Ana SayfaGüncelGörgü tanığı valiliği yalanladı: Helikoptere bindirilene kadar sağlıklıydılar

Görgü tanığı valiliği yalanladı: Helikoptere bindirilene kadar sağlıklıydılar

HABER MERKEZİ – Van Valiliği’nin açıklamasını yalanlayan görgü tanığı Cengiz Şiban, hem ağabeyi Osman Şiban’ın hem de Servet Turgut’un sağlıklı bir şekilde helikoptere bindirildiklerini söyledi. Öte yandan yaşam tehlikesi süren Turgut’un solunum cihazına bağlı fotoğrafı yayımlandı.

Van’ın Çatak ilçesinde operasyona çıkan askerler tarafından 11 Eylül’de Servet Turgut’la birlikte gözaltına alındıktan iki gün sonra yoğun bakımda tedavi altında olduğu ortaya çıkan sekiz çocuk babası 50 yaşındaki Osman Şiban, 20 Eylül’de taburcu edilmiş ancak dün sabah saatlerinde kaldığı eve gelen polisler tarafından zorla askeri hastaneye götürülmüştü.

Savcılık, maruz bırakıldığı ağır işkenceden kaynaklı hafız kaybı yaşayan Şiban’ın ifade verip vermeyeceği konusunda hastaneden rapor istemişti. Askeri hastane ise Şiban için bu aşamada ifade veremeyeceği yönünde görüş bildirmişti.

Bunun üzerine Osman Şiban, Mersin’e götürüldü. 11 Eylül’de Şiban’la birlikte gözaltına alınan ve halen yoğun bakımda tutulan yedi çocuk babası 55 yaşındaki Servet Turgut’un ise hayati tehlikesi devam ediyor.

Osman Şiban, askeri hastaneden çıkarılırken (Fotoğraf: MA)

10 gün boyunca sessizliğini koruyan Van Valiliği, her iki yurttaşın da ‘usulüne uygun olarak muhafaza altına alındığını’ savunmuştu.

Turgut’un ‘kayalık alanda düştüğünü’ ileri süren valilik, Şiban’ın nasıl yaralandığına ilişkin bir bilgi paylaşmamış, sadece ‘mukavemet gösterdi’ demekle yetinmişti.

Açıklamada herhangi bir iddiaya yer verilmese de “İzahı yapılan iddialarla ilgili olarak Van Cumhuriyet Başsavcılığınca 11 Eylül 2020 tarihi itibarıyla adli süreç ve eş zamanlı olarak idarece idari soruşturma başlatılmış olup olay bütün boyutlarıyla titizlikle değerlendirilmektedir” denilmişti.

Olayın tanığı anlattı

Olaya tanıklık eden Osman Şiban’ın kardeşi Cengiz Şiban, Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Cemil Uğur ve Dindar Karataş’a 11 Eylül günü yaşananları anlattı.

Görgü tanığı Cengiz Şiban

Cengiz Şiban, Servet Turgut’un tarlasında saman topladığı sırada askerler tarafından gözaltına alındığını, ağabeyi Osman Şiban’ın ise birlikte çay içtikleri sırada gözaltına alındığını dile getirdi.

Valilik açıklamasını yalanlayan kardeş Şiban, “helikopterden atıldıkları” hastane raporuna yansıyan iki yurttaşın da gözaltına alındığı sırada sağlıklarının yerinde olduğunu ve bu şekilde helikoptere bindirildiğini kaydetti.

Askerlerin ilk olarak gözaltına aldıkları Servet Turgut’u köye getirdiklerinde vücudunda hiçbir yaranın olmadığını söyleyen Şiban, şöyle devam etti:

Silahın namlusunu Servet’in sırtına dayamışlardı. Askerler Servet’i getirdiklerinde vücudunda herhangi bir yara yoktu. Osman’ı da alıp helikoptere bindirip götürdüler. Yani iki kişi de helikoptere kadar sağlam bir şekilde götürüldüler. Benim gördüklerim bunlar ve ben bunları gözlerimle gördüm. Abimi aldıklarında ben oradaydım. Üç gün sonra akrabalarımıza ulaştığımızda yoğun bakımda olduklarını öğrendik.

Cengiz Şiban, sorumluların yargılanmasını istiyor.

Turgut’un ağabeyi: 15-20 metre yükseklikten helikopterden atıldıklarını söyledi

BBC Türkçe’den Hatice Kamer’e konuşan Servet Turgut’un ağabeyi Naif Turgut ise ”Kardeşimin vücudunda kırılmadık kemik kalmamış. Doktorlar umutlu konuşmadı ama biz yine de Allah’tan ümit kesilmez diyerek bekliyoruz, Allah onu çocuklarına bağışlasın diye dua ediyoruz” dedi.

Naif Turgut, ailelerinin köylerinin 1988’de yakılmasından sonra Mersin’e göç ettiğini ve kardeşi Servet Turgut’un da son yıllarda yaz aylarında köye gelip ot biçip, hayvan besleyerek geçimini sağladığını anlattı:

‘Corona’dan dolayı şehirde iş kalmadı, geçim zor. Kardeşim de erkenden gelip köyde yaz boyunca ot biçip sattı. Garibim yaz boyunca güneş altında ot biçmekten bir deri bir kemiğe dönmüştü. Bölgede operasyon varmış. Kardeşim Servet, köyden 700 metre uzakta biçtiği otları çuvallara doldurduğu sırada askerler gelmiş. Osman da evdeymiş. Askerler ikisini de alıp helikoptere bindirip götürmüş. İki gün sonra hastanede olduklarını öğrendik.’

