İtalya’da sağ koalisyon hükümeti, son dönemde Akdeniz’de yoğunlaşan ‘göçmen akınını kontrol etmek’ iddiasıyla OHAL ilan etti. İltica şartlarını karşılamayan göçmenlerin daha hızlı geri gönderilmesini sağlayacak OHAL’in 6 ay süreceği ve göçten etkilenen bölgelere ilk etapta 5,4 milyon euro kaynak sağlanacağı açıklandı.
İtalya’da hükümet, son dönemde Akdeniz üzerinden gerçekleşen göçmen hareketlerindeki artışı gerekçe göstererek ülke genelinde geçerli olmak üzere 6 aylık olağanüstü hal (OHAL) ilan etti.
İltica koşullarını karşılamayan kişilerin geri gönderilmesi hızlandırılacak
Reuters’in haberine göre OHAL, İtalya’da kalmasına izin verilmeyen göçmenlerin daha hızlı geri gönderilmesini sağlayacak.
OHAL kapsamında göçmenler için yeni kabul merkezlerinin inşa edilmesinin planlandığı da ifade ediliyor.
Dünkü Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında Başbakanlık’tan yapılan yazılı açıklamada, İtalya’ya göç hareketlerinde kaydedilen yoğunluk ve ilk kabul merkezlerindeki yığılmalara ilişkin verilerin incelendiği ve önümüzdeki aylarda göçmen hareketliliğinin daha da artacağının tahmin edildiği belirtildi.
Açıklamada ayrıca göçmen kabul merkezlerinin ihtiyaçlarının karşılanması, mültecilik koşullarını taşımayan kişilerin ülkelerine geri gönderilmesi ve diğer acil önlemlerin uygulanabilmesi için ülke genelinde OHAL ilan edildiği kaydedildi.
Giorgia Meloni liderliğindeki sağ koalisyon hükümeti, bu yılın başında çıkarttığı bir kararname ile denizde kurtarma operasyonları yapan Avrupa merkezli sivil toplum kuruluşlarına ait gemilerin faaliyetlerini sınırlandırmıştı.
İtalya İçişleri Bakanlığı verilerine göre, bu yıl içinde İtalya’ya ulaşan sığınmacı sayısı geçen yılın aynı dönemine göre dört kat artarak 28 bini aştı.
Aşırı sağcı Başbakan Meloni göçmenler için ne vaat ediyor?
İtalya’nın Kardeşleri Partisi’nin lideri Meloni, geçen yılın Eylül ayında yapılan seçimleri kazanmış, ülkenin ilk kadın başbakanı ve faşist rejimden bu yana başbakanlık koltuğuna oturan ilk aşırı sağcı lideri olmuştu.
Meloni hükümet programını açıkladığı ilk konuşmasında ülkeye yarı başkanlık sistemini getirmeyi planladıklarını söylemişti.
Sağcı ve aşırı sağcı partilerden oluşan yeni hükümetin, göç konusunda sert politikalar izlemesi bekleniyordu.
Meloni seçim kampanyasında Libya’ya deniz ablukası uygulanarak göçmen teknelerinin İtalya’ya ulaşmasının engellenmesini istemiş, bu vaadi insan hakları savunucularının tepkisini çekmişti.
Meloni Ekim ayında Temsilciler Meclisi’nde yaptığı konuşmada hükümetinin göç politikasını şöyle açıklamıştı:
Yasa dışı yola çıkışları durdurmak ve Akdeniz’deki insan ticaretini frenlemek. Niyetimiz hala aynı. Ancak bir deniz ablukasından bahsetmemizi istemiyorsanız, şöyle söyleyeyim: Avrupa Birliği’nin Sophia deniz misyonu, hiç uygulanmamış olsa da bir aşamada tam olarak bunu, Kuzey Afrika’dan teknelerin kalkışının engellenmesini öngörüyordu, biz bu öneriyi yeniden gündeme getirmek niyetindeyiz.
Başbakan, bu öneriyi Avrupa düzeyinde gündeme getireceklerini söylemiş ve Kuzey Afrikalı yetkililerle mutabık kalarak Afrika topraklarında, uluslararası kuruluşlar tarafından yönetilen merkezlerin oluşturulmasını ve sığınma taleplerinin buralarda değerlendirilmesini savunmuştu.
‘Göçmenlerin Avrupa’da yerleştirilmesi sorunu çözmüyor’
Giorgia Meloni, İtalya’nın Kardeşleri’nin 10. kuruluş yıldönümü dolayısıyla 18 Aralık’ta Roma’da düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada da göç konusuna değinmiş ve ‘düzensiz göç’ konusunun Avrupa’nın öncelikli sorunları arasında olduğunu söylemişti.
Yeni kurulan hükümetle birlikte İtalya’nın düzensiz göç meselesinde pasif tutumunu bırakıp ‘baş kaldırdığını’ dile getiren Meloni, “Göç akınlarının çözümü ve Avrupa sınırlarının savunulması için ortak taahhütte bulunulması gerektiğine inanıyorum. Göçmenlerin Avrupa’da yeniden yerleştirilmesi programının bu sorunu çözdüğünü düşünmüyorum” demişti.