Ana SayfaYazarlarCihan Erbaşİrade ile tutkunun savaşı: Zembilfıroş destanı

İrade ile tutkunun savaşı: Zembilfıroş destanı


Cihan Erbaş


Zembilfıroş tema ve içerik itibarıyla diğer Kürt destanlarından ayrışır. Genellikle bir aşk destanı olarak bilinir ve tanımlanır. Zahiri yönüyle böyle olsa da içeriğine kaba bir bakış bile bunun böyle olmadığına kafidir. Destanı en öz haliyle ifade edecek olursa; bir harb-i kebir savaşıdır. Nefis irade sınaması ve buna karşı verilen büyük mücadeledir. Bu yönüyle rahatlıkla Buda felsefesinin Kürt versiyonu diyebiliriz.

Destanın başlangıcı, içeriği ve argümanları birçok noktada benzerdir. Mülkiyet ve mülkiyete yönelten tüm arzulardan arınma ve buna karşı amansız bir irade savaşı veriliyor. Zembilfıroş’un yaşamı oldukça sade bir yaşam arayışıdır. Aşağıda vereceğimiz destanın kısa özeti ve destanı günümüze taşıyan şarkısında da görüleceği üzere, ana tema Xatun’un Zembilfıroş’un arzularına hitabı ve Zembilfıroş’un buna karşı direnişinden müteşekkildir.

Maddiyat ve maneviyat ikilemi aynı zamanda insanlık tarihinde ilk defa diyalektiği felsefe alanına taşıyan Zerdüştlük felsefesiyle bağına işaret ediyor. İyilik ile kötülük, maddiyat ile maneviyat, karanlık ve aydınlığın mücadelesi oldukça yetkin bir şekilde işleniyor. Bu dualite üzerinden Kürt halkının o döneme ilişkin, felsefi, toplumsal, tarihsel, kültürel ve ekonomik durumunun atlatılmasının yanı sıra, en çarpıcı hususlardan biri de tipik insanın daha o dönemde psikolojik bir analizini sunmasıdır. Bireyin arzuları ve ilkeleri arasındaki dilemmanın en çıplak haliyle karşı karşıya gelmesidir.

“Biz” ile “ben”, “birey” ile “toplum” ikileminin tarihsel serüveni ve denge arayışının yoğun iz düşümüdür. Kahramanların gelgitleri, içsel kavga ve sorgulamaları büyük bir vicdan muhasebesi olarak destanın her
satırına nakşedilmiş. Destanda Xatun’un dair duyguları bireysel aşkı, maddi ve dünyevi olanı temsil ederken Zembilfıroş’un duyguları ilahi aşkı, toplumsal-doğa sevgisi ve manevi olanı temsil ediyor.

Xatun istediklerini elde etmek için sürekli güzelliğinden bahsetmekte, maddiyatı, zenginliği ve en nihayetinde ikisinin son raddesi olan şiddeti kullanmaktadır. Zembilfıroş ise Xatun’un önerileri, özellikle güzelliği karşısında yer yer ciddi iç gerilimler yaşasa da çocuklarına, coğrafyaya atıflarda bulunarak, Zerdüşt’e yakararak toplumsal ve ilahi değer ve idealler üzerinden bu gerilimleri aşmanın mücadelesini verir. Bu bağlamda destan her ne kadar kahramanlar şahsında trajik bir sonla bitse de felsefik olarak ilahi aşkın, ideallerin ve manevi-ruhani olanın kazandığını söylemek de mümkün.

Dengbej ve dengbejlik kültürü sayesinde günümüze ulaşan destana göre Zembilfıroş bir begin (ağa) oğludur. Mezarının Irak Federe Kürdistan Bölgesi’nin Zaxo kenti sınırları içinde bulunan Batufa nahiyesinde olduğuna inanılır. Burada hala kalıntıları mevcut olan Şabani Kalesi’nde büyümüştür. Ancak destanın geçtiği yer Diyarbakır’ın tarihi ismiyle Meya Farqin, güncel ismiyle Silvan’dır. Her ne kadar destanda Xatun olarak geçen kadının Farqin Kürt devletinin kralının eşi olduğuna inanılsa da destanda sürekli yakarılan tanrının Zerdeşt olması, destanın İslamiyet öncesine ait olduğunu gösteriyor. Bu algının sebebi nesilden nesile sözlü olarak aktarılan destan anlatıcıları dengbejler tarafından dönemin toplumsal, tarihsel gelişimine göre destanı revize etmesi ve değiştirmesidir.

