Ana SayfaCezaevleriAçlık Grevleri İzleme Koordinasyonu’ndan Adalet Bakanlığı’na çağrı

Açlık Grevleri İzleme Koordinasyonu’ndan Adalet Bakanlığı’na çağrı

HABER MERKEZİ – “Tecridin ve baskıların sonlandırılması” talebiyle cezaevlerinde başlatılan süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemi 74’üncü gününde. Aralarında Diyarbakır Barosu’nun da bulunduğu Açlık Grevleri İzleme ve Takip Koordinasyonu, Adalet Bakanlığı’na tutukluların taleplerinin karşılanması yönünde çağrı yaptı.

Cezaevlerindeki siyasi tutukluların, “PKK lideri Abdullah Öcalan üzerinde süreklileşen tecridin sonlandırılması” talebiyle, kendilerine yönelik salgın sürecinde artan hak ihlallerini de protesto amacıyla başlattığı süresiz-dönüşümlü açlık grevi sürüyor.

Gruplar halinde beşer gün boyunca sürdürülen eylem 74’üncü gününde.

Eylemin başladığı 27 Kasım’dan bu yana 100’den fazla cezaevine yayılan açlık grevinde binlerce tutuklunun yer aldığı belirtiliyor.

Cezaevlerindeki eyleme destek amacıyla Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki Mahmur ile Yunanistan’daki Lavrio mülteci kamplarında kalanlar da açlık grevinde.

Başta hak savunucuları olmak üzere çeşitli kesimlerden tutukluların taleplerinin kabul edilmesi yönünde çağrılar gelmeye devam ediyor.

Diyarbakır Tabip Odası, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Diyarbakır Temsilciliği, İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır Barosu, TUHAYDER ve SES Diyarbakır Şubesi, 74’üncü gününde devam eden açlık grevlerine dikkat çekmek için ortak açıklama yaptı.

Sivil toplum örgütleri tarafından hazırlanan ortak basın metnini okuyan Diyarbakır Barosu’ndan Avukat Gizem Miran, açlık grevi eyleminin bugün itibariyle 107 cezaevine yayıldığını belirterek, Adalet Bakanlığı’na PKK lideri Abdullah Öcalan’ın tutulduğu İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki tecrit uygulamasının sona erdirilmesi çağrısında bulundu.

Türkiye Hapishanelerinde uzun süredir hak ihlalleri yaşanmaktadır ve bu durum sürekli hale gelmiştir. Özellikle pandemi bahane edilerek çıkarılan 7242 sayılı infaz kanunu değişikliği ile TMK kapsamındaki mahpuslar bakımından infaz koşulları ağırlaştırılmış ve aleyhlerine bir durum yaratılmıştır. Pandemi koşullarının eklenmesi ile birlikte ihlaller giderek artmıştır.

İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan mahpuslar için daha önce de açlık grevleri yapılmış, bu grevlerin etkisi ile tecrit geçici olarak kaldırılmış, ancak 7 Ağustos 2019 tarihinden beri görüş yasakları yeniden devreye girmiştir. Bu durum BM Mandela Kuralarına, CPT tavsiyelerine ve 5275 sayılı İnfaz Kanunu’na aykırıdır. Adalet Bakanlığı tarafından bir an önce yasal olmayan bu uygulamaya son verilmeli, gerek avukat gerekse aile görüşleri yaptırılmalıdır.

Bizler; hukukçular, insan hakları savunucuları ve sağlık örgütü temsilcileri olarak açlık grevi eylemine başvuran mahpusların başta sağlık hakkı olmak üzere, yaşam haklarının korunması için tüm yetkililerin gerekli duyarlılığı göstermesi gerektiğini vurgulamak istiyoruz.

İktidardan açlık grevcilerinin taleplerinin süreç daha tehlikeli bir noktaya evirilmeden değerlendirmesi istenen açıklama, şöyle devam etti:

Taleplerin karşılanmayıp hapishanelerde devam eden süresiz-dönüşümlü açlık grevleriyle ilgili olarak, eylemci mahpusların sağlık ve yaşam hakkına yönelik ortaya çıkacak üzücü sonuçlarından da yine siyasal iktidar sorumlu olacaktır. Bu nedenle öncelikle Adalet Bakanlığı’nın ve ilgili kurumların bir an önce hareket geçmesi gerekmektedir.

Ayrıca tüm hapishanelerde yaşanan hak ihlallerine son verilerek, kişi onuruna yakışır muamele yapılması, mahpuslara yönelik işkence, kötü muamele ve insan onuruna aykırı davranış yasağı kapsamında muamelelerin ve diğer hak ihlallerinin ortadan kaldırılması, hasta mahpusların tedavilerinin aksatılmadan yapılması, hastane sevkleri sonrası karantina koşullarının tecrit işkencesi uygulamasına dönüştürülmesinin önlenmesi hususunda Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Kamu Denetçiliği Kurumları ve ilgili tüm kurum ve kuruluşlar görevlerini yapmalıdır.

Açıklamanın sonunda bir kez daha Adalet Bakanlığı’na çağrıda bulunuldu:

Süresiz ve dönüşümlü açlık grevi yapan mahpusların sağlıklarının tehlikeye girmemesi için Adalet Bakanlığı ve ilgili kurumları hak ihlallerinin sonlandırılması ve tecridin kaldırılması için bir an önce adım atmaya davet ediyoruz. Açlık grevi sürecini yakından izlemek için oluşturduğumuz İzleme Koordinasyonu olarak merkezi ve yerel düzeyde gerekli girişimlerde bulunacak, bu durumu raporlayarak demokratik kamuoyunun oluşmasına katkı sunacağız.


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
İş cinayetleri raporu: Ocak’ta 200’e yakın işçi hayatını kaybetti
Sonraki Haber
HDP'den ‘Herkes için Adalet’ kampanyası: Mücadeleyi ortaklaştıralım