Uluslararası Af Örgütü, HDP davasının kapatma kararıyla sonuçlanmasının hak ihlaline yol açacağı uyarısı yaptı ve AYM’yi AİHM kararlarını göz önünde bulundurmaya çağırdı.
Uluslararası Af Örgütü, Halkların Demokratik Partisi (HDP) hakkında Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) süren kapatma davasıyla ilgili bir açıklama yayımladı.
HDP’nin Türkiye’nin en büyük ikinci muhalefet partisi olduğuna işaret edilen açıklamada, partiyle ilgili davanın kapatma kararıyla sonuçlanmasının, ifade ve örgütlenme özgürlüğü haklarının ihlaline yol açacağı uyarısı yapıldı.
DW Türkçe’de yer alan habere göre açıklamada, “Ülke 6 Şubat’taki yıkıcı depremlerin ardından kritik önemdeki seçimlere hazırlanırken HDP’nin kapatılması ve geçmişteki ve mevcut yüzlerce HDP üyesine siyasi yasak getirilmesi Türkiye’nin uluslararası yükümlülüklerini açıkça ihlal eder” ifadesine yer verildi.
Uluslararası Af Örgütü, örgütlenme özgürlüğü hakkına yönelik kısıtlamaların ancak kesin ve erişilebilir yasalarla getirilebileceğine ve uluslararası insan hakları hukuku gereğince izin verilen bir veya birden fazla amaca hizmet ediyorsa ve bu meşru amaç doğrultusunda gerekli ve orantılıysa haklı gösterilebileceğine işaret etti.
Açıklamada, “Türkiye yetkililerinin, HDP’nin siyasi hedeflerini ve eylemlerini güç kullanarak gerçekleştirmeye çalıştığı iddiaları dayanaktan yoksundur” denildi.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
Uluslararası Af Örgütü, Türkiye yetkililerini, uluslararası insan hakları hukuku kapsamındaki yükümlülüklerinin gereğini yerine getirmeye ve bu hakların gerektiği gibi korunmasını sağlamak için Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS), sözleşmenin protokolleri ve geçmiş Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına uymaya çağırmaktadır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı özellikle, AİHM’in, son yıllarda Türkiye yetkililerinin siyasi partileri kapattığı benzer koşullar nedeniyle örgütlenme hakkı ihlalleri tespit ettiği önceki kararlarını dikkate alarak HDP’ye karşı kapatma istemiyle açtığı davayı geri çekmelidir.
Af Örgütü, Anayasa Mahkemesi’ni de, mevcut davayla alakalı olan geçmişte AİHM’in verdiği çok sayıda bağlayıcılığı bulunan kararı da göz önünde bulundurmaya çağırdı.
Açıklamada, “Anayasa Mahkemesi, ülkedeki insanların ifade ve örgütlenme özgürlüğü haklarını misillemeye uğrama kaygısı taşımadan, özgürce ve güvenli bir şekilde kullanabilmesini tesis etmek için AİHM’in bu davaya uygulanabilir ilgili kararlarında belirlediği standartlara uyulmasını sağlamalıdır” denildi.