350 bin civarında tutuklu ve hükümlünün bulunduğu cezaevlerinde oy kullanma şartları YSK tarafından belirlendi. Avukat Alişan Şahin infaz yasasında yapılan değişikliklere dikkat çekerek, “İktidara göre şekillenen YSK’ya yetki verilmesi hukuksuzluktur” dedi. Avukat Murat Yılmaz ise “Kişinin suçu ne olursa olsun, seçimlerde kendi siyasi iradesini sandığa yansıtmalı ve bu konuda sözünü söyleyebilmelidir” dedi.
Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin 14 Mayıs seçimlerinde nasıl oy kullanacağına ilişkin kararı geçtiğimiz haftalarda Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, kasıtlı suçlardan dolayı cezaevinde bulunan hükümlüler oy kullanamayacak.
Seçimlerde ceza infaz kurumlarındaki seçmen niteliğine sahip tutuklular, hüküm özlüler (cezası henüz onanarak kesinleşmemiş kişiler) ve taksirli suçlardan hükümlü olanların oy kullanabileceği belirtildi.
Ayrıca YSK, Covid-19 iznine gönderilen taksirli suçlardan hükümlülerin, cezaevi listelerine dahil edilmeyerek oy kullanabileceklerine karar verdi.
Türkiye’de toplam 291 bin 592 kapasiteli, 399 cezaevi mevcut. 1 Mart 2023 tarihi itibariyle 41 bin 614 tutuklu, 308 bin 279’u hükümlü olmak üzere toplam 349 bin 893 tutuklu bulunuyor. Bunların 123 bin 800’ü açık, 226 bin 93’ü kapalı cezaevlerinde tutulmakta.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün (CTE) açıkladığı sayılar hükümlü ve tutuklu sayısını veriyor. Hüküm özlülerin sayısına dair ayrıntılı bir veri ise CTE tarafından açıklanmadı.
24 Haziran 2018 tarihindeki seçimlerde, cezaevlerinde kurulan sandık sayısı 493 iken, seçmen sayısı ise 84 bin 924 idi. 2023 seçimlerinde cezaevlerinde bulunan seçmen sayısına dair ise veri bulunmuyor.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şube Başkanı Avukat Murat Yılmaz ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Alişan Şahin konuya dair Gazete Karınca’ya konuştu.
‘Taksirli suçlardan mahkum olanlar ve pandemi izninde olanlar oy kullanacak’
Önümüzdeki 14 Mayıs seçimlerinde tüm tutukluların bulundukları cezaevlerinde oy kullanabileceklerini belirten ÇHD Başkanı Murat Yılmaz, taksirli suçlardan mahkum olan hükümlülerin de bulundukları cezaevinde oy kullanabileceklerini kaydetti.
2019 yerel seçimlerinde adrese dair problemin yaşandığına değinen Yılmaz, “Örneğin Selahattin Demirtaş Edirne’de tutuklu ama ikametgahı Diyarbakır’da gözüktüğü için Edirne Belediyesi için oy kullanamaz şeklinde karar vardı. Ama şu anda adrese kayıt sisteminde aynı zamanda cezaevlerinde de kayıt sistemi başlattıkları için o sorun kalktı, herhangi bir sıkıntı olmayacak” dedi.
Pandemi izninde olanların ise denetimli serbestlik içinde değerlendirildiğini ifade eden Yılmaz, bu kişilerin adres kayıt sisteminde, bulundukları cezaevinin gözüktüğünü belirtti.
Yılmaz, pandemi izninde olmalarına rağmen adreslerini cezaevinden, kendi bulundukları ikametgah adresine aldırıp, askıda olan yerde gözükenlerin ise orada oy kullanabileceklerini sözlerini ekledi.
Avukat Yılmaz, “Ancak temel kural, denetimli serbestlikte olan tutuklu veya hükümlülerin kayıt sisteminde açık cezaevi gözükür. Bulundukları açık cezaevine gidip orada oy kullanabilirler” bilgilerini paylaştı.
‘Hükümlülerin oy kullanamaması temel bir hak ihlalidir’
İnsan hakları temelinde konunun uzun zamandır tartışıldığına dikkat çeken Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:
Kişinin onanmış bir cezası olabilir. Hükümlü statüsüne gelmiş olabilir ama bir kişinin hükümlü olmasının seçme hakkına engel olmaması gerektiği hep tartışılıyor. Bir kişi hükümlü olduğunda vatandaşlıktan çıkarılmıyor sonuçta. Bu kişilerin, yerel ya da genel seçimlerde söz hakkı olmalı ve mutlak suretle oyunu kullanabilmeli.
