Ana SayfaManşetAsya Abdullah: Afrin artık uluslararası bir meseleye dönüştü

Asya Abdullah: Afrin artık uluslararası bir meseleye dönüştü

AFRİN – TEV-DEM üyesi Asya Abdullah, Türkiye’nin ÖSO gruplarıyla beraber Afrin’e yönelik operasyonuna, Rusya ve diğer devletlerin operasyon karşısındaki tutumuna, Suriye’de rejimin tavrına ve BM Güvenlik Konseyi’nin ‘ateşkes’ kararına dair gazetemize değerlendirmelerde bulundu. Abdullah, “Ateşkes ilan edildi. Bu bütün Suriye’yi kapsıyor ancak Türkiye ateşkese uymuyor. Bu kararı alan devletlerin sahada Türkiye’nin saldırılarını durdurması gerekiyor” dedi. Afrin’in artık uluslararası bir mesele haline geldiğine vurgu yapan Abdullah, “Afrin’deki savaşın geldiği son nokta, bütün hesapları tersine çevirdi” değerlendirmesinde bulundu.


Haber: Fatma Koçak


“Suriye’nin toprak bütünlüğünden bahseden uluslararası güçler, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler; hepsi bugün sessiz. Bu, büyük bir çelişkidir.”

Böyle diyor TEV-DEM üyesi Asya Abdullah. Türkiye’nin ÖSO grupları ile birlikte Afrin’e dönük 41 gündür devam eden operasyonunu ‘işgal’ olarak değerlendiren Abdullah, saldırılarla amaçlanan şeyin ise Suriye’de istikrarın oluşmasını engellemek olduğunu söylüyor:

“Türk devleti, Suriye’nin siyasi çözümünün gelişmesini ve savaşın bitmesini istemiyor. Afrin son tahlilde Suriye’nin bir parçasıdır, bölgesidir. Buraya saldırmak demek, burayı işgal etmek ve uzun vadede burada kalma planları yapmaktır. Tıpkı Cerablus ve Bab’da yaptıkları gibi.”

Saldırılar devam ettiği sürece Suriye’ye barış ve istikrarın gelmeyeceğinin altını çizen Abdullah, “Suriye için masalar kurup siyasi çözüm arayanlar bunu çok iyi biliyor. Erdoğan’ın bu saldırıları olduğu sürece, tekrar edeyim, istikrar gelmez” diye ekliyor.

“Afrin Suriye toprağıdır”

“Türkiye’nin Suriye’de yaptığı bütün saldırıların arkasında gizli anlaşmalar var. Cerablus’a da böyle girdiler: Halep alındı, Cerablus verildi” diyen Asya Abdullah, Afrin’e saldırının da Astana’da yapılan anlaşmanın bir parçası olduğunu belirtiyor.

“Ancak herkes şunu bilsin, bu anlaşmalar Suriye’ye istikrar ve çözümü getirmez” diye ekleyen Abdullah, Rusya’nın rolüne dikkat çekerek, “Rusya Suriye’nin birliğini ve siyasi çözüm istediğini söylüyor, o zaman Türkleri Afrin’e anlaşma ile neden soktu?” diye soruyor:

“Afrin Suriye toprağıdır, burada yüz binlerce insan birlikte yaşıyor. Güvenli bölge olduğu için yüz binlerce göçmen buraya yerleşti. Herkes kültürü rengi ile bu bölgede yaşamını sürdürüyor. İşte saldırdıkları yer böylesi bir yer ve buna karşı direniş meşru bir haktır. İnsanlar toprağını kültürünü yaşamını korumak için 41 gündür büyük bir direniş gösteriyor.”

