiz on binlerce yurttaşımızın ve 121 meslektaşlarımızın acısını bir kez daha yüreklerimizde hissediyoruz. Hayatlarını ve yakınlarını kaybeden; evleri, ofisleri yıkılan meslektaşlarımızı bir an bile unutmadan; enkaz altından çıkarılan avukatlık cübbelerini yeniden giyebilecekleri, adalet mücadelesini kaldığı yerden sürdürebilecekleri bir ortamın sağlanabilmesi için bizler canla başla çalışmaya devam ediyoruz” denildi.
Yaşanan afet sonrası depremden ağır etkilenen illerde avukatlık faaliyetini fiilen sürdürmenin çok daha zor hale geldiği belirtilen açıklamada, “Deprem bölgesindeki Barolarımıza kayıtlı 17 bin 964 avukat ve 3 bin 762 stajyer avukat meslektaşımız, depremin sonuçlarından doğrudan etkilenmiş; 10 bine yakın meslektaşımızın ev ve/veya ofislerinde ağır hasar meydana gelmiştir” ifadeleri yer aldı.
‘Tüm olumsuz koşullara rağmen görevimizi yerine getireceğiz’
Başta deprem bölgesi olmak üzere, yurttaşların adalete erişim haklarının güvencesinin avukatlar olduğu ifade edilen açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:
Güçlü bir savunma makamının, bağımsız yargının ve adil yargılanma hakkının teminatı olduğunun bilinciyle; depremden etkilenen tüm meslektaşlarımızın avukatlık mesleğinin onuruna uygun olarak mesleklerini tekrar icra edebilmeleri ve mesleğimizin bugüne kadar her mecrada dile getirilen köklü sorunlarının bir savunma reformu ile çözümü için TBB’nin ve tüm Baroların mücadelesi birlikte ve tam bir kararlılık içerisinde devam edecektir.
Mesleğimizin içerisine sokulduğu ağır sosyo-ekonomik koşulların, avukata dönük şiddet vakalarındaki
artışın ve bu mesleği icra ederken önümüze çıkartılan her türlü engelin, özünde vatandaşın en temel hakkı olan savunma hakkına yönelik olduğunu bir sefer daha altını çizerek hatırlatmak isteriz. Savunma makamı, tüm bu olumsuz koşullara rağmen dün olduğu gibi bugün de yurttaşlarımızın yanında yer alarak hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını koruma, yargılamanın adil bir şekilde gerçekleşmesini sağlama görevlerini yerine getirmeye devam edecektir.
ÖHD: Hukuksuzluklara karşı mücadelemizi sürdürüyoruz
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Genel Merkezi ise, sosyal medya hesabından, şu açıklamayı
paylaştı:
Meslektaşlarımızın faili meçhul cinayetlerle katledildiği, siyasal gerekçelerle tutuklandığı, yoksulluğa, güvencesizliğe ve son olarak depremde ölüme terk edildiği koşullarda Avukatlar Günü’nü kutlamıyor, hukuksuzluklara karşı mücadelemizi sürdüreceğimizi yineliyoruz. Avukatlık bizler için sadece bir meslek değil; sömürüye, eşitsizliğe, baskıya, savaşa karşı durmak için bir mücadele alanıdır. Bu mücadelede katledilen yoldaşlarımızın anıları ve mücadeleleri yolumuza ışık tutmaktadır.
ÇHD: Siyasal iktidar avukatlara karşı düşmanca yaklaşım sergiliyor
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) de, avukatlar gününe dair yaptığı açıklamasında şu ifadelere yer
verdi:
Avukatlığın etkin rolüne düşman siyasal iktidar da dahil olmak üzere birçok kesimin ‘kutlama’ mesajlarıyla karşılaşıyoruz. Peki mesleğimiz gerçekten kutlama yapılacak durumda mıdır? Avukatlık mesleği saldırı ve baskı altındadır. Siyasal iktidar avukatlara karşı istikrarlı ve planlı biçimde düşmanca bir yaklaşım sergilemektedir. Avukatlar mesleki faaliyetleri nedeniyle yargılanırken, hapsedilirken ve hatta öldürülürken avukatlar gününü kutlayamayız.
İktidar partisi bürolarından adliyelere tüp geçitler inşa edilerek hâkim ve savcıların torpille seçildiği, Anayasa Mahkemesi (AYM) üyelerinin telefonla aranarak tehdit edildiği, heyet değişiklikleri ile kararlara müdahale edildiği bu ortamda avukatlar gününü kutlayamayız. İşçi avukatların emekleri üzerinden avukatlık tekelleri oluşmuş, şirket tipi bürolar türemiştir. Stajyer ve genç avukatlar yoksulluk içerisinde yaşamaya mahkûm edilmiştir. Mesleğin anlamını ve gücünü yok etmeye programlanmış bir şekilde adalet sisteminin liberal-kapitalist müdahalelere maruz kaldığı bu koşullarda avukatlar gününü kutlayamayız.
‘Kutlamalara değil mücadele ve örgütlenmeye çağırıyoruz’
Hukuk fakültesi mezunu olup stajını tamamlayan avukatların ruhsatları bakanlık tarafından gasp
ediliyor. Kendini meslek örgütünün yerine koyarak avukatlığa kabul yetkisine el koymaya çalışan idare
halkına karşı sorumsuz ve kayıtsız avukatlar arzu ediyor. Siyasal iktidarın makbul ve sessiz avukatlar
talep ettiği bugünlerde avukatlar gününü kutlayamayız.
Kendimizi toplumsal mücadeleler tarihinin bir unsuru olarak görüyoruz ve yarım asra yaklaşan
avukatlık pratiğimizin gücüyle tekrarlıyoruz; bizim için avukatlık Niyazi Ağırnaslıların, Halit Çelenklerin,
Tahir Elçilerin, Ebru Timtiklerin verdiği mücadeleyi sürdürmektir. Mesleğimiz tüm bu saldırılar
atındayken avukatları süslü salonlarda, otel restoranlarında yapılan balolara ve kutlamalara değil
geleceğimiz için mücadele etmeye ve örgütlenmeye çağırıyoruz.