Hatay, yüzyıllar boyunca hem doğası hem de medeniyetin beşiği olması nedeniyle kadim bir şehir… Kendi kültürünü, mutfağını, yaşam tarzını yaratan bu kentin ortasından akan Asi nehri, şehrin boynundaki bir mücevher gibi.
Şehrin insanı ile şehir arasında diğer şehirlerde göremeyeceğimiz bir bağ var. Bu bağ, Şubat ayında yaşanan depremlere rağmen sürüyor.
Depremlerle şehrin tarihi dokusu, müziği ve insanları zarar görmüş olsa da molozlar içinde bile dayanışma ve yeniden inşa etme isteği örnek olmaya devam ediyor.
6 Şubat depremlerinden önce 1 milyon 670 binden fazla insanın yaşadığı bu kentte binlerce insan hayatını kaybetti, on binlercesi evinden, işinden oldu. Hataylıların büyük kısmı şehri terk etmek zorunda kalırken, geride kalanlar ise hayatta kalma mücadelesi veriyor.
Hem enkazdan yükselen tozlar hem de çadırlardaki sobalardan sızan dumanlar verimli ovanın üzerine çökmüş. Bu zehre maruz kalanlar uzun yıllar sonrasında ortaya çıkacak ciddi hastalık riskleri taşıyor.
Barınma, yeterli beslenme, temiz hava ve suya erişim konusundaki sorunların insan sağlığını olumsuz yönde etkilediği gözle görünür bir şekilde ortada.
Hatay’da da gündem deprem
Hala depremin bütün yıkıcılığını yaşamaya devam eden Hatay’da bir yandan da 14 Mayıs’ta yapılacak seçim depremzedelerin gündeminde.
Konuştuğumuz birçok kişi kendilerini yalnız bırakanlara ve yardım taleplerinin eksikliğini dile getirdiklerinde onları ‘hainlikle’ suçlayanlara kızgın.
Hatay 11 vekil Meclis’e gönderiyor
Büyükşehir statüsünde olan Hatay’da 1 milyondan fazla seçmen var. 2018’de 11 vekili Meclis’e gönderdi. Bu vekillerin 5’i AKP, 4’ü CHP, 1’i HDP ve 1’i MHP’den seçilmişti.
HDP’den seçilen Barış Atay seçimden bir süre sonra Türkiye İşçi Partisi’ne katıldı.
14 Mayıs seçimlerinde de TİP, Hatay’da milletvekili adayı olarak Gezi Parkı Davası tutuklusu Avukat Can Atalay’ı gösterdi.
Yeşil Sol Parti’nin birinci sıra adayı da Kerem Nalbant. Samandağlı olan Nalbant, yıllarca Hatay’da demokrasi mücadelesi yürütmüş. Hatay’ın sesi olmayı hedefleyen Nalbant, seçim çalışmalarını ev ev, çadır çadır, sokak sokak insanlarla diyalog kurarak yürüttüklerini belirtiyor.
‘Gidilmedik çadır bırakmayacağız’
Depremlerde büyük hasar alan Hatay’da, toplumun hassasiyetlerini gözeterek miting ve müzikli propaganda çalışmalarını yürütememenin verdiği dezavantajı insanlarla birebir temas ederek aşmaya çalıştıklarını söyleyen Nalbant, şunları ifade ediyor:
Gidilmedik çadır, sıkılmadık el bırakmayacağız. 11 aday arkadaşımız da son derece iddialı. 1. sıra adayı da 11. sıra adayı da ilk sıradan adaymış gibi, bileşenlerimiz ve örgütlerimizle birlikte hummalı bir çalışma yürüterek, tüm kente ve insanlara ulaşmayı hedefliyoruz. Kampanyamız çok ciddi bir ilerleme kaydetti. Daha da ileriye götüreceğiz.
‘700 bin insan göç etti’
6 Şubat depremlerinin ardından başta barınma olmak üzere, hijyen, beslenme ve su gibi ihtiyaçların eksikliğinin yarattığı zorluklara değinen Nalbant, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile başlayacak olan kamulaştırmaların toplumu tedirgin ettiğinin altını çiziyor.
İnsanların yıllar süren birikimlerinin deprem yüzünden kısa bir sürede yok olmasının yarattığı sorunlara dikkat çeken Nalbant, birçok inanç ve kültüre ev sahipliği yapan Hatay’dan depremden sonra 700 bin insanın göç ettiğini ifade ediyor.
‘Gelin bu kenti birlikte dayanışarak yeniden inşa edelim’
Nalbant bu kentte dayanışmanın önemine de vurgu yapıyor:
Bu kent çok kadim bir kent. Doğası ve tarihi yapısıyla, geçmişiyle güzel bir kent. Barış ve kardeşlik kenti. Gelin bu kenti birlikte dayanışarak yeniden inşa edelim. Bu çağrımız ciddi manada karşılık buldu. Seçilip parlamentoya gittiğimiz taktirde sosyal devlete yakışır bir şekilde yurttaşlarımızın yaşadığı hak mağduriyetinin yüzde yüzünün devlet tarafından karşılanması için mücadele edeceğiz. Bunun sözünü veriyorum.
‘Ne yapılacaksa halkla birlikte yapılacak’
Diğer partilerden ve adaylardan farklı olarak temel paradigmalarının “Ne yapılacaksa halkla birlikte yapılacak” olduğunun altını çizen Nalbant, şunları vurguluyor:
Başta AKP olmak üzere birçok parti, siyaseti bireysel menfaatler doğrultusunda halktan kopuk yaptıkları ve her şeyi ben bilirim havasında oldukları için bizden ayrışıyorlar. Biz nerede öteki varsa, nerede mazlum ve mağdur varsa onun sesine ses katma noktasında iddialıyız. Bizim diğerlerinden farkımız savaşa karşı barışı, kardeşliği ve birlikte yaşamayı önceleyen bir bakış açımızın olmasıdır. Suriye’de süren 11 yıllık savaşın sebebi olan bir parti onlar… Ekonomi konusunda ise biz üretime dair bir ekonomiyi savuruyoruz onlar ise bir avuç zümrenin servetine servet katmanın telaşı içindeler.
Hatay’da seçim güvenliği
Seçimler konusunda büyük bir tecrübeye sahip olduklarını aktaran Nalbant, sandık güvenliği konusundaki çalışmalarını aylar öncesinden tamamladıklarını söylüyor.
Nalbant, çevre illerdeki Hataylıların kente dönüp oy kullanmalarını engellemek amacıyla Hatay Havaalanı’na uçuşların yasaklanmasını da boşa çıkaracaklarını ifade ediyor. Bütün yazılı ve görsel kanallar aracılığıyla yurttaşlara çağrılar yaptıklarını da ifade ediyor:
Gelin bu kenti beraber kuralım. Varsa söyleyecek sözünüz, 14 Mayıs’ta birlikte söyleyelim. 14 Mayıs’ı bu iktidardan hesap sorma günü olarak görüyoruz. Çağrılarımız pozitif anlamda karşılık buldu. Çoğu seçmenimiz oy kullanmak için kente gelip tercihini Yeşil Sol Parti’den yana kullanacak ve mobil seçmen kampanyamız sayesinde ülkenin neresinde olursa olsun örgütlerimize başvurdukları taktirde ulaşımlarını biz karşılayacağız. 21 yıldır kendilerine kimin zulmettiğini ve kimlerin kendilerini yoksulluğa mahkum ettiğini bilen bir yerden tercihlerini yapacaklar. Hataylıların vicdanına ve aklına güvenimiz tamdır.