Hikayeye dönecek olursa; rivayete göre Zembilfıroş begin oğlu olarak bolluk ve zenginlik içinde büyümüştür. Buda’da olduğu gibi babası tarafından hayatın tüm acı ve olumsuzluklarından uzak tutulmuş. Vakti gelince babası tüm hazırlıkları yaparak, oğluyla ava çıkmış. Beg oğlunun olumsuz etkilenmemesi için tüm tedbirleri alsa da bir ayrıntıyı unutmuş. Av yolunun üzerinde bir mezarlık var. Mezarlıktan geçen Zembilfıroş, merak ederek etrafına mezarlığı sorar. Gerçeklik anlatınca da yaşamı ve ölümü düşünür ve uzun süre kendi içine kapanır. Uzun süre yalnız kalarak muhasebe yapar.

Günün birinde mala, mülke, zevke, sefaya dair ne varsa terk eder. Kendini dağlara, çöllere vurur. Halkın yoksulluğunu, sefaletini ve acılarını görür. Halkıyla birlikte yeniden kendini de keşfeder. Günün sonunda terk edilecek, geride bırakılacak bir şey için yaşanmaması gerektiğine inanır. Dünyaya nasıl gelindiyse öyle gidiliyorsa, yaşarken öyle olunması gerektiğine inanır. Eşit ve sade bir yaşamda karar kılar. Maddiyatı değil maneviyatı ve idealleri seçer. O andan itibaren her şey Zembilfıroş için değişmiştir. Babasının zenginliğini, kaleyi, iktidarı, malı, mülkü ardında bırakarak bir köye yerleşir. Evlenir, çoluk çocuğa karışır.

Geçimini sağlamak için sepet (zembil) yapmaya başlar. Zembillerini de köy köy, şehir şehir dolaşarak satmaya başlar. Destanlarda önceki isminin ne olduğu bilinmez ama sepet sattığı için ismi zanaatıyla anılarak Zembilfıroş (sepet satıcısı) kalır. Günlerden bir gün Zembilfıroş’un yolu Meya Farqin’e düşer. Şehrin sokaklarında sepetlerini satarken kralın eşi Xatun’un gözüne ilişir. Dengbejlerin ifadesiyle, “Ne akıl ne de bilinç kalır” Xatun’da. Nüfuzunu kullanarak Zembilfıroş’u bulur ve sepet alma bahanesiyle saraya davet eder. Zembilfıroş’a ilan-ı aşkta bulunur ve sarayda kalmasını ister. Fakat Zembilfıroş söz vermiştir kendine. Zerdeştê Kal’a (Yaşlı Zerdüşt) tövbe etmiştir. Hiçbir şey onu inançlarından ve ideallerinden ayırmayacaktır. Yaşamı sade olacak, maddiyata tamah etmeyecek, maneviyatı önemseyecektir. Arzularından arınacak, zevk ve sefaya önem vermeyecektir. O artık bir dervişti, hakikati arayan bir yolcudur. Bu arayışında dünya malına meyletmek mümkün değildir. Zembilfıroş bu gerekçelerini Xatun’a anlatır ve talebini reddeder. Ancak ne olursa olsun Xatun kararlıdır. Reddetmeye gelmez. İkna etmek için dil döker. İlk olarak güzelliğini ifade eder. Kimsenin bu güzellik karşısında duramayacağını, bunun için ne kadar erkeğin ölümüne hazır olduğunu, isterse Zembilfıroş’un buna sahip olduğunu anlatıp durur.

Zembilfıroş reddettikçe Xatun sinirlenir, hırslanır. Nedenini anlamaz ya da anlamak istemez. Aşkından gözü kör olmuş. Ne yaparsa yapsın Xatun’un tüm çabaları boşuna gider. Bir türlü kabul ettirmez istediğini. Güzeller güzeli Xatun, Zembilfıroş’u güzelliğiyle ikna etmediğini görünce bu sefer iktidar ve zenginlik önerir. Servetle ikna etmeye çalışır. Krallığın tüm hazinelerini Zembilfıroş’a peşkeş çeker. İstediği mülkü, istediği serveti vermeye hazırdır. Hiçbir şeyi kabul etmeyen Zembilfıroş uğruna yapamayacağı yoktur Xatun’un. Krallığın anahtarını önerir. Tahta geçmesini ve Meya Farqin’in sahibi olmasını diler. Zembilfıroş bu öneriler, ısrar ve dayatmalar karşısında kimi nefsi muhasebeler yapsa da sürekli Zerdeşt’e yakararak hepsini reddeder.

