Ana SayfaGüncelAğırdır: Erken seçim için üç ön koşul gerekiyor

Ağırdır: Erken seçim için üç ön koşul gerekiyor

HABER MERKEZİ – KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, olağan koşullarda erken seçim ihtimali bulunmadığını ancak 2022’de seçime gidilebileceğini belirterek, bunun ön koşullarını sıraladı. Ayrıca Ağırdır, metropollerde doğup büyüyen ve sandığa gitmeyen seçmenlerin, fikirlerini değiştirdikleri takdirde ‘daha özgürlükçü ve birey olmayı savunan partilere’ oy vereceği görüşünde.

KONDA Araştırma Genel Müdürü Bekir Ağırdır, erken seçim tartışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Erken seçimin 2022’de olabileceğini söyleyen Ağırdır, “2023 seçimlerinin normal zamanında olacağını sanmıyorum” dedi.

Sözcü’den Fatma Vurgun’un sorularını yanıtlayan Ağırdır, önümüzdeki yıllarda siyasette bizi neler beklediğine ilişkin sözlerine “2020 başlarken siyasi gerilimlerin artacağını söylemiştim. 2021 yılında da bu gerilimler yoğun olacak” diye başladı.

KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır

“Olağan koşullardan bakıldığında erken seçim olacağını sanmıyorum. Erken seçim olması için ön koşullar var” diyen KONDA Genel Müdürü, bu koşulları şöyle sıraladı:

  • Birinci koşul, iktidarın yönetim sisteminde hakimiyetini kaybetmiş olması gerekir. Yanlış ya da doğru yönetiyorlar tartışılır ancak devlet dediğimiz mekanizmaya hakimler.
  • İkinci koşul, muhalefet öyle güçlenmiştir ki parlamentoda ya da siyaset zemininde iktidarın yönetme kapasitesi daralıyordur. Ancak muhalefette bir güçlenme söz konusu değil.
  • Üçüncü koşul ise iktidar sokaktaki hayatı yönetemiyordur. İşte burada bazı belirtiler var. Pandemi, pandemiye eşlik eden ekonomik kriz, dış politikadaki gerilimler gibi. Ama muhalefet güçlü olmadığı için iktidar seçim mecburiyetinde hissetmiyor kendisini.

Ağırdır, “O nedenle 2021 yılında da bu tartışmalar çok sert olacak. 2022 yılına geldiğimizde evet, erken seçim olabilir. Ancak ben, 2023 seçimlerinin normal zamanında olacağını sanmıyorum” diye ekledi.

‘Daha özgürlükçü partilere oy verecekler’

Diğer yandan Türkiye’deki seçmenin üçte birinin metropollerde doğup büyüdüğünü belirten Ağırdır, “Geleneksellik, ataerkillik, kadın meselelerini üreten bir takım olgular ya da dini referanslar metropollerde doğan kuşaklar için aynı ağırlıkta, anlamda değil” dedi.

Ağırdır, metropollerde doğup büyüyen seçmenlerin oy verme davranışını ise şöyle aktardı:

Bizim araştırmalarımıza göre bu insanlar hiyerarşik ve katı yapılara rıza göstermiyor, itiraz ediyorlar. Bu kadar katı hiyerarşik düzenle sorunları var. Okulda öğretmenin anlattığı ya da ders kitaplarında yazan doğruların değil, internette yazanların da doğru olabileceğini görüyor. Bu insanların yüzde 50’den fazlası siyasi aktörlerden, ülkenin geleceğinden umudunu kesmiş. Sandığa zaten yarısı gitmek istemiyordu şimdiye kadar. Giderlerse de ataerkil düzene ya da bu kontrollü düzene itiraz etmek için gidecekler. Önümüzdeki seçimlerde ne kadarının sandığa gittiği belirleyici olacak. Daha özgürlükçü ve birey olmayı savunan partilere oy verecekler.




Önceki Haber
Van Cezaevi'ndeki açlık grevi eylemi 42’nci gününde
Sonraki Haber
Anayasa referandumu: Şili'de halklar sandık başında