Gökhan Güneş: ‘Mezar’ dedikleri bölüme hapsettiler, ajanlık teklif ettiler

HABER MERKEZİ – İstanbul Başakşehir’de altı gün önce kaçırılan ve bu sabah Bahçeşehir’de gözleri kapalı bir şekilde bırakılan Gökhan Güneş, avukatlarıyla birlikte düzenlediği basın toplantısında yaşadıklarını anlattı. Kendisine elektrik verilerek işkence yapıldığını söyleyen Güneş, “’Mezar’ dedikleri bölüme hapsettiler. Ajanlık teklif ettiler. Kendilerine ‘Biz görünmeyenleriz’ diyorlardı” ifadelerini kullandı.

20 Ocak günü İstanbul Başakşehir’de işyerine gittiği sırada zorla bir araca bindirilerek kaçırıldığına ilişkin görüntü kayıtları ortaya çıkan sosyalist işçi Gökhan Güneş, ailesi ve arkadaşlarının mücadelesi sonucu bu sabah saatlerinde evine döndü.

Güneş, avukatlarıyla birlikte İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde düzenlediği basın toplantısında, bu süreçte yaşadıklarını anlattı.

Kendilerine “Biz görünmeyenleriz” dediklerini belirttiği kişilerce kaçırıldığını söyleyen Güneş’in gözünde morluk olduğu görüldü.

Kaçırılma anına ilişkin “Bir araca bindirmeye çalıştılar. Direndim. Daha sonra elektroşok ile elektrik verdiler. Kendime geldiğimde arabadaydım. Kafamda siyah çuval vardı” ifadelerini kullanan Güneş, “Sonra araba değişikliği yaptılar. Beni bir yere götürdüler, neresi olduğunu bilmiyorum. Hiçbir şekilde görmedim, konum adres, mekana dair bir isim belirtilmedi hiçbir zaman” dedi.

Zorla tutulduğu yerde sistematik olarak işkenceye maruz bırakıldığını belirten Gökhan Güneş, şöyle devam etti:

Elektrik verme, kaba dayak, ara ara soğuk suyla ıslatarak şiddet uygulama genelde bu uygulamalar gerek çıplak olarak bazen üzerinizde sadece iç çamaşırı olacak şekilde uygulandı. Bazı anlarda ‘mezar’ dedikleri bir bölüm var, sadece ayakta durabildiğiniz elinizi kolunuzu kıpırdatamadığınız gözünüzün bağlı ve ellerin arkadan kelepçeli oldu bir bölüme hapsedildim. Tehditler, teklifler yapılıyor. Yanı sıra tecavüz tehditleri gerçekleşiyor. Bu süre böyle geçti. ‘Bizimle çalışır mısın’ gibi teklifleri oldu.

Güneş, “Benim onlara ‘Herhalde istihbaratçısınız’ sözlerim üzerine ‘Evet’ ya da ‘Hayır’ demediler. ‘Biz görünmeyenleriz’ şeklinde söylemleri oldu hep” diye de belirtti.

Eve dönme anlarını da anlatan Güneş, şunları söyledi:

Arabaya bindirmeden, yani çıkıştan önce, üzerimdeki kıyafetlerin kendime ait değildi. Sadece pantolonum bana aitti. İç çamaşırlarım, çorap, gömlek onlar bana ait değildi, onlar verdiler. Çıkış yapmadan önce, kolonyayla boyun, koltuk altları, vücut bölgemi temizlemeye dönük işlemler yaptılar. Üzerimi giydirdikten sonra parfüm falan sıktılar, montuma… Bırakmadan önce, bana onların ‘şef’ dediği kişi, ‘hiçbir şeyini almadım, sadece sim kartını alıyorum bilgin olsun’ dedi. Ne için olduğunu sordum. Cevap vermedi. ‘Git ister aynı hattı çıkar, ister değiştir’ dedi.

Daha sonra arabaya bindirildim. İnmeden önce kafam normal şartlarda bir peçeyle bağlı, üzerine bir bez geçirilmiş çuval tarzında onu çıkardılar. İki kişi kafamı aşağı bastırdı araçtı. Gözümü açtıktan sonra fark ettim, bıraktılar. Sadece ‘ileri yürü’ dediler. Ben biraz mesafe gittikten sonra gözümü açtım. Pamukla belli miktarda, gözümü kapatıp daha sonra da bantladıklarını fark ettim, sarmışlardı. Daha sonra telefonum olmadığından ulaşabileceğim bir ulaşım aracı da bulamadım. Sabah erkenmiş bilmiyordum, akşam saati tahmin ediyordum bir güvenlik görevlisinden taksi çağırmasını rica ettim, taksiye bindim. Ailemin evine gelmişim.

‘Bu saldırıların amacı sosyalist kimliğimizden kaynaklı’ diyen Güneş, “Sosyalist kimlikli kişilere daha önce bu saldırılar çok kez gerçekleşti. Bu 90’ların bir politikası olarak ortaya çıktı. Bu uygulamaları bundan sonraki günlerde de uygulamaya devam edecekler muhtemelen. Fakat bu mücadele bireysel mücadelenin dışında toplumsal bir mücadeledir. Ezilenlerin sesini haykırmak isteyenler, ezilenlerle dayanışmak isteyenler, ezilenlerin sorunlarına, ezilenlerin sıkıntılarına bir çığlık olmak isteyenleri susturmaya çalışanlar bunu başaramayacaklarını kendileri de çok iyi biliyorlar” ifadelerini kullandı.

“Dayanışma sonucu Gökhan’ın aramızda olmasını sağladık”

Güneş’in avukatı Sezin Uçar ise hukuki mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi:

5 gün önce buradan ‘Gökhan Güneş nerede’ sorusunu sormaya başladık. 6 günün sonunda yine Gökhan ile birlikte buradayız. Müvekkilimiz yaşadıklarını anlattı. Bunlar bizim esasta tahmin ettiğimiz, kaygılandığımız, korktuğumuz, beklediğimiz şeylerdi. Ama çok güçlü bir dayanışma ve mücadele sonucu Gökhan’ın aramızda olmasını sağladık. Dayanışma gösteren herkese teşekkürler.