“Suriye’nin çağrımıza yanıtı ‘O kadar gücümüz yok’ oldu”

Abdullah, Suriye rejiminin Afrin konusundaki tavrına da değiniyor: “Saldırıların başladığı günden itibaren Demokratik Özyönetim kurumları, buranın Suriye toprağı olduğunu belirterek, rejimi görev çağırdı. Bugün bir başka ülkenin uçakları bu ülke toprağını bombalıyor, sivilleri öldürüyor, sınır tanımıyor. Burada sorumluluk Suriye rejiminde; buyursun gelsinler, sınırlarını korusunlar. Bizim çağrımıza ‘O kadar gücümüz yok’ cevabını verdiler.”

Abdullah devamla da şu ‘uyarıda’ bulunuyor: “Eğer dün Cerablus’a girmelerine izin verilmeseydi, bugün Afrin’e girmeye cesaret edemezlerdi, bugün Afrin’e karşı durulmazsa yarın Suriye’nin başka bölgelerine girerler.”

BM ve üyelerine çağrı: “Gelin ateşkesi Afrin’de yerinde takip edin”

Abdullah, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) Suriye geneli için ‘ateşkes’ kararına dair ise şunları söylüyor:

“Birleşmiş Milletleri Güvenlik Konseyi’nin, ateşkes kararının takibini yapması gerekiyor. Ateşkes ilan edildi. Bu, bütün Suriye’yi kapsıyor ancak Türkiye ateşkese uymuyor. İlk geceden itibaren uçaklarla vurmaya ve sivilleri katletmeye devam ettiler. Bu kararı alan devletlerin sahada Türkiye’nin saldırılarını durdurması gerekiyor. Yoksa aldıkları kararın bir anlamı olmaz. Biz hepsine çağrı yapıyoruz: Gelin Afrin’de yerinde ateşkesi takip edin, sivil ölümleri takip edin, saldırının boyutlarını inceleyin, yürütülen kirli savaşın gerçeğini araştırın. Uzaktan alınan kararlar değil yerinde inceleme için çağrı yapıyoruz.”

“Afrin artık uluslararası bir meseledir”

Bir kez daha Afrin’e yönelik saldırılar karşısında dünyanın sessizliğine dikkat çeken Abdullah, “Dünya açısından bir vicdan sınavıdır. Herkes sustu ve neler olacağını bekledi, ancak Afrin’deki savaşın geldiği son nokta, bütün hesapları tersine çevirdi. Afrin meselesi artık hem Kürdistan meselesi hem de Suriye halklarının meselesi oldu. Afrin meselesi artık uluslararası bir meseleye dönüştü” diye belirtiyor.

Afrin’deki yönetiminin yardımı ve dayanışmayla insanların bir arada durduğunu ve bir direniş sergilediğini söyleyen Abdullah, “Bu inançla bu direniş, eninde sonunda başarıya ulaşacak” diyor.

“Salih Müslim’in gözaltına alınması komploydu, tutmadı”

Son olarak Salih Müslim’in gözaltına alınmasını da değerlendiren Abdullah, bunu ‘bir komplo’ olarak yorumluyor.

Müslim’in oğlunu IŞİD’e karşı savaşta kaybettiğini hatırlatan Abdullah, onu “Suriye’nin demokratikleşmesi için mücadele eden biri” olarak tanımlarken, Çekya’daki gözaltı olayını ise şöyle değerlendiriyor: “Türkiye’nin müdahalesidir ancak tanınan biri olduğu için böylesi bir komplo tutmadı.”


Afrin’in içinden: Yaşam nasıl devam ediyor, kenttekiler ne diyor?

Kamplardaki göçmenler anlatıyor: Afrin güvenli bir liman, bizden ne istiyorlar?

Afrin’de yeraltından notlar

Afrin’den ‘Ateşkese uyulsun’ çağrısı: Hastanelerin kapasitesi yetmiyor, tıbbi yardımların yolu açılsın


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Babacan Holding, Kanal İstanbul güzergahında 600 bin metrekare arsa topladı, fiyatlar yüzde 3200 arttı
Sonraki Haber
Bakanlık Amedspor'da inceleme başlattı: 'Kayyum atanabilir' iddiası