Ana SayfaGüncelİmralı sessizliği: Başvuruya yanıt yok, kaygılar giderilmiyor

İmralı sessizliği: Başvuruya yanıt yok, kaygılar giderilmiyor

HABER MERKEZİ – PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yaşamını yitirdiğine dair sosyal medyada yapılan kimi paylaşımların ardından avukatları tarafından yapılan başvuruya şimdiye kadar yanıt verilmedi. Bugün bir kez daha başvuru yapılırken, diğer yandan HDP Milletvekili Ömer Öcalan endişelerin giderilmesi talebiyle Adalet Bakanlığı’na başvurdu. HDP Sözcüsü Ebru Günay ise kaygıların giderilmesi için aile ve avukat görüşü önündeki engelin bir an önce kaldırılması gerektiğini söylüyor.

22 yıldır İmralı Cezaevi’nde tutulan, 27 Nisan 2020 tarihinden bu yana ne avukatları ne de ailesiyle hiçbir temas kurmasına izin verilmeyen PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yaşamını yitirdiğine dair sosyal medyada yapılan kimi paylaşımlar üzerine ‘sağlık ve güvenlik koşullarıyla ilgili kaygılar’ artmış durumda.

Öcalan’ın hukuk işlerini yürüten Asrın Hukuk Bürosu, dün yaptığı yazılı açıklamayla iddiaların incelendiğini belirterek, endişelerin giderilmesi için İmralı ile en erken iletişim kanallarının kurulması çağrısında bulunmuştu.

Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan da ‘gelişmeler karşısında endişeliyiz’ açıklaması yapmıştı.

Ayrıca Öcalan’ın avukatları Mazlum Dinç, Raziye Öztürk, İbrahim Bilmez ve Nevroz Uysal, müvekkilleriyle ilgili iddialara ilişkin dün Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve Adalet Bakanlığı’na görüşme başvurusunda bulunmuştu.

Öcalan ile aile ve avukat görüşünün ivedilikle ele alınması ve talebin bir an önce kabul edilmesi için yapılan başvuruya şimdiye kadar ne olumlu ne de olumsuz bir yanıt gelmedi.

Yeniden başvuruda bulunuldu

Dünkü başvuruya yanıt gelmemesi üzerine Öcalan’ın avukatları, bugün bir kez daha ‘acil görüşme’ talebiyle başvuruda bulundu.

Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan başvuru dilekçesinde, “En son 14.03.2021 tarihinde birtakım internet haber sitelerinde ve sosyal medya hesaplarında Müvekkilin vücut bütünlüğüne ve yaşamına dair ciddi iddialarda bulunulduğu görülmüştür. Böylesi haberlerin çıkmasına elbette tecrit koşullarının elverdiği bir gerçektir. Ancak en son bu iddianın bizde ve ailede yarattığı büyük ve ciddi kaygının giderilmesi için de doğrudan derhal görüşmemiz gerekmektedir. Bu anlamda bir an önce Müvekkilimiz ile aile ve avukat görüşme koşullarının sağlanmasını, ivedi olarak değerlendirilmesini istediğimiz bu ziyaret talebinin kabul edilmesini talep ederiz” ifadelerine yer verildi.

HDP’li Öcalan Adalet Bakanlığı’na başvurdu

Diğer yandan HDP Milletvekili Ömer Öcalan da oluşan endişelerin giderilmesi için Adalet Bakanlığı’na dilekçe verdi.

Öcalan’ın bakanlığa sunduğu dilekçede, şu ifadelere yer verildi:

Bir an önce her tutuklu için uygulanan, temel haklarını tesis eden rejimin uygulanmasını ve Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki her türlü görüş yasağının en kısa zamanda kaldırılarak kendisi ile bir görüşme gerçekleştirmeyi, sağlık ve yaşam koşulları ile ilgili ortaya atılan iddiaların açıklığa kavuşturulmasını ve bu iddialar neticesinde oluşan endişelerin giderilmesini talep ediyoruz. Gerekli izinlerin verilmesini arz ederim.

