Ana SayfaCezaevleriAçlık grevleri 131. gününde: Yetkililere ‘sessizliğinizi bozun’ çağrısı

Açlık grevleri 131. gününde: Yetkililere ‘sessizliğinizi bozun’ çağrısı

HABER MERKEZİ – “Tecridin ve baskıların sonlandırılması” talebiyle cezaevlerinde başlatılan süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemi 131. gününde devam ediyor. Cezaevlerinde ağır bit tecrit yaşandığını kaydeden İHD İzmir Şubesi Hapishane Komisyonu Üyesi Ahmet Çiçek, “Muhatap Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanı’dır. Bizim çağrılarımız bu işin muhataplarının sessizliğinin bozmasıdır” dedi.

Cezaevlerindeki siyasi tutukluların, “PKK lideri Abdullah Öcalan üzerinde süreklileşen tecridin sonlandırılması” talebiyle, kendilerine yönelik salgın sürecinde artan hak ihlallerini de protesto amacıyla başlattığı süresiz-dönüşümlü açlık grevi sürüyor.

Gruplar halinde beşer gün boyunca sürdürülen eylem 131’inci gününde.

Eylemin başladığı 27 Kasım 2020’den bu yana 100’den fazla cezaevine yayılan açlık grevinde binlerce tutuklunun yer aldığı belirtiliyor.

Cezaevlerindeki eyleme destek amacıyla Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki Mahmur ile Yunanistan’daki Lavrio mülteci kamplarında kalanlar da açlık grevinde.

‘Tutuklular bize ulaşamıyor’

Açlık grevlerine dikkat çeken İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Hapishane Komisyonu Üyesi Ahmet Çiçek, açık hava hapishanesine dönüşen ülke gerçeğinin cezaevlerine hak ihlalleri olarak yansıdığını söyledi.

Mezopotamya Ajansı’ndan Naci Kaya’ya konuşan Çiçek, cezaevlerinin bir toplumun aynası olduğunu ancak gelinen aşamada ağır bir tecridin yaşandığını dile getirdi.

Çiçek, pandemi sürecinde cezaevlerinde yaşanan birçok hak ihlalinden yalnızca bir kısmına ulaşabildiklerini belirterek şunları söyledi:

Hak ihlallerini sivil toplum kuruluşları olarak göremediğimiz için cezaevleri aynanın arkası haline gelmiş diyorum. Aldığımız başvuruların çoğunluğu aileler tarafından yapılıyor. Tutuklular bize ulaşamıyor. Yaşanan hak ihlallerine karşı gerekli kurumlarla yazışmalar yapıyoruz. Yaptığımız yazışmalarda kopyala yapıştır usulüyle cevaplar alıyoruz.

‘Tecrit soyutlamadır’

Tutukluların dilekçe, mektup, telefon, tedavi haklarının engellendiğini ve tecrit içinde tecrit halinin de devam ettiğini belirten Çiçek, “Tecrit, soyutlamaktır. Soyutlamak insan haklarının temelden karşı olduğu bir sistem” dedi.

İnsanları hem fizikken hem de psikolojik olarak toplumla bağını koparamazsınız. İmralı gibi yüksek güvenlikli adanın içerisinde yüksek güvenlikli bir çerçeve çizilmiş. Sağlıklarının nasıl olduğu hakkında da bir bilgi yok. Onlara nasıl davranıldığı hakkında da bir bilgi yok. Etrafı soyutlanmış, kimse ile teması yok. Zaten yapı itibari ile bir soyutlanma söz konusu, bir de içeride soyutlanma söz konusu.

Yetkililerin sessizliğine tepki gösteren Çiçek, “Muhatap Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanı’dır. Bizim çağrılarımız bu işin muhataplarının sessizliğinin bozmasıdır. Cezaevlerinin kapıları sivil toplum kuruluşlarına açılmalıdır. Yaşam hakkının kutsallığı esas alınarak, tutukluların talepleri karşılanmalıdır” ifadelerini kullandı.




Önceki Haber
Putin yasayı imzaladı: 2036’ya kadar koltuğunda kalabilecek
Sonraki Haber
ABD’den Savunma Sanayi Başkanlığı’na yaptırım