Ana SayfaDünyaJeffrey: YPG’den başka IŞİD’le savaşan yoktu

Jeffrey: YPG’den başka IŞİD’le savaşan yoktu

HABER MERKEZİ – Trump döneminde Türkiye ile arası iyi nadir diplomatlardan olan eski ABD Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey, tüm çabalarına rağmen Erdoğan’ın iç siyaset nedeniyle kendileriyle uzlaşmaz bir tavır içine girdiğini söyledi. Jeffrey, DSG ile niçin işbirliği yaptıkları konusunda ise “Onlardan başka IŞİD ile savaşan da yoktu” dedi.

Görevde olduğu dönemde Türkiye ile oldukça sıkı ilişkiler kuran ABD’nin eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, DW Türkçe’ye verdiği mülakatta, Biden döneminde ABD-Türkiye ilişkisinin nasıl olacağı, Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) durumu gibi konuları değerlendirdi.

Türkiye ile anlaşmazlıklarının temelinde DSG ile ilişkilerinin geldiğini belirten Jeffrey, şu değerlendirmeyi yaptı:

Biz bu konuda bir türlü Türkiye’yi inandıramadık. Bir türlü, Türkiye’nin bize inandığı bir noktaya gelemedik. Ve biz bundan ötürü çok ama çok mutsuz olduk. Türkiye’den en üst düzeyde ABD’ye çok ciddi suçlamalar yöneltildi.

Gerçek şu: Yaklaşık 80 ülkeden oluşan IŞİD’le mücadele koalisyonu 2014 yılında çaresiz bir durumdaydı, Suriye’nin kuzeydoğusunda, PKK’nin uzantısı olan YPG’ye destek verdi, çünkü onlar IŞİD’le savaşıyordu ve onlardan başka IŞİD ile savaşan da yoktu.

YPG’ye IŞİD ile mücadele için destek verilen o dönemde, Türkiye ile de çok yakın işbirliği içindeydik, aynı saftaydık. Doğrusu Türkiye, 2017 boyunca Suriye’nin kuzeydoğusundaki operasyonlarımıza destek amaçlı askeri faaliyetlerimize imkan sağladı, bazı askeri faaliyetleri Türkiye üzerinden yapmamıza izin verdi. Ancak daha sonra, nedenini hiçbir zaman anlayamadığımız bir şekilde, bizim yaptıklarımızın artık Türkiye için bir tehdit olduğu, bunun bir şekilde Suriye’nin kuzeydoğusunda bir ‘PKK devletinin’ oluşumuna yol açacağı kanaatine vardı.

Bu gelişmelerin ardından Menbiç Yol Haritası, kuzeyde tampon bölge oluşturulması gibi pek çok çabamız oldu…Sonra da Türkler bölgeye girdi, Amerikan askerleri kuzeydoğunun büyük bölümünden çekildi ve bugün ise bölgenin büyük bir bölümü artık Rusların kontrolü altında. Biz Türklerin meselesini gerçekten anlamıyoruz. Ama şu açık, artık gelinen noktada SDG, YPG ile ilgili bir meseleleri varsa, işte o zaman öncelikle Ruslarla konuşmaları gerekecek.

Jeffrey, Türkiye’nin tutumunun bir anda niçin değiştiği yönündeki soruya ise, “İç siyaset. Bu kadar basit” yanıtı verdi ancak, neyi kastettiği yönündeki ikinci soruya, “Hayır, Türkiye’nin iç siyaseti ile ilgili bir yorum yapmak istemiyorum” dedi.

‘Ya satın ya kutusunda tutun’

Türkiye ile yaşanan S-400 krizinin bir türlü çözüme kavuşturulmadığından yakınan Jeffrey, sorunun nasıl çözüleceği konusunda şunları söyledi:

S-400’ler Türk-Amerikan ilişkilerinde herhangi bir iyileşmenin önünde bir engeldir. Bunun ilişkilerimizde varoluşsal bir sorun olduğunu, ne kadar önemli ve hassas bir konu olduğunu defalarca Ankara’ya ilettik. Bizi dinlemediler, sözlerimizi yok saydılar… Ben şunu gerçekten anlamaya çalışıyorum: S-400’ler asıl Türkiye için de bir felaket. Bunların alınmış olunması tarihi bir hata.

Türkiye beşinci nesil savaş uçağına sahip olamayacak. F-35’leri olmayacak. F-16’larla neler başarabildiğine bir bakması gerekiyor Türkiye’nin. Bunların üretimine katıldı. F-35’lerin de üretimine katılabilecekti. 2 milyar 500 milyon dolara satın alınan S-400’ler Türkiye’yi daha güvenli hale getirmiyor. Bu füze savunma sisteminden gerçekten fayda sağlayabilmek için Türkiye’nin ülke genelinde bir sistem inşa edilebilmesi bunun için de daha 100 milyar dolar harcaması gerekecek…

Bu ancak iki yolla çözümlenebilir. Birincisi Türkiye ya bunu başkasına satar ya da kutusunda tutar. Ya da Türkiye ile ABD arasında çok daha kötü bir ilişki ile sonuçlanır… Ben Kongre, Amerikan ordusu, aslında Türkiye’ye destek olan kesimlerle de konuştum. Yıllarca uğraştım. Ama yanıt aynı ve bu tutum değişmeyecek. S-400’ler ilişkilerin iyileşmesi önünde engel. Geldiğimiz nokta bu.

‘Erdoğan uzlaşmadı’

Jeffrey, ABD Başkanı Joe Biden döneminde Türk-ABD ilişkilerinin nasıl bir seyir izleyeceği konusunda ise şu yorumu yaptı:

Bir iyileşme olmasını beklemiyorum. Türkiye, Trump döneminde sunulan fırsatları kaçırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hangi politikasında, Trump ile uzlaşmak için değişiklik yaptı ya da adım attı? S-400’lerde çözüme yönelik adım attı mı? Hayır. Aksine… Peki bizimle Suriye’nin kuzeydoğusunda bir mutabakat için herhangi bir şey yaptı mı? Hayır, Ağustos 2019’da sağlanmış bir mutabakatımız vardı ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu Ekim’de askerlerini Suriye’ye göndererek ihlal etti. Peki Trump, Erdoğan ile uzlaşmaya çalıştı mı? Evet, hatta defalarca. S-400 yaptırımlarını geciktirdik, sonra yine geciktirdik ve yine geciktirdik… Peki yol alabildik mi? Hayır tabii ki. İşte yeni Biden ekibinin devraldığı miras bu…




Önceki Haber
Ankara Film Festivali'ne başvurular 1 Mart'ta başlıyor
Sonraki Haber
Marketlere yeni düzenleme: Her sebze, meyve 'seçilerek' alınamayacak