Ana SayfaGüncelBuldan’dan 128 milyar dolar tepkisi: Saray’a haciz gönderin

Buldan’dan 128 milyar dolar tepkisi: Saray’a haciz gönderin

HABER MERKEZİ – HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Merkez Bankası’ndaki 128 milyar doların buharlaşmasına ilişkin, “Cesaretiniz varsa buyurun Saray’a haciz gönderin. Eğer bu ülkede vicdanlı hakim ve savcılar varsa 128 milyar doların hesabını halka vermek zorundadır” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin grup toplantısında konuştu.

Gündeminde ‘Üçüncü yol siyaseti’ bulunan Pervin Buldan, şöyle dedi:

HDP’yi yeterince tanımayan veya tanımak istemeyenler üçüncü yol dediğimizde hemen bunu bir seçim ittifakı olarak anlamlandırmaktadır. Hayır. HDP’nin gündeminde şimdilik bir seçim ittifakı yoktur. Tabi ki o gün geldiğinde parti kurullarımız gerekli değerlendirmeleri mutlaka yapacaktır. Ama şu an gündemimiz seçim ittifakı değil, en geniş demokrasi ittifakıdır. Bugün Türkiye baş aşağı bir çöküş içerisindedir.

HDP olarak ortaya koyduğumuz politika, ülke siyasetine dayatılan totaliter ve popülist iktidar aygıtlarını, tek adam rejimini ve faşizmin kurumsallaşmasını sona erdirmek; emekten, kadından, doğadan, halklardan, inançlardan ve tüm kimliklerden yana demokratik bir değişimi ve dönüşümü, demokratik bir iktidarı yaratmaktır.

‘Üçüncü yol ezilenlerin tümüdür’

Üçüncü yol siyasetinin anlamı üzerinde de duran Buldan, “Üçüncü yol; egemen sömürücü güçlerin dışında kalan demokratik kamuoyunun kendisidir. Ezilenlerin tümüdür. Klasik bir muhalefet tarzını benimsemez. Kısa vadeli düşünmez, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde ilkelerini korur, politikasını esnetir ve son seçimlerde olduğu gibi etkisi tarihi olur. Üçüncü yol, halkları, ezilenleri, demokrasiyi temsil eden, devleti demokrasiye duyarlı kılan, gençlik ve kadın mücadelesini içine alan, ekolojik olan devrimci demokrat bir duruş çizgisidir” dedi.

‘İnsanlar patates alamazken…’

Türkiye’deki yönetim krizi ile ekonomik krizin içinden çıkılamaz bir hal aldığının altını çizen Buldan, şöyle devam etti:

Bir yanda haksız zenginlik içinde ihya olan Saray yandaşlarının Türkiye’sini, diğer yanda yani Kürşatlar’ın ülkesini yaratmaya çalışanlar ise yoksulların, işsizlerin, kepenk kapatan esnafların, şiddet gören kadınların, umutsuz gençlerin sefalet Türkiye’sini yarattılar. İşte bu nedenle tek adam yönetimi bir kriz ve çöküş sistemidir. Bu sistem adaletsizlik sistemidir, haksız zenginleşme ve rant sistemidir. Liyakatsizlik, yolsuzluk ve talan sistemidir.

Her gün adaletsizlik üreten bu vicdansız yönetim anlayışı 5 yıldır bu ülkeye neredeyse 50 yıllık zarar vermiştir. Dün patates dağıtmaya başladılar. İnsanların patates dahi alamayacak duruma getirilmesinin bir itirafıdır bu. İktidar ve yandaşları kasalarla, tonlarla götürürken, halkın payına ise sadece gramla hayata tutunmak kalmıştır. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle 12 kamu arazisi daha satışa çıkarıldı. Çünkü bunlar doymak bilmiyorlar. Bunların sistemi aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı emlak sistemidir. Sarayları, adeta kamu arazisi satış ofisi gibi çalışmaktadır.

‘128 milyar dolar ortada yok’

Merkez Bankası’ndaki 128 milyar dolar satılıp döviz rezervlerinin tüketilmesi tartışmalarına dahil olan Buldan, şu ifadeleri kullandı:

Merkez Bankası’nın 128 milyar doları ortada yok. Kaç gündür kamuoyu bunun peşinde soruyor soruşturuyor. 128 milyar doların nerede olduğunu haklı olarak araştırmaya başlıyorlar. Cevap vermiyorlar. Çünkü veremiyorlar. Aslında biz cevabı biliyoruz. Merkez Bankası’nın yedek anahtarı kimdeyse paralar ondadır diyoruz.

Fazla söze gerek yoktur. Hırsız evin içindeyse kilit işe yaramaz. Vatandaşın üç kuruşluk borcu için kapısına haciz gönderirler, traktörüne, malına el koyarlar, ümüğüne çökerler. Ama 128 milyar dolar buharlaştırıldığında devlet kurumlarının, yargının gıkı dahi çıkmaz. Cesaretiniz varsa buyurun Saray’a haciz gönderin. Eğer bu ülkede vicdanlı hakim ve savcılar varsa 128 milyar doların hesabını halka vermek zorundadır.

‘Cumhurbaşkanlığı Gidiş Sistemi artık yolcudur’

AKP iktidarından ilk seçimlerde hesap sorulacağının altını çizen Buldan, şöyle dedi:

Halk, tüm bu zulümlerin hesabını sandıkta öyle bir soracak ki, bunların felekleri şaşacak, felekleri. Seçim sandıkları kurulduğunda, işsizliğin de, yoksulluğun da, yolsuzluğun da, adaletsizliğin de, haksız zenginleşmenin de hesabını halkımız bir bir sizlerden sandık başında soracaktır. O hesap günü de çok yakındır, yaklaşmaktadır. Sandıktan daha fazla kaçamayacaklar.

Bakmayın siz bunların korku salmasına, güç gösterisi yapmasına ve her gün yalan vaatler uydurmalarına. Aslında iktidarlarının son dönemlerini yaşadıklarının fakındalar. ‘Cumhurbaşkanlığı Gidiş Sistemi’ artık yolcudur değerli arkadaşlar. Halk bunların biletini çoktan kesmiştir. Sarayın kepenk kapatacağı günler yakındır. Yazar kasa yok diye boş yere sevinmesinler.

‘Tutuklamalar AKP-MHP’nin kadın düşmanı politikalarının sonucu’

Geçen hafta Diyarbakır’da Rosa Kadın Derneği’ne yapılan baskında 11 kadının tutuklanmasına tepki gösteren Buldan, “Kadın düşmanları, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinden sonra kadınlara karşı her yerde saldırı dalgası, sürek avı başlatmış durumdadır. Devletin kadınlara dönük gözaltı tutuklama operasyonlarıyla, sokaklardaki erkek şiddeti kadınları eş zamanlı olarak hedef almaktadır. Tam bir işbirliği ve ittifak söz konusudur. Bunun önünü açan ise AKP-MHP’nin kadın düşmanı politikasıdır ve anlayışlarıdır. Fesih kararı Anayasaya aykırı olduğu için HDP olarak geçtiğimiz hafta Danıştay’a başvurduk ve bu hukuksuz kararın biran önce iptal etmesini istedik” dedi.




Önceki Haber
DİSK-AR açıkladı: Gerçek işsizlik oranı yüzde 28,3
Sonraki Haber
Fotoğraflarla: Boğaziçi direnişi 100. gününde