Hepimizin ortak acısı: Roboski’de katledilenler anıldı

HABER MERKEZİ – Çoğunluğu çocuk 34 yurttaşın hayatını kaybettiği Roboski Katliamı’nın üzerinden tam dokuz yıl geçti. Katliamda yaşamını yitirenler mezarları başında anıldı. HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan, burada yaptığı konuşmada iktidara AİHM’in Demirtaş kararını anımsatarak “Roboski yargılamasında yeni bir sayfa açın” çağrısında bulundu, ailelere ise ‘adalet’ sözü verdi. Diğer yandan katliamda birçok yakınını yitiren Veli Encu de tutuklu bulunduğu cezaevinden gönderdiği mesajında ‘adalet’ talebini yineledi.

28 Aralık 2011 tarihinde Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu yaşamını yitiren 19’u çocuk 34 yurttaş anıldı.

Roboski’deki mezarlıkta yapılan anmaya HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDK Eş Sözcüsü İdil Uğurlu, DBP Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır, HDP Sözcüsü Ebru Günay, milletvekilleri Sezai Temelli, Nuran İmir, Hüseyin Kaçmaz, Hasan Özgüneş, Kemal Bülbül, Alican Önlü, Tayip Temel ve Feleknas Uca katıldı. Anmada Roboskili aileler adına Zeki Tosun ile Pervin Buldan konuştu.

“Bu katliamda yaşamını yitiren 34 canımıza Allah’tan rahmet diliyorum, acılı ailelerimizin, hepimizin başı sağ olsun” diyerek sözlerine başlayan Buldan, katliamın üzerinden dokuz yıl geçtiğini hatırlatarak, “Bu acılı süreç, bu katliam sadece burayla sınırlı kalmayan, sınırları aşan tarifsiz bir acıdır. Bu bir kaza değil elbette ki. Bu açık bir katliamdır. Devletin, hükümetin bilerek, isteyerek Roboski halkının üzerine bombalar yağdırdığı ve açıkça işlediği bir katliamdır” dedi.

Katliam kararının 28 Aralık 2011 tarihli MGK toplantısında alındığını söyleyen Buldan, cezasızlığa vurgu yaptı:

Her şey bilinmesine rağmen, 28 Aralık 2011 tarihinde MGK toplantısı kararıyla bu katliamın gerçekleştirilmesi bilinmesine rağmen, başka bir ülkenin değil bu ülkenin savaş uçaklarından atılan bombalarla insanlar katledilmesine rağmen o dönemin Milli Güvenlik yetkilileri, dönemin başbakanı, o dönemin bütün sorumluları bilinirken hiçbir şekilde işlem yapılmaması, hiçbir şekilde bu insanların yargı önüne çıkarılmaması ve cezalandırılmaması Kürt düşmanlığının, bir halka yapılan zulmün göstergesidir. Her şey ortadayken, 34 insanımızın canı bilerek, isteyerek alınırken bu cinayeti işleyenler, bu katliamı gerçekleştirenler henüz yargı önüne çıkarılmadılar.

“Roboski, tarihimizin en acılı katliamlarından birisidir” diyen HDP Eşbaşkanı Buldan, “Bu mesele çözülene kadar da siyaseten bu sürecin açıklığa kavuşturulması başta olmak üzere, hukuken yapılması gereken ne varsa yapmaya hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum” diye belirtti.

Özeleştiride de bulunarak “HDP olarak bizim de eksik kaldığımız yönler oldu” diye konuşan Buldan, “Ancak her şey bitmiş, tükenmiş anlamına gelmemelidir” dedi ve ekledi:

Bu devran bitecek AKP elbette gidecek. AKP’nin gitmesiyle yeni hükümetler bu işin peşini bırakmayacaklar. Biz de HDP olarak bundan sonra siyaseten yaptığımız her şeyi aynı zamanda hukuken de yapacağımızın sözünü bir kez daha veriyoruz. Yaşadığımız büyük bir eksiklik var evrakları takip etmediğimiz gibi Hukuk Komisyonumuzun yaptığı eksiklikleri bir şekilde telafi etmek zorundayız. Yoksa bu işin acılı ailelerin bu şekilde yaşamasına hiçbirimizin gönlü razı olmaz. Çünkü bu acı sadece bu ailelerin acısı değil. Bu acı aynı zamanda hepimizin ortak acısıdır.

“Roboski yargılamasında yeni bir sayfa açın”

AİHM’in Selahattin Demirtaş’ın ‘derhal tahliye edilmesi’ yönündeki kararının Roboski dosyasını da çok yakından ilgilendirdiğini ifade eden Buldan, şunları söyledi:

Şimdi AİHM’in Selahattin Demirtaş ile ilgili verdiği karar önemli bir karar olduğu gibi aynı zamanda Roboski dosyasını da çok yakından ilgilendiren bir karardır. Türkiye’deki tüm hukuksuzlukların, Türkiye’de yaşanan bütün usulsüzlüklerin, Kürt halkına yapılan haksızlıkların tamamını kapsayan önemli bir karardır AİHM’in verdiği Demirtaş kararı. Bu karar doğrultusunda bütün davaların, dosyaların Kürt halkına yapılan bütün haksızlık ve hukuksuzlukların bu kararla birlikte telafi edilmesi elbette mümkündür.