Artık Xatun için bir çare kalmamıştır. Aşkı karşılıksızdır. Ama vazgeçmeye niyetli değildir. Bu defa Zembilfıroş’u tehdit eder. İstediğini kabul etmemesi halinde yapacaklarını ve yapabileceklerini hatırlatır. Zembilfıroş ikna olmayınca tutuklatır ve zindana atar. Günler günleri, haftalar haftaları, aylar ayları kovalar. Yıllar geçer. Xatun günde üç defa Zembilfıroş’u ziyaret eder, fikrinin değişip değişmediğini öğrenmek ister. Ancak Zembilfıroş içerde kaldıkça inanç ve idealleri güçlenir. Her seferinde Xatun’u reddeder ve derviş yaşamını sürdürür.

Derken Newroz günü gelip çatar. Kral büyük bir şenlik düzenler. Ülkenin dört bir yanında misafirleri ağırlar. Newroz bayramının hatırına tüm tutukluların da kalenin bahçesine çıkarılmasını ve şenlikleri izlemelerine izin verir. Zincirleri sökülen Zembilfıroş bu fırsatı kaçırmak istemez. Kalenin yüksek surlarına çıkar. Haber alan Xatun onu zindana götürmeleri için hemen muhafızları görevlendirir. Ancak Zembilfıroş’un tekrar oraya dönme niyeti yoktur. Teslimiyeti reddeder ve kendini surlardan aşağı bırakır.

Zembilfıroş destanından, dengbejlerin dilinden bazı kesitler şöyle;

Zembîlfiroş zembîla tîne
Delalo zembîla tîne
Kolan bi kolan digerîne
Nan û dahnê pê distîne
Zarokan pê ditevrîne

Gava ew zembîla tîne
Xatûn li bircê dibîne
Bi eşqa dil dihebîne
Aqil diçe sewda namîne

Ha dil were, ha dil were
Kesêji dil nekî bawere
Ji mirovan tî hatiye dere

Xatûn:

Kuro sêl kavir de bîne
Mîr dixwaze te bibîne
Buhabu haji te bistîne
Lawiko ez brîndar im

Zembîlfiroş:

Xatûnamin a delal e
Min bîhîstî Mîr ne li mal e
Bazara’m bi malê helal e
Xatûnê ez tobedar im
Delalê ez tobedar im

Ha dil were carek bi coş
Car car vexwe şerbeta xoş
Dil qinyata Zembîlfiroş

Xatûn:

Zembîlfiroş lawikê beyanî
Ez dibêjim tu pê dizanî
Min bo eşqa dil te anî
Lawiko ez evîndar im

Zembîlfiroş:

Xatûnamin a zerîn e
Qusurli ser te qet nîne
Lê dilêm kesî nahebîne
Xatûnê ez tobedar im
Delalê ez tobedar im

Hay hay hay hawar e hawar e
Hay hay hay hay..
Xatûn pir evîndar e
Li ber rehma Xwedê xwar e
Ji eşqê maye bê par e
Evîndar e ma bê çare

Xatûn li jor kar dike
Zêr li eniyê par dike
Kalên sed salan har dike

Xatûn:

Çavên min mîna eynan e
Biskê min mîna qeytan e
Diranê min mîna mircan in
Eniya min mîna ferşan e
Berê min mîna fîncan e
Fîncanên mîr û paşan e
Sîngê min mîna zozan e
Zozanên hafte şîran e
Zembîlfiroş, lawikê derwêş
Lê bi kekêf û seyran e

Zembîlfiroş lawikê derwêş e
Keremke tu were pêşe
Heqê zembîlên xwe bibêje

Lawiko ez evîndar im

Zembîlfiroş:

Lê lê lê, lê lê Xatûnê
Çavên te mîna zeytûnê
Ditirsim ji agirê êtûnê
Ya Xatûn ez tobedar im
Tobedarê Xaliqê Cebar im
J’ser tobe xwe ez nayêm xwarê

Xatûn:

Zembîlfiroş lawikê feqîr e
Were ser doşeka Mîr e
Bidim te guliyên herîr e
Lawiko ez evîndar im  

