17 Mayıs Homofobi, Bifobi, Transfobi ve İnterfobi Karşıtlığı günü kapsamında yapılan açıklamalarda iktidar tarafından LGBTİ+ların hedef gösterilmesine dikkat çekilerek “LGBTİ+’ları açık hedef haline getiren bu rejimi devirmek için var gücümüzle mücadele etmeye devam edeceğiz” dendi.
17 Mayıs Homofobi, Bifobi, Transfobi ve İnterfobi Karşıtlığı günü kapsamında İzmir ve Ankara’da açıklamalar yapıldı.
İzmir’de Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yapılan açıklamada, “Nefrete inat yaşasın hayat”, “Yaşasın Lubunya dayanışmamız”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganları atıldı.
Basın açıklaması okuyan Selman Yağmahan, “Eşcinselliğin psikolojik bir bozukluk, bir hastalık sınıflandırmasından çıkarılmasının üzerinden 33 yıl geçmesine rağmen; bizler hâlâ dışlanıyor, suçlu muamelesine maruz bırakılıyor, iş bulamıyor, alay konusu haline getiriliyor, siyasiler tarafından hedef tahtasına oturtuluyoruz” dedi.
‘AKP-MHP iktidarında biz LGBTİ+‘ların payına da daha çok ayrımcılık düşüyor’
AKP’nin nefret söyleminden dolayı LGBTİ+’ların hedef haline geldiğini ifade eden Yağmahan şöyle devam etti:
AKP, MHP iktidarının yarattığı ülke gerçekliğinde gazeteciler ve siyasetçiler tutuklanırken, kadınlar her gün daha da yoğun baskıya uğrarken, halk giderek yoksullaşırken, hayvanlara yönelik suçlar, çocuk istismarları artarken biz LGBTİ+‘ların payına da daha çok ayrımcılık ve nefret söylemi düşüyor. Şiddetin, baskının ve yoksulluğun giderek dozajının artırıldığı bu atmosferde biz daha da çok ötekileştiriliyoruz. Yoksullaştıkça ayrımcılığa daha çok maruz kalıyor, ayrımcılığa maruz kaldıkça daha çok yoksullaşıyoruz.
‘Seçimler bizim için nihai bir kurtuluş olmasa da…’
Seçimler bizim için nihai bir kurtuluş olmasa da iktidarını LGBTİ+ düşmanlığı üzerinden her gün yeniden kuran, ülkeyi karanlığa sürüklemek isteyen çete iktidarının ilk turda kazanamamış olması bizler için de önem taşıyor. LGBTİ+’ları açık hedef haline getiren bu rejimi devirmek için var gücümüzle mücadele etmeye devam edeceğiz. Biliyoruz ki onların düşmanlık politikalarına karşı bizim dayanışmamız, onların nefretine karşı bizim mücadelemiz var. Bizleri içine çekmek istedikleri karanlığa, dayattıkları çaresizliğe ve umutsuzluğa karşı daha çok dayanışacağız, daha çok güçleneceğiz diyoruz.
Ankara’da ise İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi ve 17 Mayıs Derneği ortak basın toplantısı düzenledi.
Basın metnini İHD adına Sevinç Koçak okudu.
Koçak, 14 Mayıs seçimlerinin ardından yükselen LGBTİ+ mücadelenin karşısında, çok güçlü bir “nefret bloğu” bulunduğuna dikkat çekti.
Koçak şunları söyledi:
17 Mayıs Uluslararası Homofobi, Bifobi, Transfobi ve İnterfobi Karşıtı Günün ne denli önemli olduğunu bugün bir kez daha hatırlıyoruz. Özellikle coğrafyamızda, içinde bulunduğumuz dönem bugünün önemini bizlere hatırlatıyor. İktidarın kullandığı ötekileştirici ve nefret dili, kolluk kuvvetlerinin uyguladığı şiddet, trans cinayetleri günbegün artmakta ve maalesef toplumsal bir “zemin” hazırlamakta.
‘Çok güçlü bir nefret bloğu bulunmaktadır’
14 Mayıs günü yapılan seçimin sonuçları da bize göstermiştir ki bu coğrafyada yükselen LGBTİ+ mücadelenin karşısında, çok güçlü bir “nefret bloğu” bulunmaktadır. Bu sonuçlar, mücadelenin önemini bir kez daha ortaya çıkarmıştır. İktidar ortaklarının, seçim çalışmalarında kullandıkları LGBTİ+ nefret dili bu bloğun oluşumunda çok büyük bir rol oynamıştır. Faşizan, ırkçı, gerici ve fobik bir “nefret bloğu” oluşumuna, taş döşemiştir.
Gerek sosyal medyada, gerekse sokakta karşılaştığımız “nefret” işte bu propagandanın ürünüdür.
Devletin nefret söylemine uğrayanlara karşı oluşan tehdidi ortadan kaldırmak görevi olduğuna dikkat çeken Koçak iktidarın “çok daha güçlü bir nefret diliyle, sandıktan yükselerek çıktığını” söyledi.
Tüm olumsuz tablonun içerisinde karşı LGBTİ+ hakları sözleşmesini imzalayan, 11 milletvekili adayının meclise girmesinin olumlu bir gelişme olduğunu söyleyen Koçak sözlerinin devamında şunu söyledi:
LGBTİ+ mücadelenin var oluşunu hedef gösterenlere inat 17 Mayıslarda ve Pridelarda sokakları alanları doldurmaya devam edeceğiz. 33 yıldır kutladığımız 17 Mayıs Uluslararası Homofobi Bifobi Transfobi ve İnterfobi Karşıtı Gün bir kez daha kutlu olsun diyoruz.
‘Uluslararası sözleşmeleri uygulamaya davet ediyoruz’
Türkiye Cumhuriyeti devletini, bir kez daha bu vesileyle altına imza attığı uluslararası sözleşmeleri uygulamaya davet ediyoruz. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde ayrımcılık yasaktır ve Türkiye bu sözleşmeyi kendi anayasasının üstünde kabul etmiştir. Yazılı hukukta durum böyledir ancak uygulamada, çok farklı durumla karşı karşıyayız. Kaldı ki Türkiye Cumhuriyeti devletinin, kendi iç hukukunda da ayrımcılık yasaktır.
Bizler bir kez daha tekrarlıyoruz özgür, eşit bir gelecek hayali ile öznelerin ait olduğu yerlerde olacağız. Temsil edilmeyecek, temsilci olacağız. Yaşasın 17 Mayıs.
HABER MERKEZİ