Ana SayfaGüncelTTB: 15 Nisan’da bakanlık ve sağlık müdürlüklerinin önünde olacağız

TTB: 15 Nisan’da bakanlık ve sağlık müdürlüklerinin önünde olacağız

HABER MERKEZİ – Türk Tabipleri Birliği, 15 Nisan günü saat 12.30’da “Yaşam hakkımızdan vazgeçmiyoruz, ölümleri durdurun” demek için Ankara’da Sağlık Bakanlığı ve tüm illerde sağlık müdürlükleri önünde olacaklarını duyurdu.

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Covid-19 pandemisinin kontrol altına alınamaması ve salgında en yüksek pik noktasına ulaşılmasıyla ilgili bugün basın toplantısı düzenledi.

İstanbul Tabip Odası Sevinç Özgüner Toplantı Salonu’nda düzenlenen toplantıda TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Çiğdem Arslan ve İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip yer aldı.

TTB Merkez Konseyi üyeleri ile Adana, Adıyaman, Ağrı, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bartın, Batman, Bitlis, Bolu-Düzce, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Eskişehir-Bilecik, Gaziantep-Kilis, Giresun, Hatay, İstanbul, İzmir, Kastamonu, Kırklareli, Kocaeli, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Osmaniye, Samsun, Şanlıurfa, Tekirdağ, Trabzon ve Van-Hakkari tabip odalarının yöneticileri de çevrimiçi olarak toplantıya katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, 1 Mart’tan itibaren bir “kontrolsüz normalleşememe” durumuyla karşı karşıya kalındığını ve salgının hızla yayıldığını belirterek, TTB’nin uyarılarına kulak verilmediğine dikkat çekti.

TTB Merkez Konseyi’nin açıklamasını okuyan Korur Fincancı, “Yaşam hakkımızdan vazgeçmiyoruz, ölümleri durdurun” demek için 15 Nisan’da Ankara’da Sağlık Bakanlığı ve tüm illerde sağlık müdürlükleri önünde olacaklarını söyledi.

“Her şey herkesin gözü önünde oldu”

Korur Fincan’ın okuduğu açıklamada şunlar kaydedildi:

Eksik, yanlış, tutarsız politikalar, başarısız salgın yönetimi nedeniyle ülkemizde kontrol altına alınamayan Covid-19 pandemisi üçüncü ve en büyük pikini yapıyor. Günlük vaka sayıları elli bini aştı, can kayıpları gerçek rakamların ancak üçte birini yansıtan resmi rakamlara göre dahi iki yüz elliyi aştı.

Hastanelerimiz Covid-19 hastalarıyla doldu, yeni açılan servisler dahi ihtiyacı karşılamaya yetmiyor, yoğun bakımlarda yer bulunamıyor. Her gün çaresizlik içinde yeni ölümlere tanıklık etmekten tükeniyoruz. Bu tablodan sadece Covid-19 hastaları değil, Covid-19 dışı hastalarımız da mağdur oluyor, ertelenemez sağlık sorunları için gereken hizmete ulaşamıyorlar.

Tıpkı Gabriel Garcia Marquez’in ‘Kırmızı Pazartesi‘ romanındaki gibi her şey herkesin gözü önünde oldu. Böyle olacağını başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere bütün yönetenler biliyordu. Ancak tüm uyarılarımıza rağmen gereken önlemleri almak yerine tabloyu seyretmekle yetindiler. Baştan beri yaptıkları gibi hala salgını yönetmek yerine algıyı yönetmeye çalışıyorlar; ‘aşı umudu tacirliği‘ yaparak insanları oyalıyorlar. Mızrak çuvala sığmayınca da ‘Maske, Mesafe, Hijyen‘ tekerlemesiyle suçu vatandaşlara atıyorlar.

Çağrımız sadece sağlık örgütlerine ve sağlık çalışanlarına değil. Bütün emek-meslek örgütlerini, bütün sendikaları, bütün siyasi parti ve çevreleri, başta yakınlarını Covid-19 nedeniyle kaybedenler olmak üzere bütün yurttaşlarımızı çağrımızı sahiplenmeye, sesimize ses katmaya, bu yanlış politikalara itiraz etmeye, bu korkunç gidişata dur demeye, yaşam hakkımızı sahiplenmeye çağırıyoruz.




Önceki Haber
Rusya'dan Türkiye'ye uçuşlara kısıtlama
Sonraki Haber
Türkiye ile Libya arasında beş anlaşma