Ana SayfaGüncelBuldan: Kapatma kararını 31 Mart seçiminde verdiler, 23 Haziran’da da planladılar

Buldan: Kapatma kararını 31 Mart seçiminde verdiler, 23 Haziran’da da planladılar

HABER MERKEZİ – HDP Eş Genel Başkanı Buldan, haklarında açılan kapatma davasıyla ilgili “Bu kararı, iki yıl önce büyükşehir belediyelerini kaybettikleri 31 Mart seçimi akşamı verdiler. 23 Haziran akşamı da kapatma davasını planlayarak, takvime bağlayarak düğmeye bastılar. Bu nedenle bu dava siyasi bir intikam davasıdır” dedi. Buldan, kapatma davası sonucunda en büyük kaybedenin ve devranı kapanacak olanın ise iktidar olacağını söyledi.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin grup toplantısında konuştu.

“Bu iktidar sürdükçe, bu ülkede hiç kimse güvende değildir” diyen Buldan, “Kararlar artık Anayasaya ve hukuka göre değil, tek adamın iki dudağı arasından çıkacak fermana göre alınmaktadır” ifadelerini kullandı.

Milyonlarca Kürdün iradesini yok sayarak HDP belediyelerinin gasp edildiğini vurgulayan Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bunun da yarın yıl dönümü. Boğaziçi’ne kayyum atadılar. Gezi Parkı’na el koymak için kayyum atadıklarını geçtiğimiz günlerde gördük. Yurttaşların demokratik, ekonomik ve sosyal haklarını tek tek ortadan kaldırmak için, baskı ve sindirme yoluna gittiler.

“Buldukları çözüm kapatma davası açmak”

İktidarın ekonomiden adalete, işsizlikten yoksulluğa varıncaya kadar hiçbir alanda tek bir çözüm politikasının olmadığını ifade eden Buldan, şunları kaydetti:

Milyonlar aç, aşı yok, pandemi can alıyor; buldukları çözüm HDP’ye kapatma davası açmak. Sokakta herkes adalet diye feryat ediyor, buldukları çözüm HDP’ye ve hak arayan herkese karşı adaletsizliği büyütmek olmuştur.

Tek icraatları vardır; huzur ve refah isteyen halka ve demokrasi isteyenlere siyasetin yolunu, adalet talep edenlere adaletin yolunu kapatmak.

“Çözüm erken seçimde”

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesine de değinen Buldan, “İşkence, çıplak arama, insan hakları ihlalleri ayyuka çıkmıştır. İktidarın bulduğu çözüm, insan hakları mücadelesi veren Ömer Faruk Gergerlioğlu arkadaşımızın vekilliğini düşürmek ve onu sabah namazında hukuksuzca ve saygısızca gözaltına almak olmuştur” dedi.

700. hafta eylemleri nedeniyle haklarında dava açılan Cumartesi Anneleri ile ilgili ise Buldan “Cumartesi Anneleri çeyrek asırdan uzun bir süredir adalet mücadelesi vermektedir bu ülkede. İktidarın çözümü ise Cumartesi Annelerini yargılamak, hakikatleri karartmak olmuştur” dedi ve ekledi:

Halk bu iktidardan kurtulmak için bir an önce seçim sandığı istemektedir ve bunu talep etmektedir. Biz de buradan çağrı yapıyoruz: Çözüm erken seçimdedir. İşte tek adam yönetiminin özeti budur!

“Siyasi bir intikam davası”

Buldan’ın gündeminde partileri hakkında Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) açılan kapatma davası da vardı.

Kapatma davası kararını, iki yıl önce büyükşehir belediyelerini kaybettikleri 31 Mart seçimi akşamı verdiler. 23 Haziran akşamı da kapatma davasını planlayarak, takvime bağlayarak düğmeye bastılar. Bu nedenle bu dava siyasi bir intikam davasıdır.

HDP öyle sandığınız gibi kolay bir lokma değildir. Boğazınızda kalır, düğümlenir ve tıkanırsınız! Kapatma davasıyla HDP’den koparabileceğiniz tek parça olsa olsa HDP’nin tabelası olabilir. Onu da alamazsınız çünkü tabelamızı bile size vermeyeceğiz! Kapatma davasından size iktidar çıkmayacaktır. Bu davanın sonucunda en büyük kaybeden ve devranı kapanacak olan sizin iktidarınız olacaktır. HDP milyonların desteği ve gücüyle dünden daha fazla büyüyecek ve güçlenecektir.

Elbette burada hukuktan ve demokrasiden yana olan herkesi, demokrasiye kurulan komplo karşısında net olmaya, kararlı durmaya, demokrasiye en güçlü şekilde sahip çıkmaya çağırıyoruz.

Bu ülkede az da olsa eğer bir hukuk kırıntısı kaldıysa, hukukun onuruna sahip çıkan hukukçular varsa, kapatma davasıyla ülkeyi karanlığa gömmek isteyenlerin karşısında cesaretle durmalıdır. Hukuk adına, toplumun geleceği adına, demokratik Türkiye adına bu darbe iddianamesini yırtıp çöpe atmalıdır.

“Bu bir aile görüşü değil, tecridi sürdürme ısrarı”

Buldan, “Toplum olarak yaşadığımız kuşatmanın bir diğer ayağı da İmralı’da sürdürülen hukuksuz tecrittir” dedi ve ekledi:

Avukatları, geçen hafta Sayın Öcalan’ın ailesiyle kısa bir telefon görüşmesi yaptığını, kendisinin hukuksuzluktan bahsettiği ve avukatların gelmesi gerektiğini söylediği andan itibaren görüşmenin kesildiğini ve tamamlanamadığını kamuoyuna açıklamıştır. Bu bir telefon görüşmesi değildir. Bu bir aile görüşü değildir. Tecridi sürdürme ısrarıdır. Milyonları ilgilendiren bir konuda böylesi bir ciddiyetsizlik ve keyfiyet asla kabul edilemez. Haliyle orada nelerin olduğunu, telefonun neden kesildiğini, neden avukatları ile görüştürülmediğini sormak isteriz.

HDP olarak demokratik uzlaşı, özgür bir siyaset ve evrensel hukukun çözümün ana hatlarını olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Diyalog ve müzakere bu hattın harcıdır. Bunun yolu da tecridin kaldırılmasından ve diyalog kanallarının açılmasından geçmektedir. Adalet Bakanlığı başta olmak üzere, ilgili tüm kurumları bu hukuksuzluğa derhal son vermeye, avukat ve aile görüşlerini bir an önce temin etmeye çağırıyoruz.  Tecridin kaldırılması bütün Türkiye halklarının ortak çıkarınadır.

“Her kadın cinayetinin faili iktidar olacak”

Buldan, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesiyle ilgili ise, “Çok açık söylüyorum, kadına yönelik her erkek şiddetinde failin biri cinayeti işleyense, diğeri de İstanbul Sözleşmesini ortadan kaldıran zihniyettir. Bu kadın düşmanı iktidar, bundan sonra her kadın cinayetinin suç ortağıdır, faili ve sorumlusudur” diye konuştu.

“HDP olduğu sürece umut da olacak”

Yaşanılan karanlık tabloya bakılarak hiç kimsenin umutsuzluğa ve kaygıya asla kapılmaması gerektiğini vurgulayan Buldan, sözlerini şöyle sonlandırdı:

İktidar kaybedecek olmalarının büyük korkusunu yaşamaktadır. Bizler ise kazanacak ve başaracak olmanın umudunu ve heyecanını yaşıyoruz. HDP var olduğu sürece umut da, cesaret de, başarı da hep var olacaktır.

İnanın ki onurlu ve adil bir geleceği hep birlikte kuracağız. Değişim ve demokrasi baharını hep birlikte yaşayacağız. Omuz omuza ve yan yana duracağız. Hep birlikte mücadele edeceğiz! Bu çöküşten büyük demokrasi hamlesi ile mutlaka çıkacağız. O günler çok yakın.




Önceki Haber
Kızıldere anması: Bu iktidarı yıktığımızda on'lara 'sözümüzü tuttuk' diyeceğiz
Sonraki Haber
AYM raportörünün görüşü: HDP iddianamesinde eksikler var