‘Artan hak ihlalleri ve işkence cezasızlık politikasının sonucu’

HABER MERKEZİ – OHAL’le birlikte özellikle cezaevlerinde artan ve işkence boyutuna dönüşen hak ihlallerini değerlendiren Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak, bunların tamamının “cezasızlık” politikasının doğal sonucu olduğunu söyledi.

OHAL’de yaşanan hak ihlallerine her gün bir yenisi ekleniyor. İnsan hakları örgütlerinin verilerine göre özellikle cezaevlerinde son dönemde artan hak ihlalleri işkenceye dönüşmüş durumda.

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak, yaşanan hak ihlalleri ve işkencenin tamamının “cezasızlık” politikasının doğal sonucu olduğunu söyledi.

MA’ya konuşan Altıparmak, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler’in (BM) işkenceye karşı sözleşmenin ek protokolüne taraf olduğunu anımsatarak, sağlıklı bilgilere ulaşamadıkları cezaevlerinde ihlallerin takip edilebilmesi için bu sözleşme gereği “uzun süreli ulusal bir mekanizmanın” kurulması gerektiğini söyledi.

İşkence iddialarının hükümet tarafından reddedilmesine de değinen Altıparmak, şöyle devam etti:

Hükümetin bu ihlalleri reddetmesi de bir anlam ifade etmiyor. Çünkü bu ihlallerin nasıl takip edileceğine dair uluslararası standartlar var. Uluslararası alanda bu görev İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na verildi. Ama kurum söz konusu izlemeyi gerektiği gibi yapmadığı için bu ihlallerin tespit edilmesi ve şeffaf bir şekilde raporlanması söz konusu olamıyor.

Yakın zamanda insan hakları örgütünün yayınladığı ve içinde Türkiye’nin çeşitli yerlerindeki işkence iddialarının yer aldığı rapora karşılık bu iddiaların hiç birinin soruşturulmadığını görüyoruz.

Soruşturulduğu söylenen işkence vakalarının hiçbirinde herhangi bir somut adım atılmadığını belirten Altıparmak, “İzlenmesi konusunda ciddi sorunlar olduğu gibi soruşturulması konusunda da ciddi sorunlar var. İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) bu konuda çok sayıda başvuru olmasını da bu yüzden normal karşılamak gerekir” dedi.

OHAL ile birlikte cezaevlerindeki ihlallerin tavan yaptığını da söyleyen Altıparmak, “OHAL yetkisi kullanan kamu görevlileri hakkında hiç bir hukuki, cezai, idari sorumluluk ileri sürülemiyor. İşte bu ‘cezasızlık’ dediğimiz şeye denk geliyor. Cezasızlığın olduğu yerde ağır insan hakları ihlalleri kaçınılmaz olur. OHAL buna imkan sağlıyor” şeklinde konuştu.