Naif Turgut, hastanedeyken Osman Şiban ile iki defa görüştüğünü ve her ikisinde de Osman’ın kendisine helikopterden atıldıklarını söylediğini belirtti:

Onun da durumu pek iyi değildi, beyin kanaması geçirmiş. Hastanede biraz kendine geldiğinde iki defa odasında ziyaret ettim. Korkuyordu ve ağlıyordu. Her ikisinde de ağlayarak, gözlerinin ve ellerinin bağlandığını ve 15-20 metre yükseklikten helikopterden attıklarını söyledi.

Servet Turgut
Naif Turgut

Naif Turgut ayrıca bir görgü tanığının telefonla kendisine ulaştığını söyledi, tanığın helikopterden iki kişinin atıldığını gördüğünü anlattığını sözlerine ekledi:

Olaydan dört gün sonra telefonuma gizli numaradan bir çağrı geldi, bir erkekti. Helikopterden atılan iki kişi gördüğünü söyledi. Telefondaki kişi vicdanının bu olayı kabul etmediğini söyledi. Akşam ezanından sonra hava kararmaya başladığında, helikopterden iki kişinin atıldığını görmüş. Kim olduğunu, nereden aradığını, telefonuma nasıl ulaştığını sorduğumda yanıt vermedi, sadece ‘Vicdanım bu olayı kabul etmediği için aradım’ dedi.

20 Eylül’de Mezopotamya Ajansı’nın ulaştığı Osman Şiban’ın hasta epikriz raporuna göre, Şiban ‘yüksekten düşme’ şikayetiyle acil servise getirilmişti. Raporda Şiban’ın ‘helikopterden düşme sonrası acil servise getirildiği’ bilgisi de yer almıştı.

Servet Turgut için hazırlanan raporda ise ‘isimsiz hasta yüksekten düşme sebebiyle getirildi. Entübe hasta’ notuna yer verilmişti. Söz konusu raporlar, her iki yurttaşın ‘helikopterden atıldılar’ iddiasını güçlendirmekte.

Servet Turgut’un ilk fotoğrafı

Bu arada Mezopotamya Ajansı, Servet Turgut’un yoğun bakımdaki ilk fotoğrafını servis etti.

Halen uyutularak tedavi gören ve yaşam tehlikesi süren Turgut’un, solunum cihazına bağlı olduğu, yüzünün kan ve morluklar içinde olduğu görülüyor.

Van Valiliği ne demişti?

Van Valiliği, 21 Eylül’de yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetmişti:

Van İli Çatak İlçesi Andiçen Mahallesi Sürik Mezrası kırsalında bulunan BTÖ mensuplarını etkisiz hale getirmek maksadıyla 11 Eylül 2020 tarihinde icra edilen operasyon neticesinde; (2) BTÖ mensubu etkisiz hale getirilmiş (1) personel yaralanmış (3) personel şehit olmuştur. Teması müteakip bölgede yapılan takip ve tarassut esnasında çatışma alanından kaçan (1) terörist daha, dere içinde tespit edilerek çıkan çatışma neticesinde etkisiz hale getirilmiştir.

Söz konusu teröristin etkisiz hale getirildiği yerde gözetleme yapan ve şüpheli hareketler sergileyen (1) şahsın S.T bulunduğu tespit edilmiş, şahsın dur ihtarına uymayarak kaçmaya çalıştığı esnada kayalık alanda düştüğü ve yaralandığı gözlemlenmiş, mukavemet göstermesine rağmen yakalanıp usulüne uygun olarak muhafaza altına alınmıştır.

Bölgede BTÖ mensuplarına yardım/yataklık ettiği değerlendirilen O.Ş isimli şahıs aynı bölgede mukavemet göstermesine rağmen usulüne uygun olarak muhafaza altına alınmıştır.

Gözaltı işlemlerinin yapılması maksadıyla (2) şüpheli şahıs ve etkisiz hale getirilen (1) BTÖ mensubu operasyon bölgesinden helikopterle alınarak, 11 Eylül 2020 günü saat 19.00 sularında Van İl J.K.lığına getirilmiştir. Şüpheli şahıslar hazırda bekleyen ambulanslar ile öncelikle en yakın özel hastaneye, müteakiben Van Bölge Araştırma Hastanesine sevk edilmiştir.

O.Ş isimli şahıs tedavi işlemlerinin tamamlanmasını müteakip 20 Eylül 2020 günü taburcu edilmiştir. S.T isimli şahsın tedavisine devam edilmektedir.

İzahı yapılan iddialarla ilgili olarak Van Cumhuriyet Başsavcılığınca 11 Eylül 2020 tarihi itibarıyla adli süreç ve eş zamanlı olarak idarece idari soruşturma başlatılmış olup olay bütün boyutlarıyla titizlikle değerlendirilmektedir.


Bu gözlerin hesabından hiçbirimiz kaçamayız


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Ambulans ile otomobil çarpıştı: Dört sağlıkçı yaralandı
Sonraki Haber
Hastanede sağlıkçılara şiddet: İki kişi tutuklandı