Açlık grevlerinde üç ay geride kaldı: Talepler karşılanmalı

HABER MERKEZİ – “Tecridin ve baskıların sonlandırılması” talebiyle cezaevlerinde başlatılan süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemi 94’üncü gününde. Siyasi tutukluların taleplerinin bir an önce karşılanması için çağrılar gelmeye devam ediyor.

Cezaevlerindeki siyasi tutukluların, “PKK lideri Abdullah Öcalan üzerinde süreklileşen tecridin sonlandırılması” talebiyle, kendilerine yönelik salgın sürecinde artan hak ihlallerini de protesto amacıyla başlattığı süresiz-dönüşümlü açlık grevi üç ayı geride bıraktı.

Gruplar halinde beşer gün boyunca sürdürülen eylem 94’üncü gününde.

Eylemin başladığı 27 Kasım’dan bu yana 100’den fazla cezaevine yayılan açlık grevinde binlerce tutuklunun yer aldığı belirtiliyor.

Cezaevlerindeki eyleme destek amacıyla Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki Mahmur ile Yunanistan’daki Lavrio mülteci kamplarında kalanlar da açlık grevinde.

Başta hak savunucuları olmak üzere çeşitli kesimlerden tutukluların taleplerinin kabul edilmesi yönünde çağrılar gelmeye devam ediyor.

Van Açlık Grevlerini İzleme Koordinasyonu’ndan Van-Hakkari Tabip Odası Başkanı Hüseyin Yaviç, cezaevlerindeki hak ihlalleri karşısında çözüm üretilememesi üzerine böylesi bir protesto eylemine başvurulduğuna dikkat çekiyor.

Mezopotamya Ajansı’na konuşan Yaviç, geçmiş dönemlerde olduğu gibi olumsuz sonuçların doğmaması için tüm kurumları inisiyatif almaya çağırıyor.

Eylemi yakından takip ettiklerini belirten Yaviç, “Bundan sonraki süreçlerde eylemin dönüşümsüz hale dönüşmesi, ciddi riskleri beraberinde getirecektir” uyarısında da bulunuyor.

Cezaevlerindeki sorunların artık çözüme kavuşturulması ve ülke gündeminden çıkarılması gerektiğinin altını çizen Yaviç, hak ihlalleri ve tecrit koşullarının kaldırılması çağrısını yineliyor:

Asıl amacımız, açlık grevi eylemlerinin daha fazla uzamamasıdır. Sürecin uzaması halinde, tutuklularda kalıcı ciddi sağlık sorunları oluşturacaktır. Böyle bir durum yaşanmaması için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Tecrit koşullarının ortadan kaldırılması ve sorumluluk sahibi olanların bu sürece dönük olumlu atımlar atması gerektiğini belirtiyoruz.