Zembîlfiroş:

Tu Xatûna li birc û vanî
Li ser text û li ser seranî
Tu ji min re nabî kevanî
Xwedî zarok û eyal im
Zarok tazî û birçî li mal in
Xatûnê ez tobedar im

Xatûn:

Zembîlfiroş lawikê nenasî
Tene derpî û kirasî
Tu ji dest êm nabî xelasî
Lawiko ez evîndar im

Zembîlfiroş:

Xatûna gerden bimorî
Qet nabe bi kotek û zorî
Tirsa min ji wî Reb ê jorê
Xatûnê ez tobedar im
Ji ser toba xwe qet nayêm xwarê Zembilfiroş

Türkçesi

Zembilfıroş:

Zembilfıroş sepetleri getirir
Güzel adam sepetleri getirir
Ana yollarda gezdirir
Karşılığında ekmek ve tahıl alır
Çocuklarını doyurur

O sepetleri getirince Xatun burçtan görüyor
Bu aşkla gönül kaynar
Akıl gider izan kalmaz
Ey gönül gel, ey gönül gel
Kimse gönlün bunu yapacağına inanmıyordu
İnsanlık darağacına çekilmiş

Xatun:

Yiğit buraya getir sepetleri
Bey seni görmek ister
Pahasına göre satın alır
Yiğit ben yaralıyım

Zembilfıroş:

Benim güzel Xatunum
Duydum ki Mir evde değil
Evdeki pazarlık helal mi?
Xanım ben tövbeliyim
Güzelim ben tövbeliyim

Ey gönül gel bir seferlik coş
Bazı bazı iç bu şerbet-i hoş
Gönül inat etmiş Zembilfıroş

Xatun:

Zembîlfiroş, yabancı yiğit
Söylüyorum sen anlarsın
Seni gönül aşkı için çağırdım
Yiğit ben sevdalıyım

Zembilfıroş:

Xatunum sen altındansın
Sende hiç kusur yoktur
Fakat benim gönlüm kimseyi barındırmaz
Hanım ben tövbeliyim
Güzel ben tövbeliyim

Hay hay hay yardım edin
Hay hay hay inanın Xatun çok sevdalıdır
Allahın rahmi önünde (boynu) eğridir
Aşka düşmüş, yaralıdır
Çaresiz kalmış sevdalıdır

Hanım yukarıda iş yapıyor
Alnında altınlar parlıyor
Yetmişindeki yaşlıları deli ediyor

Xatun:

Gözlerim ayna gibidir

Kakül zülüflerim ipek gibidir
Dişlerim mercan gibidir
Alnım sedef gibidir
Göğüslerim fincan gibidir
Paşa ve beylerin fincanıdır
Göğsüm yayla gibidir
Yedi aşiret barınır

Xatun:

Zembilfiroş, Derviş’in oğlu
Buyur sen gel öne
Sepetlerinin hakkını söyle
Yiğit ben sevdalıyım

Zembilfıroş:

Ey hanım gözlerin zeytin gibi
Korkuyorum ateşe girmekten
Hanım ben tövbeliyim
Yaradana tövbe ettim
Tövbemden cayamam ben

Xatun:

Zembilfiroş, fakir yiğit

Gel beyin tahtına otur
Vereyim sana ipek güller
Yiğit ben sevdalıyım

Zembilfıroş:

Sen çok genç hanımsın
Taht üstündesin baş üstündesin
Sen bana olmazsın aşçı
Çocuk ve eş sahibiyim
Çocuklar çıplak ve aç evdedirler
Hanım ben tövbeliyim

Xatun:

Zembîlfiroş tanınan değilsin
Yalnız don ve gömleksin
Elimden kurtulamazsın
Yiğit ben sevdalıyım

Zembilfıroş:

Gerdanı boncuklu Xatun
Hiç olmaz kötekle, zorla
O yukarıdaki Zerdeşt’tir korkum
Hanım ben tövbeliyim
Tövbemden hiç caymam ben

  Hesen Evdale ırmağında çağlayan aşıklar: Heso û Nazê
  Metran İsa’nın ortak yaşam için kanat gerdiği Kürt ve Ermeni aşıklar

PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Dünya AIDS Günü'ne özel: Pera Film'den "Buradayım! Yayılımlar" seçkisi
Sonraki Haber
Bursa'da gözaltına alınan avukatlar serbest bırakıldı