Ancak Türkiye’de eskiden beridir gelen uygulamayla yasada yer aldığı için, kişi hükümlü olduğu zaman seçme ve seçilme hakkını kullanamaz şeklinde 53’üncü maddeden kısıtlılık getirildiği için, taksirli suçlar hariç olmak üzere oy kullandırılmıyor. Bu temel bir hak ihlalidir. Kişinin suçu ne olursa olsun, yargılamada mahkeme ne karar verirse versin, kişi seçimlerde kendi siyasi iradesini sandığa yansıtmalı ve bu konuda deyim yerindeyse sözünü söyleyebilmelidir.
‘Engel oluşturulduğunda 3 gün içinde itiraz hakkı var’
Cezaevlerinde yapılan seçimlerin barolar ve insan hakları dernekleri tarafından takip edilebildiğini ifade eden ÖHD Yönetim Kurulu Üyesi Alişan Şahin ise gözlemci olarak parti temsilcilerinin de yer alabildiğini belirtti. Siyasi parti temsilcilerinin sandıklara üye verebildiğini ancak HDP’nin bu seçime Yeşil Sol Parti ile gireceği için üye veremeyeceğini de ekledi.
Cezaevinde kasıtlı veya taksirli olduğuna bakılmaksızın tutukluların sandıkta oy kullanmasına herhangi bir engel bulunmadığını belirten Şahin, “Herhangi bir engel oluştuğunda ise 3 gün içinde itiraza tabi. Muhalefetin de bu konuda hassas olacağını düşünüyorum” diye konuştu.
‘İktidara göre şekillenen kurula yetki verilmesi hukuksuzluktur’
Taksirli suça örnek veren Şahin, “Taksir, failin özen yükümlülüğünü yerine getirmemekten kaynaklı oluşan kasıt olmayan suçlara deniyor. Bunun bariz örneği de trafik kazasında yaralamayı gösterebiliriz. YSK, bilme ve isteme unsurunun eksikliğini baz alıyor” ifadelerini kullandı.
Bu kararın keyfiyete yol açabileceğine dikkat çeken Şahin, “Kararları YSK’nın keyfiyetine bırakmak hukuksuzluğun en büyüğü. Kasıtlı suçların büyük bir kısmını da adli suçlar oluşturuyor. Ancak genellikle düşünce özgürlüğünden yatan insanlara seçme seçilme hakkının kısıtlanması tamamen bir hukuksuzluk” dedi ve ekledi:
Hele hele bu ülkedeki şartları düşündüğümüz zaman, iktidara göre şekillenen bir kurula bu yetkinliğin verilmiş olması ve bu kararın hükümlerinin sonuçlarının YSK’nın verdiği kararla doğmuş olması hukuka uygun değil. Bunun yasal düzenlemeye bağlanması lazım.
İki sene önce çıkarılan infaz yasasına da değinen Şahin, “Yarın başka bir türlü de olabilir, tanık olmadığımız şeyler değil. ‘Solcular ve Kürtler hariç olmak üzere’ diye bir karar çıkabilir. Çıkarmayacaklarının garantisi yok. Çünkü infaz yasasındaki iyileştirmelerde ‘sol sosyalist düşünceye sahip ya da Kürtler yararlanamaz’ sadece bunu yazmadılar. O yüzden keyfiyete izin verilmeden bir düzenleme yapılması gerekiyor. Yani toplamda sistemin ve hukuk mevzuatında bu yetkinin YSK’ya verilmiş olması hukuksuzdur” diye vurguladı.
Son genel seçimde cezaevi sandıklarından HDP çıkmıştı
24 Haziran 2018 genel seçimlerinin sonuçlarına göre; cezaevlerinde açılan sandıklardan HDP birinci çıkmıştı. 49 ilde HDP, 16 ilde MHP, 9 ilde CHP ve 7 ilde İYİ Parti birinci olmuştu.
Partinin eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında olduğu HDP’li seçilmişler 2023 seçimlerini cezaevinde karşılıyor. Partinin binlerce üye ve yöneticisinin yanı sıra belediye eş başkanları da tutuklu.