‘Kaygıları giderecek tek yol tecridin kaldırılması’

Yaşanan bu gelişmelere ilişkin Mezopotamya Ajansı’ndan Özgür Paksoy’a demeç veren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, kaygıların giderilmesi için aile ve avukat görüşü önündeki engellemenin bir an önce kaldırılması gerektiğini söyledi.

HDP Sözcüsü Ebru Günay

İmralı Cezaevi koşullarına dikkat çeken Günay, şunları ifade etti:

İmralı Cezaevi, Türkiye’deki herhangi bir cezaevi değil. Aileler, avukatlar, insan hakları ve bağımsız heyetlerin rahat bir şekilde ziyaretlerde bulunacağı, temas kurabileceği, gözlemlerde bulunabileceği bir cezaevi değil. Ailesi en son bir yıl önce 27 Nisan 2020’de yaptığı sadece bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. En son iletişim hali bu. Böyle olunca Ada’ya dair ortaya çıkan bu tarz iddialar, ailesi ve avukatları başta olmak üzere tüm demokratik kamuoyunda bir kaygıya neden oluyor.

İktidarın sessizliğini de eleştiren Günay, şöyle devam etti:

İktidarın özellikle bu duruma dair uygun ciddiyette olmaması, kaygılara denk düşen hassasiyet göstermemesi, kamuoyunu tatmin eden cevaplar vermemesi de ayrı bir sorun. Bu sorunun ortadan kalkmasının tek yolu, Ada’daki tecridin kaldırılması, aile ve avukat görüşlerinin sağlanmasıdır. Ada’nın bağımsız ve tarafsız insan hakları heyetlerinin kontrolüne açılması, düzenli olarak avukat görüşünün sağlanmasının zemini oluşturulmalı. Bu da tecridin kaldırılmasıyla mümkün.

Tecrit sonlandırılıp, İmralı ile düzenli bir iletişim sağlanması halinde kaygıların sona ereceğini vurgulayan Günay, “Böylece yansıyan iddialar ve haberlerin anlamı kalmayacak. Nitekim Ada ile doğrudan aile ve avukat görüşü gerçekleştirilmiş olacaktı. Dolayısıyla meselenin doğruluğu ya da yanlışlığı aile ve avukatlar tarafından gözlemlenecekti. Ancak bunun koşulu yok” şeklinde konuştu.

Öcalan’la görüşmeler

Abdullah Öcalan’ın avukatları Nevroz Uysal ve Rezan Sarıca

Abdullah Öcalan, DTK Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde 2018 yılında başlatılan açlık grevleri sürerken avukatlarıyla 8 yıl aradan sonra ilk kez görüşebilmişti.

2 Mayıs 2019’da gerçekleşen görüşmeyi takip eden görüşmelerde Öcalan’ın çağrısı üzerine aylardır süren açlık grevleri ile ölüm oruçları sonlandırılmıştı.

Öcalan 2 Mayıs 2019’u takiben 22 Mayıs, 12 Haziran ve 18 Haziran’da gerçekleşen avukat görüşlerinde “çözüm” mesajları vermişti.

Ancak 23 Haziran 2019 tarihindeki tekrarlanan İstanbul seçimlerinin ardından görüşmeler yine askıya alınmıştı. Ne avukatlar ne de aile yaklaşık 2 aydır İmralı’ya gidebiliyordu.

Son olarak Öcalan’ın avukatları Newroz Uysal ve Rezan Sarıca’nın, İmralı Cezaevi’ne giderek müvekkilleriyle bir görüşme gerçekleştirdiği 7 Ağustos 2019’da kamuoyuna duyurulmuştu.

İmralı Adası’nda 27 Şubat 2020 tarihinde çıkan yangının ardından ise Öcalan’ın avukatları, müvekkilleriyle sadece 3 Mart’ta aile ziyareti ve 27 Nisan’da da telefon görüşmesi olmak üzere iki defa temas kurabilmişti.

  'Öcalan' iddiasına ilişkin avukatlarından açıklama



Önceki Haber
Hakan Aygün’e ‘Ey IBAN edenler’ paylaşımdan ceza
Sonraki Haber
Bir kadını “Sonun Özgecan gibi olacak” diyerek tehdit eden erkeğe tahliye