O yüzden siyasi iradeye buradan açık bir çağrı yapmak isteriz. Bu sayfayı yeniden açmak zorundasınız. ‘Bu olay Ankara’nın karanlık dehlizlerinde kalmayacak’ demiştiniz. Ancak hala bu olay Ankara’nın karanlık dehlizlerinde. O karanlık dehlizlerden bir an önce bunu çıkarmak, gereğini yapmak, cezalandırmak sizlere yeni bir sayfa açar.

Buldan, son olarak şunları sözlerine ekledi:

Dolayısıyla biz HDP olarak acılı ailelerimizin taleplerini gerçekleşmesini sonuna kadar savunacağız ve yanlarında olacağız. Bu işin sorumluları bir gün elbet yargı önüne çıkacak ve yargılanacaklar. Bu işten kimsenin kuşkusu olmasın siyaseten de hukuken de yapılması gereken ne varsa bizler yapacağız. Burada ailelerimizin huzurunda bir kez daha söz veriyoruz. Acınızı yürekten paylaşıyoruz. Bir kez daha yaşamını yitiren 34 canımıza Allah’tan rahmet diliyorum hepimizin başı sağ olsun diyorum.

İnsan hakları örgütleri başta olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşu da yaptığı basın açıklamalarıyla katliamda hayatını kaybedenleri andı.

Veli Encu: Reformlar dava dosyasını raflardan indirecek mi?

Öte yandan katliamda birçok yakınını yitiren ve Kanun Hükmünde Kararname’yle (KHK) kapatılan Roboski İçin Adalet Yeryüzü İçin Barış Derneği’nin (Roboski-Der) Başkanı Veli Encu, tutuklu bulunduğu Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi’nden gönderdiği mesajında ‘adalet’ talebini yineledi.

“Örgüt üyeliği” suçlamasıyla yaklaşık iki yıl önce tutuklanan Encu, beş yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Encu’nun, Mezopotamya Ajansı (MA) aracılığıyla paylaştığı mesajın tamamı şöyle:

Dokuz yıl önce 28 Aralık 2011’de Roboski sınırında TSK’ye ait savaş uçaklarının bombardımanıyla 19’u çocuk 34 yakınımız hunharca katledildi. Katliamın 9’uncu yıldönümüne girerken, gerçeğin ortaya çıkartılmaması, sorumluların yargılanıp cezalandırılmaması, dava dosyasının kapatılarak tozlu raflarda çürümeye terk edilmesi bizleri üzmüş, acımıza acı katmıştır. Devletin yargısına ve yöneticilerine olan güvenimizi sarsmıştır. Dokuz yıl geçti hala Roboski failleri ülkenin yargısı tarafından bulunup cezalandırılmamış, katliamın üzerinin örtülmesine, unutulmasına karanlık dehlizlere sürüklenmesine sebep olanlar, çaba gösterenler, yargı eliyle failleri aklayıp kol kanat gerenler, bugün çıkmış hukukta reform yapacaklarını söylüyorlar.

Soruyoruz sizlere; yapacağınız reformlar, hukuk ve yargı eliyle zulmettiğiniz, adaletsizliğe hukuksuzluğa terk ettiğiniz biz Roboskili ailelerin acısını dindirecek mi? Tozlu raflarda çürümeye terk ettiğiniz dava dosyasını yeniden raflardan indirecek mi? Yargınıza adalet anlayışınıza ve sizlere olan güvensizliğimizi adalete olan beklentimizi giderecek mi? Bırakın Roboskili ailelerin dokuz yıldır beklediği adalet yerini bulsun. ‘İsterse kıyamet kopsun’, denilecek mi? Dokuz yıldır talep ettiğimiz adalet, feryat figanla haykırdığımız çağrılarımız, sorularımız karşılık bulacak mı? İlk günden beri sürdürdüğünüz üç maymunu oynama tavırlarınızdan, vurdumduymaz yaklaşımlarınızdan, olup bitene sağır ve kör kalma tutumlarınızdan vazgeçin.

34 yakınımızın yokluğuyla birlikte annelerimizin feryatları, adalet talepleri, çığlıkları acı ve zulümle yorulmuş sözleri, katliamcı zihniyetin değişmeyen yüzü olarak tarihte hep var olacaktır. Bizlere adaletsizliği dayatanlar, asla yok olmayacak. Nefretimizi kazandılar, kendilerine kin ve nefretten bir gelecek kuranlar, gün gelir yarattıkları o kin ve nefretin içinde boğulacaklar. Cezalandırmak, ezmek, cezaeviyle korkutmak, pişman etmek, ortadan kaldırmak, dokuz yıldır biz Roboskili aileler için uygulanan bu amaçlarınızdan, çabalarınızdan asla sonuç alamayacaksınız. Haklılığımızla, kararlılığımızla sürdürdüğümüz onurlu mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir.