“İktidar, OHAL ilan etmek yerine bu felaketi yaşayan illeri Afet Bölgesi ilan etmeli” diyen HDP’li Ayşe Acar Başaran: İktidar, bu büyük felaketi bile kendi için bir fırsata çevirmeye çalışıyor.
Maraş’ın Pazarcık ilçesinde 6 Şubat Pazartesi günü sabah saat 4.17’de 7.7 büyüklüğünde, 9 saat sonrada Elbistan ilçesinde ise 7.6 büyüklüğünde gerçekleşen depremlerden en çok etkilenen kentlerden biri de Antep oldu.
Antep’ten de çok sayıda binanın yıkıldığı ve birçok insanın hala enkaz altında olduğu bilgisi paylaşılıyor.
Öte yandan 5 bin 400’den fazla kişinin hayatını kaybettiği ve on binlerce yaralının olduğu 10 kentlerde 7 Mayıs’a kadar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edildi.
HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, Maraş merkezli depremlerde ağır hasan alan kentlerden Adıyaman’daki son durumu Gazete Karınca’ya anlattı.
Antep’e sabah saatlerinde ulaştığı bilgisini paylaşan Acar Başaran, Antep’in hayalet kente döndüğünü ve bilgi alamadıkları İslahiye ilçesine gitmek için yola çıktılarını ifade etti.
Köy yollarını kullanarak İslahiye’ye ulaşabildiklerini belirten Acar Başaran, şunları aktardı:
İslahiye’ye ulaşmak bile bizim için çok zor oldu. Parti Meclisi (PM) üyelerimiz, il-ilçe yöneticilerimiz, bileşen partimiz ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, Antep vekilimiz Mahmut Toğrul ve Van vekilimiz Muazzez Orhan ile birlikte İslahiye’ye ulaşmaya çalıştık. Nurdağı yolunda depremden sonra kayaların düşmesi nedeniyle yollar kapalıydı. Yol boyunca depremde açılan yarıklara düşen araçlarla karşılaştık. Bir kıyamet manzarası vardı.
İslahiye’nin neredeyse yüzde 70’inin yıkılmış olduğunu söyleyen Acar Başaran, “Çalışmalar daha yeni bugün başlamış ama yetersiz. Aileler, enkazlardan ses geldiğini söylemelerine rağmen ekipman olmadığı için kurtarma çalışmaları yapılmıyor” dedi.
‘Cenazeleri çıkarmak için bile çalışma yapmıyorlar’
Gittikleri köylerde, halkı dinlediklerini belirten Acar Başaran, şöyle devam etti:
Köylerde ‘Cenazelerinizi getirin toplama alanına kayıt yapacağız, sonra gömün’ demişler, insanlar yarısı açıkta cenazelerine bakmak zorunda kalmışlar. Yaşamını yitirenler yolda duruyordu. Cenazeleri kaldıracak ambulans, cenaze aracı bile yoktu. Cenazeleri çıkarmak için çalışma bile yapmıyorlardı. Sadece dinliyorlar, ses yoksa bırakıyor ya da üst tarafları kepçelerle yıkıyorlardı. Gerçekten manzara korkunç. Yardım edilmediği gibi şimdi de yardımlar engelleniyor.
‘Salgın hastalıkların başlama olasılığı var’
Acar Başaran, salgın hastalıklara işaret ederek “Antep yolundaki ilçe ve köylerde, ayrıca şehir merkezinde su olmadığı için temiz tuvalet bulmak imkansız. Su ve ısınma en büyük sorun. Susuzluk nedeniyle salgın hastalıkların başlama olasılığı çok yüksek” dedi.
“İktidar OHAL ilan etmek yerine bu felaketi yaşayan illeri Afet Bölgesi ilan etmeli” diyen Acar Başaran, şöyle devam etti:
Bu felakette açığa çıkan yetersizliklerin, eksikliklerin üstünün örtülmesi ve kapatılması yaklaşımı söz konusu. Depremden etkilenen bölgeler Afet Bölgesi olarak ilan edilmeliydi ve iktidarın da çağrısıyla yardım kampanyasını tüm toplumda yaymak gerekirdi.
AFAD üzerinden bir yardımlaşma sağlansın diyorlar. Ama AFAD’ın yardımları şu anda çok sınırlı bir durumda.
‘Yetersizliklerinin üstünü örterek toplumda baskı unsuru yaratmaya çalışıyorlar’
Acar Başaran, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
İktidar, bu büyük felaketi bile kendi için bir fırsata çevirmeye çalışıyor. Seçime giderken, OHAL koşullarında bu 10 ilde kendi beceriksizliğinin, yetmezliğinin, yetersizliğinin üstünü örterek toplumda da bir baskı unsuru yaratmaya çalışıyor. Deprem bölgesinde bir kaos varmış gibi bir algı yaratıyor. Oysa kaosu kendileri yaratıyorlar. Ve bu kaos ortamından fırsatçılık yapıyorlar.
‘Engellemelere rağmen dayanışmayı büyütelim’
Acar Başaran, son olarak şunları kaydetti:
Biz kez daha ifade etmek istiyoruz ki; bütün engellemelere rağmen dayanışmayı büyütmek lazım. Enkaz altında kalanların yanında depremzedelerin tümü çok büyük zorluk yaşıyorlar. Yiyecek, içecek, battaniye, çadır, çocuk maması, çocuk bezi gibi en temel ihtiyaçların sağlanması için hepimiz seferber olmalıyız.