Jeofizik Mühendisi Erdal Şahan, bölgede 9 saat arayla yaşanan iki depremle en az 2 bin 800 atom bombası atılmış gibi bir etki yaratığına dikkat çekerek, yıkılan özellikle yeni yapıların da depreme uygun tasarlanmadığını aktardı.
Maraş’ta 6 Şubat’ta art arda meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerde yaşamını yitirenlerin sayısı 20 bine yaklaşırken, yıkılan binaların enkazında da çok sayıda kişi bulunuyor.
Bilançoyu ağırlaştıran etkenlerden arasında “depremin büyüklüğü ve yapıların depreme dayanıksız yapılması yanı sıra denetimin yetersiz olması” yer alıyor. Mezopotamya Ajansı’na konuşan Jeofizik Mühendisi Erdal Şahan, deprem nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısının 200 bine ulaşabileceğini öne sürdü.
‘Deprem yönetmenliği’ gözden geçirilmeli
Bölgede yaşanan iki depremle en az 2 bin 800 atom bombası atılmış gibi bir etki yaratığını kaydeden Şahan, yıkılan özellikle yeni yapıların da depreme uygun tasarlanmadığını aktardı.
Yaşanan bu depremden sonra “deprem yönetmeliği”nin değişmesi gerektiğini ifade eden Şahan, şunlara dikkat çekti:
Bu deprem bize şunu da gösterdi: AFAD deprem bölgesi haritasından sonra deprem yönetmeliğini değiştirdi. Normalde yeni yapılan yapılarda ivme değerleri normal yapılarda 1 alınır. Okullar 1,2, devlet kurumları, askeri yapılar ve hastanelerin yanı sıra afet zamanında ayakta kalabilecek ve hizmet verecek yapılarda ise 1 buçuk alırsın. Bu depremle birlikte bu ivme değerinin 1,9’un üstüne çıktı. Neredeyse iki katına çıktı. Dolayısıyla yer çekimi resmen ortadan kalktı. Bu deprem ile birlikte deprem yönetmeliği gözden geçirilmelidir.
‘Yıkılan yapıların çoğu kötü zeminde ve denetimsiz olarak yapılan yapılar’
Depremin etkisini artan gücün bu ivme değeri olduğunu dile getiren Şahan, “Yıkılan yapıların çoğu kötü zeminde ve denetimsiz olarak yapılan yapılar” dedi.
Denetimlerin devlet tarafından yapılmadığını, yetki verdiği “özel” firmaların yaptığını söyleyen Şahan, şöyle devam etti:
Denetimi yapan ‘Yapı Denetimin’ çalışmalarını iyi yapmadığı açık olarak görülüyor. Yeni yapılan binaların yıkılmasından bunu anlıyoruz. Mevcuttaki deprem yönetmeliğine uygun yapılmış olsalardı, bu binalar bu şekilde çökmezdi. Duvarları çatlardı, patlardı ya da camlar kırılırdı veya eşyalar devrilirdi ama bu insanlar o binalarda basit yaralarla çıkabilirlerdi. Bu binaların peksimet gibi çökmesi, bu binalarda denetim yapılmadığını gösteriyor. Doğru işçilik, doğru malzeme kullanılmamış. Ayrıca doğru mühendislik bilgisinden faydalanmamıştır.
Şahan, depremin etkisinin bu kadar büyük olmasının nedeninin bu olduğunu söyledi.
’80 milyon kişinin evine ateş düştü’
“Binaların yıkılması yönetmeliklere uygun yapılmadığını gösteriyor” diyerek sözlerini sürdüren Şahan, “Eğer uygun yapılmış olsaydı, hasar görebilirlerdi ancak peksimet gibi çökmezdi” diye vurguladı.
En az 11 bin binanın yıkıldığını söyleyen Şahan, bunun büyük bir felaket olduğunu kaydetti.
Bölgede 13 milyon insanın doğrudan etkilendiğini belirten Şahan, “Hepimizin yakınları var orada. Bu da 80 milyon kişinin evine ateş düştüğünü gösteriyor. Felaket çok büyük. Bu binalar 1999’dan önce yapılmış. Daha sonra yapılan yapılar da yıkılınca hasar da kayıp da daha büyük oldu” dedi.
‘Zarar 20 milyar doları geçmiştir’
Türkiye’nin batısından doğusuna kadar bütün her yerde her an deprem olacakmış gibi ve ivme değerleri de en az 2 baz alınarak deprem yönetmeliğinin elden geçirilmesi gerektiğini kaydeden Şahan, “İvme değeri yüksekten alınca yapılan yapılar için maliyet de artıyor. Ancak bu gün baktığımızda oradaki enkaz, zayiat 20 milyar doları geçmiştir. Can kaybını hiçbir şey geri getirmiyor” ifadelerini kullandı.
‘Çelik yapılara dönülmesi gerekiyor’
Yapılacak olan yapıların ivme değerlerinin baz alınarak yapılması gerektiğini ve büyük riske göre tasarlanması gerektiğini kaydeden Şahan, “Malzemeden kaçılmaması gerekiyor. Ayrıca betonarmeden kaçınmamız gerekiyor. Çelik yapılara dönülmesi gerekiyor. Çünkü buralar deprem bölgesidir. Her bölgede ve belediyede jeoloji mühendisleri olması lazım. Japonya’daki gibi binalar gibi sismik izolatörler koyulması lazım. Bütün Türkiye’de binaların artık bu şekilde yapılması lazım. Betonarme yapıyoruz ve müteahhitlerin insafına kalıyoruz” diye konuştu.
‘Çift kontrol olmalı’
Denetimlerin yerinde yapılması gerektiğini işaret eden Şahan, şöyle konuştu:
Türkiye genelinde bulunan bütün belediyelerin beton ve zemin laboratuvarı kurulmalı. Her bina yapılırken gidip hem zeminin kontrol edecekler hem de betonlarından belediyeler de örnek alacaklar. Yapı denetim de kontrol etsin ancak belediyeler kontrol etmeli. Çift kontrol olmalı. Belediyelerin yetkileri arttırılmalı. Yoksa yenisi de yıkılıyor eskisi de. Yani zihniyet aynı.
Şahan, Kürt illerinde depremlerin yaşanmaya devam edeceğini belirterek Erzincan ve Bingöl-Karlıova’yı işaret etti.
Deprem ile birlikte Doğu Anadolu Fayı’nın Kuzey Anadolu Fayı’nı üç metre kaydığı bilgisini veren Şahan, “Bununla birlikte Ege’de ve Marmara’da da deprem olacak. Akdeniz, Suriye levhasından sürekli batıya doğru bir itiş vardı. Bu deprem ile birlikte daha güçlü bir anda bir itiş oldu. Bu nedenle burada deprem de olacak. Ayrıca 7’lik bir potansiyel çoktan oluşmuş durumdadır. Çok büyük bir enerji çıktı ortaya” şeklinde konuştu.